Gönderi
İçinde 5 hikâye var ben en çok Beyaz Geceler, Haysiyetli Hırsız ve Yufya Yürekli hikâyelerini sevdim. Genel olarak beğendiğim bir kitap oldu.
-SPOILER İÇERİR-
Kahramanımız Nastyenka’ya bankta görür ama yanına gitmez. Sonra kızı bir adam rahatsız eder kahramanımız da onu kurtarır. İkisi sohbet etmeye başlar ve bu sohbetler her gece Nastyenka’nın evinin oradaki bir bankta devam edecektir.
Kahramanımız ona nasıl biri olduğunu anlatır. Çekingen, insanlarla konuşamayan hayalperest biridir. İnsanlarla konuşamamasının nedeni sürekli hayal aleminde olduğu içindir. Nastyenka ile biraz bile konuşmuş olması onun için büyük bir mutluluktur.
Nastyenka, büyükannesi ile yaşıyor çünkü küçükken anne ve babası ölmüş. Büyükannesinin gözleri kör olunca onu yaramazlık etmesin diye eteğini Nastyenka’nın eteğine iğnelemiş. Nastyenka hareket edemiyor hep büyükannesine bağımlı. Evlerindeki bir daireyi de bir kiracı aldılar. Bu kiracı genç biri ve Nastyenka onu beğeniyor, kiracı da onu beğeniyor. Bir gün kiracı onları ziyarete geldi, büyükannesi Nastyenka’dan defter getirmesini istedi Nastyenka aniden kalkınca iğnelendiği için büyükannesi de onunla hareket etti. Kiracı bunu gördü, Nastyenka çok utandı. Kiracı eve gidip gelmeye başladı onları tiyatroya götürdü. Ama zamanla kiracının ilgisi azaldı, sonra da iş için Moskova’ya gitmesi gerekti. Nastyenka bohçasını topladı, kiracının evine gitti. Onu büyükannesiyle yaşamaktan kurtarmasını gerekirse onunla Moskova’ya geleceğini söyledi. Kiracı şu an maddi durumunun olmadığını ama 1 sene sonra döneceğini eğer kendisini beklerse evleneceklerini söyledi. Nastyenka onu 1 sene bekledi, kiracı döndü ama Nastyenka’ya uğramadı. Nastyenka bir mektup yazmış onu ulaştırması için kahramanımıza verdi.
Kahramanımız Nastyenka’ya aşık olmuştu, onunla buluştuğu geceleri “beyaz geceler” olarak adlandırıyordu. Çok romantik etkilendim… Ama Nastyenka kiracıyı bekliyordu. Kahramanımıza da kendisine dostça yaklaştığı için teşekkür etti, hep dost olarak kalacaklarını umduğunu söyledi. Kiracıdan mektup gelmedi, buluşmaya da gelmedi. Nastyenka çok ağladı.
Kahramanımız aşkını ona itiraf etti. Nastyenka kiracının buluşmaya bile gelmeyen bir zalim olduğunu onu sevmek istediğini söyledi, ona sarıldı. İkisi birlikte olmaya karar verdiler yürümek için yola çıktılar ama yolda kiracıyı gördüler, gelmişti. Nastyenka’ya tanıdı, Nastyenka kiracıya sarıldı, sonra kahramanımıza sarıldı sonra da kiracıyla çekti gitti. Ben ona kızmıyorum ve bu duruma da şaşırmıyorum çünkü onu seviyor ve bekliyordu. Hayatta herkes sevdiğinin peşinden gider. Nastyenka kahramanımıza mektup yazdı. Kiracıyla evleneceklerini, ona gönül koymamasını söyledi. Kahramanımız kendisine biraz da olsa mutluluk yaşattığı için içinden ona teşekkür etti. Seven sevdiğini her zaman affeder. Nefret ve beddua kinin ürünüdür ve kinin olduğu yerde sevgi olmaz. Kitapta özellikle ikisinin bankta gece buluşmaları ve kahramanımızın sevdiği kadınla buluştuğu geceleri beyaz geceler olarak nitelendirmesi çok anlamlıydı. Onun için sevdiği kızla buluştuğu geceler karanlık değil, bembeyazdı.
Başkasının Karısı: Kahramanımız kürklü bir adamdır. Bu adam karısını arayıp durur ve karısının olduğunu düşündüğü apartmanın oradaki bir gence karısını sorup durur. Karısının onu aldattığını düşünür, karısını bulduğunda ise aldatmadığını görür. Bir gün tiyatroya gider ve kafasına bir not kağıdı düşer bir buluşmaya çağrıdır. Yine karısının onu aldattığını düşünür ve bu buluşmaya gider. Apartmanın en üst katı buluşma yeridir. 4. Kattaki bir eve girer ama o bina 5 katlıdır, evleri karıştırır.
