Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Kendini Aş!
Bu kitabın incelemesini yapmamın sebebi asla ve asla unutmak istememem. Nietzsche bana birçok şeyi katacağını düşündüğüm üstatlardan bir tanesi. Şimdilik onu tam olarak anlayabildiğimi düşünmüyorum. Ama kitaplarını okudukça ve felsefe alanında kendimi daha çok geliştirdikçe belki dediklerinin yüzde kırkını anlayabilirim.Hayata çok farklı bir perspektiften bakmayı öğretiyor insanlara. Ahlak kavramını tamamen değiştirmiş bir kişilik. Nietzsche benim anladığım kadarıyla şunları söylüyor. İnsanlara kendini değiştir demeyin . Çünkü bir insanın değişmesini istediğinizde onun geçmişini de değiştirmeniz gerekiyor. İnsanların ahlak kavramı aslında ahlaksızlıkla aynı şey. Çünkü bu yöntemlerin temelinde ahlaksızlık vardır . Ayrıca bu tamamen insanlarla alakalı bir problem. Hiçbir ahlak kavramının gökten indirilmiş olmadığını nietzsche belirtiyor. Evlilikle alakalı olan konudaki görüşünü de çok beğendim. Sadece cinsel istekle bağdaştırıyor ,erkeklerin iktidarı elde etmek için evlendiklerini de kendince vurgulamış . Kimsenin kabul etmek istemediği ama gerçek olan şeyler bunlar. Hristiyanlığa duyduğu nefreti de çok iyi anlıyorum. Çünkü Nietzsche'nin hayatına bakıldığı zaman derin bir din eğitiminden geçtiğini ve birçok şeyi içeride gözlemlemiş olduğunu anlarız. Söylediği tek şey insanın kendine aşıp,kendini bulması. İyi olarak kabul edilen şeylerin aslında salaklık olduğunu. Ve biz bunları açıkça dile getirdiğimizde kötü insan olarak yargılanmaktan korkmamamız gerektiğini söylüyor bize. Ayrıca devlet yönetimleri hakkında düşünceleri de çok doğru diyebiliriz. Sanırım ideal devlet yönetimi diye bir şey yok. Bu kitaptan bunu da çıkarttım. Dediğim gibi çoğu yeri anlamadım zaten ilk Felsefe ile alakalı olan kitaplarından bir tanesiydi. Zamanla anlayacağımı düşünüyorum. Tutkularla alakalı görüşünü de çok beğendim. Tutku dediğimiz şeyleri bastırarak, onları yok etmiş olmuyoruz. Çoğu insan ve din bunu yapıyor. Tutkuları bastırdıkları takdirde bir şeyleri dizginleyebileceklerini düşünüyorlar. Ama bu bize öfke olarak geri dönüyor. En azından ben böyle düşünüyorum. Bizim sorunumuz tutkularla değil, bizim sorunumuz tutkunun içindeki aptallıkla, aynı zamanda nietzsche bize hastalıkları da kabullenmemiz gerektiğini söylüyor. Filozoflar'ın ölümden korkmaması gerektiğini Sokrates zaten bize öğretmişti. İnsanlar olarak gelen hastalığa tamam deyip, onu kabullenip devam etmemiz gerekiyor. Yani bir hastalık yüzünden kendinizi heba edip kalan ömrümüzü de zehir etmeye hiç gerek yok. Daha bir çok çıkarım vardı kitapta(egitim sistemiyle ,filozoflarla ilgili vs.), benim aklımda kalanlar bunlar. Umarım Nietzsche her zaman hayatımda olmaya devam eder.
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
·
543 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.