"Keşkesiz bir yaşam için kim olduğunu ve istediğini bilmek yetmez, varoluşunu yaşamayı ve paylaşmayı da bilmek gerekir." Peki mümkün müdür keşkesiz bir yaşam? İnsan hayatında her ne kadar okusa da, ne kadar varoluşunu bilse de yine de keşke demeden yaşaması mümkün müdür? İnsanoğlunun mayasında hata yapmak vardır. Hiç beklenmedik bir anda bir hata yapabilir, bu onun fıtratında vardır. Mesele keşkesiz yaşamak değil, yaptığı hatalarından ders alarak keşke demeden yoluna devam etmesidir. Doğan Cüceloğlu, insanlarla iletişim, kişisel gelişim, insanın kendini ve karşısındaki insanları tanıması açısından önemli kitapları olan bir yazar. İletişim Donanımları kitabında; çevremizdeki eşimiz, çocuklarımız, okullarda öğrenci- öğretmen, bir şirkette yönetici çalışan arasındaki iletişimlerinizin fertleri ve bu fertlerin de toplumları nasıl etkilediğini ele alıyor. Belki de kitabın en önemli ve en güzel özelliği hayatın içinden anekdotlar, yaşanmış örneklerle kitabını taçlandırarak, okuyucularına önemli nasihatler vermesi. Kitabın oluşumu şu cümle ile özetlenebilir; Tekrar hatırlayalım; iki insan birbirinin farkına varınca iletişim başlar ve insanlar, sezgisel olarak iletişim ortamındaki ilişkileriyle ilgili beş soru sorarlar: 1- Umursanıyor muyum? 2- Kabul ediliyor muyum? 3- Değerli miyim? 4-Yeterli miyim? Gücümün olduğuna ve işi yapabileceğime güvenilir mi? 5-Sevilmeye layık mıyım? Fakat dikkat çeken ve eleştirecegim bir konu ise yazarın batı da yaşamasının verdiği bir kanı, varsayım olarak, kitabındaki çoğu yerde batı kültürü ailelerden örnek vermesi, hattâ öğrencimden aldığım ders bölümünde özellikle batıyı övmesi çoğu yerde de Türk aile yapısını eleştirmesi rahatsız edici olmasının yanında sorunun yanlış yerlere bağlanması gerçeği. Kitabın bir yerinde şu cümleler yer alıyor; "Türkiye'de geleneksel kültür içinde sıradan bir Türk ailesinde yetişmiş bir genç kızın tümüyle bağımsızlığını ilan etmesi, bir önceki örnekte belirttiğim gibi, hiç dağ görmemiş birinin Everest in tepesine çıkmak için hayatını yeniden planlamasına benzer. Genç kız kaderinin kafesindedir ve bu kafesten çıkması olağanüstü bir farkındalık ve destek gerektirir. Bu kafesin kurallarından biri, yukarıda da belirttiğim gibi, genç kızın bir birey olarak kendi yön veremeyeceğidir." Sadece bir kaç olayı, şuursuz ve İslami bilinçsiz ailelerin kızlarına varoluşun 5 boyutunu ihmal etmeleri ya da bunu hiç vermemeleri tamamen bir ülkenin kültürü olarak algılanmamalı. Her ne olursa olsun insanlığa değer veren, yazarın bahsettiği varoluşsal meselelerin her biri de İslam Medeniyetinde mevcuttur. Cahiliye dönemini aratmayan bir kültür ise insanlığı her zaman yokuşa sürükler. Bu batı kültürü, türk kültürü, güney kültürü vs vs olabilir. O yüzden kültürlerin ve halkların beslendiği medeniyet ve dine bakmak, ona göre yazmak her zaman için doğru bir yönlendirme olacak diye düşünüyorum. Bunların yanında özellikle çocuk-ebeveyn ilişkilerinde önemli, gerçekçi noktalara deginilmesi, kitabı severek okumamı sağladı. İyi okumalar.

İletişim DonanımlarıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20146.5k okunma

·

30 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Devrimci Okur