Orada bir kadın kocasını bekler kürklü adam eve girdiğinde kadın panik olur, tam da kocası gelmek üzeredir, kürklü adam da yatağın altına saklanır. Yatağın altında bir delikanlı vardır ikisi sürekli didişmeye başlar derken kadının köpeği bunlara saldırmaya başlar. Kürklü adam köpeği boğarak öldürür. Kadın ve kocası durumu fark eder, yatağın altına bakarlar ve o sırada delikanlı kaçar. Karısı ve kocası kürklü adama ne yaptıklarını sorar. O da karısının onu aldattığını düşündüğü için geldiğini ama evleri karıştırdığını söyler ve gider. Eve geldiğinde karısı onun tuhaflığını fark eder ve cebinde de köpeğin ölüsü kalmıştır. Karısı yine seni aldattığımı düşünüp peşime mi düştün diye sorar ve hikâye biter. Kıskançlığın insanı getirdiği noktayı göstermek istese de ben beğenmedim. Özellikle kürklü adam karısından bir karım diye bahsediyor sonra karım değil diyordu çıldırttı beni.
Noel Ağacı ve Nikah: Kahramanımız bir çocuk balosuna davet edilir. Orada herkes tarafından saygın biri olarak görülen Yuliyan Mastakoviç vardır. Kahramanımız nedense ondan rahatsız olur ve gizlice onu gözlemlemeye başlar. Yuliyan, çocuklardan biriyle çok ilgilenir. Aradan yıllar geçtikten sonra kahramanımız bu çocukla Yuliyan’ın evlendiğini görür. Hiç beğenmediğim bir hikâye oldu.
Haysiyetli Hırsız: kahramanımız evine Astafiy adlı bir kiracı alır. Evinden bir gün paltosunu çalarlar. Astafiy nasıl fark etmeden aldıklarını anlayamaz. Aklına daha önce yaşadığı bir olay aklına gelir ve kahramanımıza anlatmaya başlar. Astafiy zamanında Yemelyan adlı biriyle tanışmış. Bu Yemelyan çalışmıyor sürekli birilerinin yanında kalıyor ve sürekli içiyor. Daha önce yanında kaldığı insan öldüğü için Yemelyan ile kalmaya başlıyor. Yemelyan çok iyi biri ama çalışmıyor, içki bulup içiyor ve ne bulursa onu yiyor. Astafiy başta ona bakamayacağını düşündü çünkü kendi maddi durumu da çok iyi değil. Zaten taşınması gerekiyordu başka yere gitti ama Yamelyan onun peşinden geldi. Astafiy ona bakmaya karar verdi. Ama içkiyi bırakıp bir işe girmesi için de çok uğraştıysa da olmadı. İçersen bir daha merdivenlerde uyursun eve almam dediğinde bile iki güç içmediyse sonradan içti. Ve merdivenlerde yatmaya başladı. Astafiy ona üzüldü ve geri eve aldı.
Bir gün Astafiy’in tozlukları çalındı. Yamelyan’a çalıp çalmadığını sordu. Ama Astafiy inanmadı. Yamelyan çekip gitmeye karar verdi çünkü Astafiy dolaplarını falan kilitlemeye başlamıştı. Gitti ve bir hafta gelmedi, sonunda dayanamayıp geri geldi. Ama doğru düzgün hiçbir şey yememiş bu yüzden de zayıf düşmüştü, hastalandı. Astafiy ona çok üzüldü. Yamelyan tozluğu çaldığını söyledi sonra da öldü. Yamelyan’a hem çok üzüldüm hem de kızdım. Hâli gerçekten kötüydü ama iyi olsun diye de çabalamadı. Yine de onun iyi yürekli olduğuna inanıyorum çünkü merdivenlerde kendi yattı, Astafiy onun cezasını kesmeden. Kendi cezasını kendi veren insan her zaman iyi kalplidir. Çünkü insanın kendi hükmünü vermesi zordur.
Yufka Yürekli: Vasla ve Arkaşa çok iyi arkadaşlardır. Vasla, bir gün evlenmeye karar verir çok mutludur. O kadar mutludur ki yazması gereken evrakları yazmamıştır. Yazacağını düşünür ama işler birikir, biriktikçe de Vasla’nın ruh hâli kötüye gider. Arkaşa onu anlamaya çalışır. Vasla, bir işi yapamadığında mutluluğu da hak etmediğini düşünüp bu hâle gelir. Hatta işini zamanında yapmadığı için askere gönderileceğini düşünür. En son boş bir kalemle kağıda delicesine yazmaya başlar. Arkaşa onun bu hâlinden korkar ve doktor bulmaya gider ama bir türlü bulamaz eve geldiğinde ise Varsa yoktur. Evleneceği kızın yanına gider ama oraya gitmemiştir. İş sahibine gider bakar ki Vaska oradadır. Ama çok kötüdür, iş sahibi de Vaska’nın bu hâline şaşırır. Dediği gibi minnetten insan mı delirir hiç! Ama Vaska hayatın ona verdiklerinin karşılığını veremeyince delirmiştir. Çünkü o yufka yürekli biridir, kırılgandır çabuk etkilenir. Onu hastaneye götürmeden önce ağlayarak Arkaşa’ya sarılır. Bu kısım duygusaldı. Aradan yıllar geçer Arkaşa Vaska’nın evleneceği Liza’yı görür. Liza evlenmiştir, çocuğu da olmuştur. Eskilerden konuşmaya başlarlar ve Liza ağlamaya başlar, hikâye de burada biter. Güzel bir hikâyeydi bir insanın hayatın ona verdiklerinin karşılığını veremeyince kendini nasıl yıprattığını anlatıyor. Tabii günümüz insanı böyle değil iş sahibine çoktan yalanlar uydururdu.
·
240 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.