Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.8
Gönderi
Farkındalık ve İyileşme
Kitap 3 bölümden oluşmaktadır. Bu kitapta Alice Miller yaygın olan görüşleri bilimsel dayanaklara dayanarak çürütüldüğünü göstermeye çalışmış. Bu görüşlerde affetmenin sağaltıcı bir etkisinin olduğu affetmenin bırakın iyileşmeyi aslında eski yaraların üzerinde yeni yaraların oluşmasını dahi sağladığını ve bu şekilde örüntünün tekrar tekrar devam etmesine neden olabileceğine, hissetmediğimiz bir duyguyu hissediyormuş gibi yapmanın dürüstlük talebi ile uyuştuğu yer almakta.
.
.
*Dördüncü Emir
Beden Asla Yalan Söylemez : Yahudiliğe göre Sina Dağında Musaya vahdedilmiş, İbrani Tanrısının İsrailoğulları’na emrettiği “on emirden” olan dördüncü Emre vurgu yaparak bu durumun bizim gerçek duygularımızı kabul etmemizi nasıl sürekli engellediği ve bu fedakarlığın bize nelere mal olduğunu gözler önüne sermekte. Bu düşünceleri bir çok önemli yazarın hayat hikayesinden örnekler ile desteklemekte.
“Seni mutsuz etmek ve bu atakları
yaşamamak yerine atakları geçirmeyi ve
seni mutlu etmeyi tercih ederim.”
Bu satırları Marcel Proust’ un annesine yazdığı bir mektuptan alıntı ve bunun gibi birçok örnek var. Dostoyevski, Kafka, Nietzsche, Virgina Woolf, James Joyce, Yukio Mişima gibi örnekler çoğaltılabilir. Ayrıca siyaset dünyasından da birçok örnek mevcut. “Siyaset dünyası, güç ve sayılma açlığının nasılda asla doyurulmadığının mükemmel bir örneğidir. Tatmin edilemez , asla doyurulamaz bu açlık bu insanlar ne kadar güce sahip olursa olsun, zorlama bir tekrar süreci içinde kaçmaya çalıştıkları o en baştaki iktidarsızlık, acizlik duygularını yeniden canlandıracak eylemlere girişmek için o kadar cesaret buluyorlar: Hitler bunu sığnağında, Stalin paranoid korkularında, Mao halkı tarafında sonunda reddedilişinde, Napolyon sürgünde, Miloşeviç hapiste, Saddam Hüseyin iktidardan küçük düşürücü bir biçimde düşüşünde bulur. Bu insanların elde ettikleri gücü, onları acizliğe ve güçsüzlüğe gömecek kadar suistimal etmeye sevk eden neydi? Bunların hepsi çocuklukta hissettikleri iktidarsızlık, acizlik bilgisini taşıması bedenlerinin: bu bilgiyle yüzleşmek için kendi sahiplerini zorlamak üzere yola çıktılar. Fakat hakikatle -kendi hakikatleriyle -yüzleşmektense insanların hepsini silmeyi, milyonları yok etmeyi tercih etmişlerdi.” (Alice Miller)
.
.
Kısacası Ebeveynlerin çocuk üzerinde kalıcı etkilerinden onlarda oluşturdukları travmalar üzerinde duruyor. Bastırdıkları bitmek bilmez bir minnet gösterme zorunluluğu, bastırılan öfke, ebeveyne saygı gösterme uğruna hakikate ulaşma, kendilerine sadık olma, anlayış ve takdir görme arzularını feda etmeler. Tüm bunlarda sevgi görme ve reddilmeme umuduyla yaptıklarını ele almakta. Edebiyat sanat dünyasındaki insanların anne ve babalarından çekmelerine rağmen hayatlarının geri kalanını nasıl bir trajedi ile sonuçlandığını.Hakikati, ürettikleri ile ortaya koymuşlar kimisi farkında olup görmezden gelerek kimisi de farkında olamadan hayatlarından ayrı tutmuşlar. Bunun bedelinide ağır hastalıklar, depresyon vs ile ödediklerini anlatmış. Şunu unutmamak lazımki Beden kayıt tutar ve beden asla yalan söylemez.
.
.
Kitabın son bölümünde benzer sorunlar yaşayan danışanlarından bahsetmiş doğru bir terapistin yardımıyla kendi hikayelerinin farkına varan ve geleneksel ahlakın yalanlarından kendini kurtaranların hikayesine yer vermiş.
.
Eğer sizde bazı cevaplar arıyorsanız veya çevrenize karşı farkındalık yaşamak istiyorsanız. Bu kitap doğru bir kitap. İşin özü üzerine örttüğümüz, baskıladığımız her türlü duygunun altında kalırız. Bu yüzden yüzleşmeli duygularımız ile “ Bastırılan, bağlarından kopan duygular bizi hasta edebilir ancak ifade edebildiğimiz bilinçli duygularımız bizi hasta etmez(Miller, 1998) Özgün olan olumsuz duygularımız bedenin yaydığı önemli bir sinyal olup, bu mesaj yok sayılırsa beden kendisini duyurmak için yeni sinyaller yaymak zorunda kalır. Bu yüzden olumlu veya olumsuz tüm duygularımızı kucaklamalı kendi hakikatimizi ve ışığı bulmak dileğiyle…
#AliceMiller #BedenAslaYalanSöylemez #okuyanusyayınları
·
296 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.