Gönderi

272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tablodaki Canavar
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in Portresi
Oscar Wilde
Oscar Wilde
Oscar Wilde’ın en popüler kitaplarıdan birisi olan Dorian Gray’in Portresi, aşkın ve hayranlığın yansıdığı bir sanat eserinin; kibrin ve riyakarlığın ele geçirdiği bir canavara dönüşünü görüyoruz. Kitapta güzellik algısının ne denli tehlikeli noktalara geldiğini anlatır. Lord Henry, üzerinden hedonist duygular ve davranışlar; Dorian Gray karakteriyle narsisim ve Sigmund Freud’un libido olarak adlandırdığı cinsel ve saldırgan duygular ve Hallward Basil karakteriyle duygusallığı temsil eder. Basil Hallward, Dorian Gray’e aşık olur. Aslında onda gördüğü kendi yansımasıdır. Bir süre sonra bunu geç olsa da anlar ama yine de Dorian’ın dış görünüşünün ona kattığı saf ve masum ifade onu Dorian’ın kanatsız bir melek olduğunu düşündürür. Dorian Gray, Lord Henry ile tanıştıktan beri onun hayatında her zaman var olacağını anlar. Çünkü Lord Henry, Dorian için bir şeytandır. Onun kulağına fısıldadığı her şeyi yapar. Tabi Dorian onu hayatında bir şeytan olarak görmez. Çünkü onun benmerkezciliği ve herkesten üstün olduğuna olan inancı buna inandığında sarsılacaktır. Dorian için ölümden bile beter bir duygudur bu. Hatta kitabın son kısımlarında Dorian işlediği onca günahların ortaya çıkma ihtimali bile onu nasıl korkuttuğunu ve insanlara karşı hissedeceği aşağılık hissinin (ihtimalinin bile) onu nasıl da riyakarca bir iyilik yapma isteğine ittiğini görürüz. Dorian’ın sonu Narkissos gibi olur. Hayranlık duyduğu güzelliği onun sonu olur. Hayranlık duyduğu o suratı tabloda göremedikçe deliye döner. Onun istediği sadece yüzünün değil ruhunun bir yansıması olan tablonun da güzellikle ışıldamasıdır. İnsanların ondan nefret etmesi onu duygusal olarak zedelemez ancak onun sevilme isteğidir bunu ona düşündüren. Sonunda şeytanına yalanlar düzerek uydurduğu iyilik düşüncesinin etki etmediğini görünce de tabloyu ortadan kaldırmaya karar verir. Tabi sonunun böyle olacağını tahmin edemez. Kitabın bence Dorian-Henry- Basil üçlemesinin dışında Sibly Vane’in Dorian’la evleneceğini düşünmesinin ardından canlandırdığı tiyatroda başarısız olması ve bunun sebebi de bana çok ilgi çekici geldi. Tiyatro oyuncularına olan bakış açımı değiştirdi. Gerçek hayata temas edince tiyatro sahnesinde canlandırdığı hayatların gerçekten ne kadar uzak olduğunu görmesi çok etkileyiciydi. Dorian ve Sibly’in konuşmasını nefesimi tutarak okuduğum bir bölümdü. ‘’Gerçek yaşama temas ettiğinde karşılıklı olarak yaşam onu, o da yaşamı bozdu, bu yüzden çekip gitti. Dilersen Ophelia için yas tut. Cordelia’yı boğdular diye karalar bağla. Brabantio’nun kızı öldü feryat figan et. Ama gözyaşlarını Sibly Vane için harcama; o kız tüm o karakterlerden çok daha az gerçekti.’’ (syf 120-121) Kitapta Dorian’dan daha çok nefret ettiğim bir karakter varsa o da Lord Henry’dir. Çok cinsiyetçi ve çok kaba bir adam. Kadınlar için yaptığı varsayımlar mide bulandırıcıydı. Bu tip insanlar hiçbir zaman sevgiyle tanışamazlar. Hayatın onlardan öç almasıdır bu. Kitaba puanım 8/10. Okumanızı tavsiye ederim. Bu kitabı bana tavsiye eden @defne1305 'a bu güzel tavsiyesi için teşekkür ederim.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İş Bankası Yayınları · 202172,5bin okunma
··
62 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Geceye Notum