Gönderi

360 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
İnsan, varoluşu özünden önce gelen bir varlıktır; çeşitli koşullar içinde özgürlüğünü istemeden yaşayamayan özgür bir yaratıktır. Yolda, bizler aslında yolda kazandıklarımızın bir bütünü değil miyiz? Çoğu zaman yaşamdan, düşüncelerimden ve geride bıraktığım her şeyden kaçma eğiliminde oluyorum. Yaşamdan sıyrılma ve ortadan kaybolma gibi. Ordan oraya sürüklenirsem hayatın tadına varabilirim belki de, belki benliğimden kaçarak başkalarının hayatlarına ve hikayelerine sığınırım. tren istasyonunda unutulmuş bir keş olurum, beş parasız bir şair, ekin tarlasında uzanan çiftçi. Ama şimdi düşününce yaşamdan bu şekilde sıyrılamam, çünkü yol yaşamın ta kendisidir. Hayatımızın her döneminde içsel olarak farklı biriyiz. Her dönemimizin kendine ait bir yol’u var. Zaten bir sürüklenmenin içinde yaşıyoruz. şu ya da bu şekilde yolda her seferinde eksik kalan şeyler oluyor çünkü bizler aslında yolda kaybettiklerimiziz. yolda, kendimizi kaybedelim. tamamen. “gökyüzü bunca geniş, hayat bunca kısa, hayaller bunca sonsuzken yol özgürlüktü. yol dostluktu, maceraydı; sonsuz olasılığın toplamı, yaşamın kaynağıydı. yolun sonunda aşk vardı, söz vardı, ses vardı; başlangıçlar hep şen, hep heyecanlıydı. hızla giden bir arabanın dikiz aynasına yansıyordu hayatın anlamı, öyle bir şey varsa tabii; tan kızıllığında, gecenin bağrında, bir dostun yanı başında. hareket halinde olan için ölüm yoktu, tasa yoktu; devinim vardı sadece, dünyayı berraklaştıran, yaşamı anlamlı kılan. yıldızların altında, hızla giden arabaların arka koltuklarında, kaçak atlanan tren vagonlarında, çadırlarda, barakalarda, uzak diyarlarda kutsal yaşam vardı ve yüreklerindeki coşkuyu daracık bir dünyaya sığdıramayanlar, yollarda şahlandı. nereye olursa...”
Yolda
YoldaJack Kerouac · Siren Yayınları · 20161,663 okunma
·
242 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.