Gönderi

231 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Üç Hikaye
KABADAYI: Bir köy eyaletine yerleşen süvari alaylarından; düelloculuğu ile ünlenmiş, kötü kalpli, herkese sataşan, 35 yaşlarında, kurmay yüzbaşısı Avdey Ivanoviç Luçkof ile terbiyeli, eğitimli, asil, temiz, iyi niyetli, yirmili yaşlarında süvari teğmeni Fyödor Fyödoroviç Kister, ilk zamanlarda Luçkof'un hakareti yüzünden bir düelloya girişirler. İlk düelloda Kister yaralanır ve Luçkof ondan özür diler. İki adam arkadaş olurlar. Bu arada bir baloda, çevredeki arazi sahiplerinden Perekatov'un, kızı Maşa ile tanışırlar. Maşa ve Kister arkadaş olur. Ancak sürekli şu düelloculuğu ile meşhur olan arkadaşı Luçkof'u sorup durur. Luçkof dans etmeden, uzaktan onları izleyerek, bizim bildiğimiz ağır abi pozları veriyordur. Kister sürekli Maşa'nın evine giderek kızla samimi bir arkadaşlık kurmuştur. Ancak kızın aklı Luçkof' dadır. Kister, kıza yakınlık duyuyor olsa da kızla Luçkof'un arasını yapmaya çalışır. Ancak Luçkof'un niyeti kızla gönül eğlendirmektir. Bu kötü niyetini Kister'e açar. Kister'in temiz yüreği buna razı gelmez ve kızı uyarır. Maşa, Luçkof'un gerçek niyetini öğrenince, ondan uzaklaşıp Kister ile yakınlaşır. İkisi evlenmeye karar verirler. Fakat Luçkof, Kister'in kendisine hakaret ettiğini düşünerek, onu düelloya davet eder. Ne yazık ki ikinci düelloda Kister, Luçkof tarafından öldürülür. MUMU: Güçlü kuvvetli, dört kişinin yapabileceği bir işi tek başına hak eden, dev gibi cüssesiyle sağır ve dilsiz Garasim, köyünden bir konağa yardımcı olarak gelmişti. İlgi duyduğu çamaşırcı kadın Tatiana'yı hanımı başkasıyla evlendirince, Tatiana eşiyle uzaklara gitti. Garasim kadını yolculamaya giderken, nehirde çırpınıp duran yavru bir köpek gördü. Köpeği kurtararak yanında konağa getirdi. Köpekle birbirlerine çok bağlanmışlardı. Garasim köpeğe MUMU adını vermişti. Bir sene, iki sene derken üçüncü sene hanımı köpekten rahatsız olmaya başladı. Köpeği göndermelerini emretti. Diğer hizmetliler köpeği uzak bir yere bıraktılar. Ancak köpek birkaç gün sonra yeniden geldi. Hanım köpeği görünce öfkelenip, hastalandı. Konaktaki herkes Garasim'in kapısına dikilip, köpeği almak istedi. Fakat Garasim, onları durdurarak elleriyle boğma işaretleri yaptı. Ordakiler demek köpeği boğacak diyerek uzaklaştı. Garasim, Mumu'nun önce bir karnını doyurdu. Daha sonra nehirde köpeği boğdu. Konağa gelip, tüm eşyalarını toplayıp köyüne döndü. (E adam madem köyüne gidecektin, zavallı köpeği ne diye boğdun?) Yazık ki bu soru da kocaman bir soru işareti olarak akıllarımızda kalakaldı. PUNİN İLE BABURİN: Hikayemiz artık ihtiyarlamış olan Pyötr Petroviç'in on iki yaşında iken başından geçen olayları anımsaması ile başlıyor. Katı kuralları olan sert büyükannesinin yanında yaşayan Petroviç' in çiftliklerine bir uşak olan Baburin ve uşağın çok sıkı arkadaşı Punin geliyor. Petroviç, kısa zamanda Punin ile arkadaş oluyor. Onunla birlikte şiirler okuyorlar, güzel vakit geçiyorlar. Baburin ise bir cumhuriyetçidir. Fazlasıyla yardımsever, fakirleri gözeten, kuvvetlilere karşı zayıfları savunan, haksızlığa tahammül edemeyen ve ömrünün sonuna kadar da köleliği kaldırmayı, güçsüzleri korumayı gaye edinmiş bir adamdır. Baburin, Petroviç'in büyükannesine karşı bir hizmetlinin haklarını savunmaya kalkınca da, arkadaşı ile birlikte çiftlikten atılırlar. Aradan yıllar geçer, Petroviç artık üniversite öğrencisidir. Onlarla Moskova'da tekrar karşılaşır. Bazı olaylardan sonra onları tekrar kaybeder. On iki yıl sonra yeniden karşılaştıklarında yolda Punin'in cenazesini taşıyan Baburin'i görür. Artık evlenmiş olan Baburin, onu evine davet eder. Baburin'in son günlerinde bekledikleri gerçekleşir ve köleler azat olur. Baburin bu sevinç ile huzurla hayata veda eder. Kitapla kalın.
Hikayeler II
Hikayeler IIIvan Turgenyev · Milli Egitim Basımevi · 195039 okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.