Merhabalaar; bugün yeniden gittiğim Green Gables’ta ki maceramızın dönüşünden sesleniyorum sizlere. Serinin ikinci kitabını da ocak ayının son günü bitirdim. Çok hoş, güzel, huzur veren bir seri gerçekten. Diğer kitaplara biraz ara verip ama yine de ben okumadan duramam diyorsanız benim gibi hemen bu seriye başlayın derim. İnsanı içine çekiyor, kendinizi bir an da o güzel çiçekler arasında huzur içerisinde buluyorsunuz. Bu serimiz de Anne 16 yaşında bir öğretmen ve ben küçüklüğünden beri çok güzel bir öğretmen olacağına inandığım için asla şaşırmadım. Empati yapmayı bilen ve kendisine nasıl davranıldığını, o davranışların sonucunda neler hissettiğini unutmayan biri karşısında ki kişilere bunu yaşatmamaya özen gösterir. Anne de tam olarak öyle bir öğretmen, öğrencilerinin hislerini anlayan ve çok sevilen bir öğretmen. Anne ve Marilla yetim kalan ikizlerin bakımını üstleniyor. Hayatta ki tesadüfe bakar mısınız ki, yetimhaneden evlat edinilen Anne, büyüdüğünde yetim iki çocuğa bakmaya başlıyor. Bu gerçekten hayatın insana sunduğu çok anlamlı ve inanılmaz bir sürpriz. Ben çok duygulandım okurken, çünkü o çocuklar herhangi bir şey söylediğinde Anne onları çok iyi anlıyor ve kendi eski zamanları, bu eve ilk geldiği anıları aklına geliyor. Anne dostlarıyla birlikte bir dernek kuruyor ve kurduğu dernek için çabalamaya, pes etmemeye çalışıyor. 16 yaşında ki bir kızın aldığı sorumluluklar beni gerçekten okurken bile gururlandırdı. İstese bu yaşından dolayı her şeye burun kıvırabilirdi ama Anne çok başka, zaten bu yüzden de çok seviliyor. Bazen hayatımız da bir şey olmayınca hemen ümitsizliğe kapılırız. Hatta belki de ‘aman olmuyor işte der’ vazgeçeriz. Ama bilmeyiz ki o şey en hayırlı zamanı bekliyordur. Marilla’nın yaşadığı rahatsızlık ve ikizlerin bakım yükünden dolayı Anne üniversiteye gitmemeye karar veriyor, hem de çok istemesine rağmen ama hayatına karamsar bir şekilde devam etmiyor. Hayatını en güzel haliyle, bir kere bile isyan etmeden yaşamaya devam ediyor ve hayat ona en sonunda, belki de en hayırlı an da istediğini veriyor. Keşke bizler de isyan etmeyi bırakıp en hayırlı anları beklemeyi hemen öğrenebilsek. Bol bol şükürler etmeyi unutturmayan bir kitap. 16 yaşında ki bir kızdan öğrenecek çok şeyiniz olabilir. ‘Amaan 16 yaşında ki bir kızın hayat hikâyesi, kitap bu kadar işte’ diyerek okumayın sakın derim. Bakmak ve görmek arasında farklar vardır, siz de sadece bakmayın, görmeye çalışın. Serinin üçüncü kitabını okumayı heyecan ile bekliyorum. Bakalım Anne orada bize neler öğretecek. Saygıdeğer roman okurları; benden size naçizane bir tavsiye, hayattan sıkıldığınız da ya da hayat üstünüze geliyor gibi hissettiğiniz bir an da bu romana bir şans verin. Avonlea ve Anne yaralarınızı saracak, size çok iyi gelecek. Hepinize sevgiler, bol kitaplı günler diliyorum. Yepyeni ve heyecan dolu dünyalarda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın ve Allah’a emanet olun.

Yeşilin Kızı Anne - AvonleaL. M. Montgomery · Venedik Yayınları · 20216,5bin okunma

·

625 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kitaptan Dünyam