Vay ki vay vayyy
Merhabalar sevgili okurlar. Bu şekilde bir ilginç başlık oldu ama gerçekten kitapla ilgili diyebileceğim söz bu oldu. Zaten kitapta da bol bol geçiyor. Yaşar Kemal`in okumuş olduğum 2. Kitabı ve uzun zamandır okumak istediğim bir seriydi. Yani bu seriye başlamaktan çok mutluyum :)
Kemal Sadık Gökçeli yani bizlerin tanıdığı Yaşar Kemal Osmaniye doğumludur. Çukurova ve çevresinin havasını ve suyunu tatmış olan yazarımız tabiki de Çukurova'yı bizlere bu kadar güzel betimleyip anlatacaktı. İnce Memed serisini 32 yılda tamamlamıştır.
Kendisi birçok ödül almış olup hatta bir programda ödül alacak vaktim yok yazılacak aklımda birçok roman dili var demiştir. O derece yazmaya tutkun, engin bir halk bilgisine sahiptir. Rahmetle anıyorum...
Kitabımıza geçecek olursak müthiş, müthiş diyorum. Harika betimlemeler, Çukurova halk ağzı ve buram buram kokan anadolu satırlarını hissediyorsunuz. Çakırdikenler toprakta çoktur. Adamın ayağını yara bere haline getirir. Anasına o topraklarda bakan öksüz bir çocuk. Kim mi o Kara Mıstık ya da aslında bizim adıyla şanıyla tanıdığımız İnce Memed.
Bir ağa vardır ki halka zulüm eder. Burunlarından getirir. Abdi Ağa, İnce Memed'e çok çektirir. Sizlerin de anlayacağı gibi bir başkaldırı, ağalık sorununu eleştiren bir öyküdür. Okurken bana Kemal Sunal, Şener Şen filmlerini hatta Cüneyt Arkın'ın Köroğlu filmini hatırlattı. Yürü Bre Bolu Beyi! Neyse durun konumuz İnce Memed ve Abdi Ağa :) İşte bunlar benim aklıma gelmişken zaten ileriki sayfalarda da Köroğlu'na selamı çakıyor İnce Memedimiz. :))
Çok uzatmak istemiyorum. Bu harika seriye başlamayı, kitabı okumayı düşünen arkadaşlarımız varsa kesinlikle başlasınlar. Tavsiye ediyorum :)
Keyifli okumalar
Kitapla kalın...