Gönderi

116 syf.
8/10 puan verdi
Kaybettiklerimiz… Kaybolduklarımız… Kayıplarımızın ardından biz de kayboluyoruz aslında.Herkesin hayatında uzak , yakın kaybettiği varlıklar oluyor ve her kayıp farklı bir acıyla kuşatıyor bizi. Benim en büyük kaybım kardeşimin vefatı oldu. Uzunca süren bir yas tecrübesinden yaralı bereli çıktım haliyle. Hayatın tokatını yedim tabiri caizse. Ondan önce ve ondan sonra diye bir gerçekliği yaşıyorum artık .Sadece insan değil çok sevgili hayvan dostlarımızın kaybı da bir o kadar yaralayıcı oluyor. Evimizin prensi Topiş kedim öldüğünde de benzer acıları yaşamıştım.Her kayıp , hayatı sorgulatan bir tecrübe, yeni düşünce kalıplarına bir geçiş.Her birey kendi içinde, kendi bildiğince yaşıyor ve üstesinden gelmeye çalışıyor acılarının.Gelelim kitabımıza… Yazar Jean Louis Fournier , eşi Sylvie’nin ölümü ardından yaşadığı yıkıcı acıyı yazarak dile getirmiş. Kimi konuşur, kimi kaçar, kimi aldırmaz görünür, kimi unutur… Yazarımız acılarını yazmayı seçmiş doğal olarak, bir yazar da ancak böylesi bir yolla aktarabilirdi acısını.Yazarın yer yer hüzünlü, yer yer ironik, yer yer eleştirel yaklaşımı ile sevgili eşinin ölümünün hayatında yarattığı etkiyi aktardığı biyografik anlatıyı herkesin , özellikle kaybı olanların okumasını isterim. Dile kolay 40 yıllık bir evlilik ve bu evlilikte yaşananları hatıralarla aktaran yazar, eşinin kaybından sonra onun elinin değdiği her güzellikte , geride bıraktığı her değerde veya objede sanki sevgili eşi hayattaymış gibi onun varlığını her daim hissederek yaşamayı seçiyor. İçtenlikli, samimi, yalın bir söyleyişle kolay okunan ve kişinin kendi acılarıyla yüzleşmesini sağlayan bu anlatıyı tavsiye ediyor, bu kitabı okumama vesile olan sevgili Emel Keleş’e de teşekkürlerimi sunuyorum.
Dul
DulJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20134,100 okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.