Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE / GRİGORİY PETROV
. . Bu bir devrim, bu bir aydınlanma harekatıdır, bu bir serzeniş, halkı uyandırmadır! . Petrov’un Rus halkını uyandırmak ve açıkça “Rusya’yı nasıl düzeltiriz?” sorusu üzerine yazdığı bir kitaptır. Bununla birlikte özellikle Rusya’dan bahsedilmez, genel anlamda tüm milletlere, tüm topluluklara sesleniliyor. Halkınızı uyandırın onları aydınlatın deniliyor. Böylesi bir kitap şimdiye dek, okumadığıma yanıyorum… Petrov, öylesine güzel bir dille ve öylesine bir serzeniş ile yazmış ki okurken adeta bir elektrik, bir enerji hissediyorsunuz hemen bir şeyler yapmak, insanlarla konuşmak bir aydınlanma bir aydınlatma içerisinde oluyorsunuz… . . . Kitapta Finlandiya’daki devlet düzeni anlatılıyor. Aslında oldukça fakir, hastalıklı ve oldukça geri bir devlet olan Finlandiya, Snelman sayesinde ayaklanıyor, herkes yavaş yavaş onu dinliyor ve tüm insanlar, tüm halk çabalar hale geliyor. Öyle ki herkes bir şeyler yapmaya devletlerini daha iyi olması adına öncelikle kendilerini geliştirmeye sonra ise yakınlarındaki insanları etkileme içerisinde bulunuyorlar. Snelman gibi insanları etkileyen başka insanlar da var elbette mesela Papaz Makdonald. Bu papaz kendisi eğitimi ve kültürü sayesinde oldukça yararlı fikirlere sahip ve bu fikirleri yaymak, insanları uyandırmak onların ruhları için faydalı olmak istiyor. Öyle ki bir kitap yazıyor, bu kitapta iyi ruh ve kötü ruh anlatılıyor, hatta bu iki ruh sürekli çatışıyor. Bunun üzerinden birçok konu işliyor Papaz Makdonald. Tembel insanlar kavramak işine gelmeyenler onu suçluyorlar, Fin soyundan değil de İsveç soyundan gelmesiyle üstelik! Ona Finleri karaladıklarını söylüyorlar. Oysa Papaz yalnızca insanın kendisini iyileştirmesi gerektiğini ve yararlı olmasını halkına faydalı olmasından bahsediyor… Bu karalama bu ötekileştirme bana zamanımızda Atatürk’e karşı yapılan haksızlıkları anımsattı bana, hemde bizzat Atatürk’ün tavsiye ettiği, okullarda okutulmasını istediği kitapta… Kitapta Atatürk’ün fikirleri ile bağdaşık konular da işleniyor mesela kadına verilen önem… Şöyle bir bilgi alıntısı yapmak istiyorum: “Avrupa'da kadınların oy hakkını ilk kazandığı ülke, 1907'deki parlamento seçimlerinde dünyanın ilk kadın milletvekillerinin seçildiği Finlandiya Büyük Dukalığı oldu.” İşte kadına verilen önem Finlandiya’da açıkça görüyoruz… ve sonrasında spora verilen önem; kitapta spor yapmanın faydalarından da bahsediliyor. Bir diğeri ise milliyetçilik ve herkesi milliyetçi olmaya davet etme. Milletçilik deyince aklımıza ne geliyor? Milletini seven, onun için çalışan insanlar mı? Bu oldukça yetersiz. Bu kitapta milliyetçilik öyle bir anlatılıyor ki asıl milliyetçiliğin öncelikle insanın kendisini aydınlatması (geliştirmesi, kültür zenginliği içerisinde olması, bol bol ama yararlı kitaplar okuması) ve sonrasında da etrafındaki insanları aydınlatması ve tüm halkı bu aydınlatma içerisinde tutması, onlara yararlı olması, onları hakiki ve gerçekçi fikirler ile donatması olarak anlatılıyor. Ki okudukça siz de milliyetçiliğin bundan başka bir şey olmadığına kanaat getiriyorsunuz. Dediğim gibi okurken kitap öylesine akıyor ki yerinizde durmak güçleşiyor hemen bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Kitapta mükemmel Finlandiya öyle anlatılıyor ki ve insanların azmi halk için olan çabası gerçekten hayran kalıyorsunuz… . Kesinlikle ama kesinlikle okunması gereken bir kitap, hatta geç olmadan gençlik yaşlarında okunup, anlaşılması-tartışılması gereken bir kitap… Okurken nice aydınlanmalar, aydınlatmalar dilerim!
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · İndigo Kitap · 202099bin okunma
··
148 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.