"""Burası sır Daniel, kutsal sığınak. Her kitabın, gördüğün her cildin ruhu var. Onu yazanın ruhu, onu okuyan, onunla yaşayıp hayal kuranların ruhu. Bir kitap her el değiştirdiğinde, biri bakışlarını sayfalarında her gezdirdiğin de kitabın ruhu büyür ve güçlenir.""" herkes kendi hikâyesini bulur her kitap da başka başka zira...
Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı Serisinin ilk kitabı Rüzgarın Gölgesi olup, Barselona, 1945te başlayan kitap, bı şehirin savaş yaralarını yavaş yavaş iyileştirirken ve bu şehirdeki antikacı kitap satıcısının oğlu olan ve annesinin yasını tutan Daniel, bu kısım bana ilginç geldi, okuduğum ilk kitapta da anne faktörü vardı, yazar ile tanışma fırsatım olsa bu konu hakkında soru sormak isterdim :))) annesini hatırladığı doğum gününde Daniel'in antikacı kitap satıcısı olan dul babası, onu Barselona'nın nadir kitap satıcıları ve dünya tarafından unutulmuş kitaplar için kullanılan Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı'nın sırrına ulaştırır. Daniel'in babası, rafların sarmal labirentinden onun için özel bi anlamı olacağı söylenen cilt seçmesini ister ve Daniel Julian Carax adlı birinin yazdığı 'Rüzgarın Gölgesi" adlı gizemli kitabı seçer. Ancak yazarın diğer eserlerini bulmak için yola çıktığında şok edici bi keşifte bulunur: Birisi, Carax'ın yazdığı her kitabın her nüshasını sistematik olarak yok etmektedir. Çok geçmeden Daniel'in görünüşte masum arayışı, Barselona'nın en karanlık sırlarından birbirine kapı açar ve bu, bi cinayet ve ölüme mahkûm aşk hikayesi olarak çıkar. Ve çok geçmeden Julian Carax hakkındaki gerçeği öğrenmezse kendisinin ve yakınlarının acı çekeceğini düşünür. Ve kitabın yolculuğu başlar. Film tadında bi kitap okudum, hatta filmi ya da dizisi olsa daha keyifli izlerdim. 1964'te Barselona'da doğan yazar, İspanya'da büyüdü. Bi süre reklam sektöründe çalıştıktan sonra Los Angeles'a taşınıp kısa süre de senaryo yazarlığı yapmış belki her okuduğum kitabının filmini izleme isteği bundan kaynaklanıyor :)))
Dörtleme olan bu kitap,
Carlos Ruiz Zafon ın kitabın başında da ifade ettiği gibi ayrı ayrı da okunabilirmiş, gerçi ben daha ilk cildini okudum oyuzden yorum yapamayacağım, buarada serinin diğer kitapları,
İkinci Kitap,
The Labyrinth of the Spirits henüz çevrilmedi...
Maceralar yığını içinde kitap içinde kitaplar, hikaye içinde hikaye sunarak İspanya iç Savaşı'nın ve onun sonuçlarının üzerine yansıtılan Rüzgarın Gölgesi ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup, diğer kitabı
Marina 'da da olduğu gibi, İspanyol Edebiyatının en rahat okunan yazarı bence, yormayan ve akıcı diliyle...