Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İlk kitabın Elvan isminde bir yayınevinden çıkmış olması, diğerlerinin de benim de şiir kitabımı verdiğim KDY’den çıkması sayesinde tanıştığım polisiye bir romandan bahsedeceğim bugün. Açık söylemem gerekirse okumam gerçekten 5 gün falan sürdü ki okuma hızım oldukça hızlıdır. Hikâye yönünden çok kötü olduğunu düşünmüyorum, okunabilecek, kendini pazarlayacak bir hikâyesi var aslında ama edisyonu gerçekten sıkıntılı durumda olduğu için yazıldığı tarza alışana kadar defalarca “Acaba bıraksam mı?” diye kendi kendime çok düşündüm ama bırakmadım. Olay kendini merak ettiriyor ama sonu bence bir anda var olduğu, “Bu nereden çıktı şimdi?” diye çok sorgulatan çerezlik bir romandı. Ardından gelen iki roman daha var, serinin bir parçası. Kapaklarını da beğendiğimi belirtmek isterim. Kısaca içeriğinden bahsetmek istiyorum. Kitap, Mahir Yılmaz isminde 45 yaşında olmasına rağmen “yaşlı kurt” diye bilinen emekli bir başkomiserin arkadaşı olan Fatih’in ağzından yazılmış bir cinayet öyküsü. Bu noktada göz tırmalayan noktalara değinmeden geçemeyeceğim. İlk olarak Fatih karakterinin yaşını bilmiyoruz ama Mahir Yılmaz karakterinin yaşı 45. Ve ona “yaşlı kurt” diyorlar. Adamın yaşı 45. Artı olarak bu adam emekli olmuş. Tekrar ediyorum yaşı 45. Bu bana oldukça tuhaf geldi ama birkaç bin defa tekrarlandığı zaman insanın gözü alışıyor. Ayrıca adama asla “Mahir Bey” vs dendiğini görmüyoruz. Adı-soyadı bir olarak defalarca “Mahir Yılmaz” olarak bahsedildiği için ben de bu şekilde bahsetmeye devam edeceğim. İkinci olarak Fatih karakterini oldukça kalın kafalı ve biraz da salak buldum çünkü Mahir Yılmaz karakteri kendi iç dünyasında bir şeyler buluyor, araştırıyor ve gizemlerin üzerinde kafa yoruyorken Fatih sürekli olarak, “Abi, uzatma işte katil Ufuk yeaaa!” diye adamın yanında mızır mızır ediyor. Bu karakterin polis olduğunu da belirtmek isterim. Seni sevemedim Fatih. Kitabın en başı, kelebek etkisi dediğimiz kısım, Akif karakterinin Cengiz ve Zeki adında iki çocuğun hırsızlık şüphesi ve bu doğrultuda gelişen haksızlıklarla başlıyor. Cengiz, zengin olmasına rağmen istediği kadar harçlık alamadığından dolayı hırsızlık yapıyor ve ileride Zeki ile karşılaşıyor. Polise yakalanıyorlar. Akif, Cengiz’in babası Süleyman Bey tarafından bir şekilde ikna ediliyor ve hırsızlığın suçu Zeki’ye kalıyor. Bu haksızlık 1984 yılında gerçekleşiyor, ardından kendimizi 1996 yılında buluyoruz. Mahir Yılmaz’ın arkadaşları Doğan, Ayhan, Akif ve Fatih, kitabın başında Mahir Yılmaz’a ait bir çiftlik evinde takılıyorlar. O sırada Akif, muhbiriyle görüşeceğini belirterek evden ayrılıyor. Hareketlerindeki gariplik Mahir Yılmaz’ın gözüne takıldığı için Mahir Yılmaz, Fatih’ten Akif’i takip etmesini istiyor. Fatih de Akif’in arkasından çıkıyor. Biraz gittiğinde Fatih bir motosikletli tarafından saldırıya uğruyor ve arabasının tekerlekleri patlatılıyor. O da takibi bırakıp çiftliğe geri dönüyor ve bu sırada da öğreniyoruz ki Akif öldürülmüş. Olay bu şekilde başlıyor ve olayın ardından biz de başlıyoruz, “Katil o muydu, bu muydu?” diye sormaya. Kitabın incelemesine uzunlamasına girdiğim yazının devamını merak ediyorsanız sizi bu adrese davet ediyorum. İyi okumalar! gamzekirisoglu.weebly.com/incelemeler/kel...
Kelebek Etkisi: Cinayet Savcının Ölümü
Kelebek Etkisi: Cinayet Savcının ÖlümüMehmet Bal · Elvan Yayıncılık · 202045 okunma
··
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.