ŞEYTANDAN NASIL ALLAH’A SIĞINABİLİRİZ?
Sadece kelimeyle ya da duayla “kovulmuş, taşlanmış şeytandan Allah’a sığınırım” demek yeterli değildir. Bu, aynı zamanda bir duadır. Euzu besmele çektiğimizde “kovulmuş şeytandan sana sığınırım ya rabbi” deriz; ama bu sığınmayı bir de hem fiili hem de gönül itibariyle de yapmamız gerekir; yani şeytan bize bir vesvese verdiğinde onu kovmamız gerekir.
Nasıl?
Allah’a, Allah’ın vahyine göre kovmamız gerekir. Şeytanın verdiği vesveseye karşılık Allah’ın ayetini onun yerine koymamız gerekir ki o karanlığı Allah’ın vahyinin nuru aydınlatsın. Eğer şeytanın verdiği vesveseye karşılık vahyin nurunu vesvesenin yerine koyamazsak onu aydınlatamayız. İşte, Allah’a sığınmak demek Allah’ın ayetiyle şeytana ve nefsimize cevap vermektir.
Her ne olursa olsun duayı fiile dökmezsek o dua kâmil manada bir dua olmaz. Duayı dilimizle, gönlümüzle bir de fiilimizle ortaya koymamız gerekir ki duamız kâmil bir dua olabilsin.
Bununla beraber şeytandan Allah’a sığınmamız için bir de şeytan bizi bir yere davet ettiğinde ona karşı direnmemiz ve bu
yanlışı yapmamamız lazım. Allah’ın emrettiklerini yapmamız gerekir ki Allah’ın ayetlerde emrettiği gibi ona sığınmış olalım.
Ayete tabi olduğumuzda, Allah’a itaat ettiğimizde şeytandan Allah’a sığınmış oluruz.
Yoksa “sen beni koru ya rabbi” deyip şeytanın peşinden gidecek olursak söylediğimiz söz hiçbir mana ifade etmez; çünkü şeytandan Allah’a sığınıyorsak işi yapmamız gerekir. Bu durumda bu sözü söylerken “ya rabbi işi sen yap” demiyoruz aksine “ben elimden geleni yapıyorum, senin emrettiğin gibi vahyine uyuyorum sen de bana yardım et ya rabbi” demiş oluyoruz.
Biz fiili duamızı, gönül duamızı tam yaptığımız için ve çabamızı, gayretimizi de ortaya koyduğumuz için işte o zaman bize Allah’tan yardım gelir ve Allah bize yardım eder. Yoksa “Allah’ım, ben bir şey yapmayayım, sen beni koru, benim gücüm buna yetmez” demememiz lazım; çünkü gücümüz buna yetiyor.
Peki, gücümüzün yettiğini nerden biliyoruz? -Çünkü bunu Allah
söylüyor.
Kıyamet günü iblis, şeytan kendisine tabi olanlara “beni kınamayın, kendinizi kınayın ben sizi sadece davet ettim. Benim sizin üzerinizde bir gücüm yoktu. Ben davet ettim siz de hemen davetime koşup icabet ettiniz, Allah da sizi davet etti; ama siz Allah’ın davetine icabet etmediniz, benim davetime icabet ettiniz”5 der. Bununla beraber Allah ayet-i kerimede “şeytanın insan üzerinde hiçbir gücü yoktur”
6 buyurur. Demek ki şeytanın insan üzerinde hiçbir gücü yokmuş, insan istedi mi onu dinlemeyebiliyormuş!
Evet, bize düşen; şeytanın değil Allah’ın davetine icabet etmektir. Böyle yaptığımızda şeytandan Allah’a sığınmış oluruz.
Söz Hakkı I 103.
··
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.