Özgürlük Yoksa Aşk da Yoktur!
Uzun zaman sonra yeni bir inceleme, yeni yılın ilk incelemesi :)
Sizinle paylaştığım incelemeler kendime aldığım notlara nazaran daha derli toplu oluyor. Bu da geri dönüp baktığımda daha iyi bir analiz sağlıyor. Zaman alması bakımından dezavantajı olsa da yeni yılda olabildiğince okuduğum kitaplar hakkında incelemeler yapmayı planlıyorum.
Kitapla kalın :)
*SPOİLER İÇERİR*
Ahmet Ümit'le son yazdığı 
Bir Aşk Masalı kitabını okumam vesilesiyle tanıştım.Diğer türlerdeki üslubunu bilmiyorum ama bu masaldaki bir şeyler okuma akışımı engelledi.Bu şey belki üslup belki içerikti, belki de ikisi birden.
Okumamda merak unsuru yoktu.Baştan hedef belliydi.Hatta kitabı tek cümle -Özgürlük yoksa aşk da yoktur- ile özetleyebilirim.
Özüne indiğimizde çok değerli bir cümle tabiki. Aşk özgürlükler içinde yaşanmalı, birbirimizin gardiyanı olmamalıyız. Taraflar(bu doğru seçilmiş bir kelime değil çünkü bana göre aşk bir olma halidir, ortada herhangi iki taraf yoktur ama daha uygun bir ifade yöntemi bulamadım) birbirlerinin yaşamını kısıtlayıp onun için hayatı zindana çevirdiklerinde bu aşk değil takıntı oluyor, tanımımızın tamamen dışına çıkmış oluyoruz.
O zaman yazarın dediği gibi:
"Asla sevdiğin insanların gardiyanı olma." [s.47]
Tamam konumuz aşk peki kahramanlarımız kimler?Buz Ülkesi, Kum Ülkesi, Su Ülkesi, Rüzgar Ülkesi ve Dağ Ülkesi'nin prensleri.Prensler rüyasında bir kent ve güzel mi güzel bir kız görüyorlar. Beş prens de hayatlarının aşkının bu kız olduğuna inanıp gerekli hazırlıkları yaptıktan, en ünlü kahinlere danıştıktan sonra yola düşüyorlar. Çeşitli zorluklardan sonra rüyalarındaki kızı bulduklarını düşünüyorlar ama ulaştıkları yerlerde gördükleri kızların o olmadığının farkına varıyorlar. Kısa bir ümitsizlikten sonra aşk tanrısının verdiği motivasyon ve tekrar gördükleri rüya ile bu defa da rüyalarındaki kenti bulmak için yola çıkıyorlar. Kenti de bulamayınca beş prens güçlerini birleştirip rüyalarındaki kenti kendileri kurmaya karar veriyorlar. Uzun uğraşlar sonucu beş kapıya sahip aşk kenti nihayet kuruluyor .O büyülü sevgili dolunayda karşılarına çıkıyor ama prensler rüyalarındaki kız kaçmasın diye şehrin kapılarını geçilmez bir şekilde kapatıyorlar. Aralarında aşık-maşuk ilişkisinden çok av-avcı ilişkisi kuruluyor. İçlerindeki hırs prenslerin masumiyetini yok ediyor ve kendi elleri ile kurdukları kentte mahkum kalıyorlar.
Bu tekdüze ve basit anlatım için özür dilerim fakat okurken düştüğüm tekrarlar çok sıkılmama sebep oldu. Bu sıkılmışlık da incelememe yansıdı. Olayları beş kere beş prensin perspektifinden okumak pek de kolay değildi...
#2023
#1
··
85 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.