Gönderi

376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
SİZ AÇLIK NEDİR BİLİR MİSİNİZ?
İnsana neden kitap okuması gerektiğini hatırlatan bir kitap. Çok beğendim, çok üzüldüm, çok etkilendim. Beğendim ve çok iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum çünkü bir kitap okuyucu da etki bırakıyorsa, farkındalık oluşturuyorsa iyi bir kitap olur bana göre. İnsana nelere sahip olupta farkında olmadığını, şükürsüzlüğünü, çocukça serzenişlerini ipe sapa gelmez dertlere dertlendiğini hatırlatıyor. Yazının devamında kitapta geçen olayları yazacağım okumayanların bilgisine.. Yazarın bu kitabı yarı otobiyografik roman olarak geçer. Salt kendini değil o dönem ki çevreyi ve bir çok kişiyi anlatır. Daha kitabın başlarında bile Temel çavuşun ailesinin durumuna içim burkulurken nereden bilebilirdim ailenin aslında en iyi günlerinde olduğunu. Beterin beteri var dedikleri durumu yaşıyorlar ailece. Her bölüm iyi bir şey olsun, yüzleri gülsün diye umutla okuduysam da nafile. Bu ailede umut her daim vardı. Ölmekte olan sebzeleri salhaneden kan taşıyarak iyi hale getirebilecek bir umut hem de. Bir ileri beş geri durumları aile babası Temel çavuşun askere alınıp orada şehit düşmesi ile bir ileri hallerini de kaybetmişlerdir. Kara günler beraberinde daha kara günleri getirir. Daha 15 indeki Ali babası gibi askere alınır ve şehit olur. 9 kişilik bir aileden evin iki direği de öldüğünden ev tabiri caizse yıkılır. Geriye Anne Şakire ve kundaktaki bebek sefer, musa, adviye , asile, fatma, hüseyin kalır. Şakirenin tek isteği çocuklarının açlıktan ölmesini engellemektir. Ama ne kadar çabalarsa çabalasın. Sırayla önce Hüseyini, sonra Fatmasını ve en son daha dünyada adım atmaya bile başlamayan Seferini toprağa verir. Bu ölen çocuklar şehit çocuklarıdır. Vatanı kurtarmak uğruna canını veren babaları ve abileri olsa da o vatanda bir dilim ekmeğe muhtaç olarak ölmüşlerdir. Bu da savaşın ne demek olduğunun kısa bir özetidir. Özellikle Fatmanın öldüğünü anladıkları zaman küçük kardeşlerin gerçeği kabullenişi ve sessizce annelerini bekleyişi beni çok etkilemişti. Daha çocuk olmadan büyümüştü hepsi. Ölümler en son biricik anneyi de alıp ayrıldı bu aileden. O kadar çileye dayanan Şakire bir kaç kuruş için hasta bakıcı tarafından öldürüldü. İnsan bazen çok aşağılık bir varlık. Kelimeler bile yetmiyor tanımlamaya. Koca aileden kalan 3 çocuk darüleytamda yaşamlarına devam ettiler... Bu kitap açlığın insanı ne kadar zor durumlara koyacağını, insan üstü mücadele istediğini, yaşamak denen şeyin ne derece zor ve kıymetli olduğunu gösteriyor. Bizler açlık ne demek sadece tuttuğumuz oruçlarda hissedebiliyoruz. Onu da sahurda ve iftarda tıka basa yediğimizden ne derece hissedebildiğimiz şüpheli. Okurken öyle anlar oldu ki kitabın içine girsem de şu insanlara biraz yemek verebilsem dedim. Açlık ne demekmiş yaşamadan yaşadım bu kitapla. Şu gerçeği de asla unutmamak lazım ki bu insanlar şuan yaşadığımız topraklarda var olalım diye şehit oldular. Biz şuan var olalım diye açlıktan öldüler. Kıymet bilmek gerek hem de fazlasıyla... Ruhları şad olsun...
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 20171,339 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.