Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bereket ve Lanet Nasıl İşlev Görür?
Tarihi yazan güçler -gözle görülen ve görülmeyen olmak üzere -iki sınıfa ayılırlar. Tarihin akışını bu iki dünyanın etkinliği belirler. Sadece gözle görülen maddesel dünyayla kısıtlı kalırsak, zaman zaman açıklayamadığımız ya da kontrol edemediğimiz olaylar ve durumlarla yüzleşeceğiz. Gözle görülen dünyaya maddesel evrenin bütün unsurları ve olguları aittir. Olayların tümü bizim dilediğimiz çizgide gelişmese bile bu dünya bize tanıdık gelir ve kendimizi evimizde hissederiz. Birçok kişinin algılama sınırları bundan öteye geçmez. Ne var ki Kutsal Kitap maddesel değil, ruhsal nitelikte olan ve göze görülmeyen başka bir dünyaya kapı açmaktadır. Pavlus, 2. Korintliler 4:17-18'de bu iki dünyayı betimliyor: "Çünkü geçici, hafif sıkıntılarımız bize, ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır. Gözlerimizi görünen şeylere değil, görünmeyenlere çeviriyoruz. Çünkü görünenler geçicidir, görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır." (2. Korintliler 4:17-18) Görülebilen dünyadaki varlıklar gelip geçicidir. Yalnız gözle görülmeyen dünyada gerçek ve kalıcı bir varoluş bulabiliriz. Geleceğimizi ve hatta görülebilen dünyayı biçimlendiren güçler, görülmeyen dünyada bulunmaktadır. Pavlus'a göre yaşamda başarıya ulaşmak, gözle görülmeyen değerlere bakarak mümkündür. Hem bereketler hem de lanetler gözle görülmeyen, ruhsal dünyaya aittirler. Bunlar doğaüstü, ruhsal gücün araçlarıdır. Bereketler iyi ve yararlı sonuçlar, lanetler ise kötü ve zararlı sonuçlar doğurur. Bereketler ve lanetler Kutsal Yazı'nın önde gelen konularındandır. Bu iki sözcük Kutsal Kitap'ta yaklaşık 640 kez geçmektedir. Her ikisinin de ortak bazı özellikleri önemlidir. Birincisi bunların etkisi her zaman bireyle sınırlı kalmaz, Ailelere, oymaklara, toplumlara ve hatta uluslara kadar uzanabilir. İkincisi, bunların etkisi kuşaktan kuşağa geçer ve kırılmadıkça devam edip gider. Bereket ve lanetlerin bu ikinci özelliğinin pratik sonuçları vardır. Yaşantımızda kökleri eski kuşaklara dayanan güçler etkin olabilir. Kendi yaşamımıza ya da kişisel deneyimlerimize dayanarak açıklayamadığımız yinelenen bazı durumlarla ya da davranış biçimleriyle karşılaşabiliriz. Bunların kökü uzun bir süre -hatta binlerce yıl-öncesine dayanabilir. Bereket ve lanetlerin başlıca aracı sözlerdir. Sözler söylenip, yazılabileceği gibi kişinin içinden de ifade edilebilir. Kutsal Yazı sözlerin gücüne ilişkin çok şey söylemektedir. Örneğin Süleyman'ın Özdeyişleri kitapçığı sözlerin iyilik ya da kötülük için nasıl kullanılabileceğine ilişkin birçok uyarıyla doludur. Birkaç örneğe yer verelim: "Tanrısız kişi başkalarını ağzıyla yıkıma götürür, Oysa doğrular bilgi sayesinde kurtulur." (Süleyman'ın Özdeyişleri 11:9) "Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser, Bilgelerin diliyse şifa verir." (Süleyman'ın Özdeyişleri 12:18) "Okşayıcı dil yaşam verir, Çarpık dilse ruhu yaralar." (Süleyman'ın Özdeyişleri 15:4) "Dil ölüme de götürebilir, yaşama da; Konuşmayı seven, dilin meyvesine katlanmak zorundadır." (Süleyman'ın Özdeyişleri 18:21) Elçi Yakup da sözlerin kullanımına ilişkin çok şey söylemiştir. Dilin bedenin küçük ama en zor denetlenen üyesi olduğuna dikkati çekmiştir: "Bunun gibi, dil de bedenin küçük bir üyesidir, ama büyük işlerle övünür. Düşünün, küçücük bir kıvılcım koca bir ormanı tutuşturabilir. Dil de bir ateş, bedenimizin üyeleri arasında bir kötülük dünyasıdır. Bütün varlığımızı kirletir. Cehennemden alevlenmiş olarak yaşamımızın gidişini alevlendirir." (Yakup 3:5-6) "Dilimizle Rab'bi, Baba'yı överiz. Yine dilimizle Tanrı'ya benzer yaratılmış insana söveriz. Övgü ve sövgü aynı ağızdan çıkar. Kardeşlerim, bu böyle olmamalı." (Yakup 3:9-10) Sözlerin insanları ve durumları ne denli muhteşem bir güçle etkilediğini göstermek isteyen Yakup, bunu canlı bir dille vurgular. 'Övgü ve sövgü' sözcüklerinin özgün anlamı bereket ve lanettir. Yakup bereket ve laneti, neredeyse ölçüsüz güce alet olan sözler sınıfına koyar. Ne var ki, bereket ve lanetin ruhsal gücünün iletildiği tek kanal sözler değildir. Zaman zaman fiziksel nesnelerde bu güce alet olabilir.
Sayfa 24 - Yeni Yaşam YayınlarıKitabı okudu
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.