Küçükken mahallemizden satıcılar geçerdi. Annemin ilgilendiği leğen, mandal satan satıcılar ve benim ilgilendiğim şeker, pişmaniye, çekirdek gibi şimdiki kuru halcilerin görevini yapan satıcılar bir de hurdacılar. Ben horoz şekeri satan satıcının seyyar arabası her geçtiğinde annemin yanına koşar para isterdim. Ama annem hep "yazık şeker alma, parayı şekere verme" gibi red cümleleriyle beni geçiştirirdi. Halbuki bana göre mandala para vermek çok gereksizdi ya da ne bileyim bulaşık leğensiz de yaşayabilirdik. Velhasılı insana en çok istediği şey bir ihtiyaçken en önemsiz gördüğü şey de gereksiz görünür ve hiçkimse gereksiz gördüğü şeye para vermek istemez. Kitabın başlığı da bu görüşten hareketle ortaya çıkmış aslında. Kitaplar mı yoksa sigaralar mı daha elzem? O çok değer verdiğimiz paramızı hangisine harcamalıyız. Tabiki bu sorunun cevabı tiryakilere göre sigarayken ben gibi kitap kurtlarına göreyse kitaplardır. Yazarımızda o dönemin şartlarına göre hesap kitap yapıp sigaraya para bulan birinin kitaba hayli hayli para bulabileceğini kanıtlıyor. Kitap sadece bu konuyu kapsamıyor. Birçok başlık var içerisinde. Benim en çok beğendiğim ise yazarın düşüncelerini içinden geldiği gibi yazması. Yeri geliyor ülkesini, basın yayın dünyasını bile eleştirebiliyor. Kitap eleştirmenlerinin sırf okunsun diye hiç okumadığı kitabı göklere çıkarmasını, ülkeleri için savaşan insanların savaş dönüşü insanlar tarafından cani olarak ötekileştirilmesini cesurca yazmış. Kitapta en çok sevdiğim bölüm bir sahafta çalışırken yaşadığı anıları yazdığı bölümdü. İnsanları çok güzel gözlemlemiş ve analiz etmiş. Düşünce yazısı okumak ya da George Orwel'le daha çok zaman geçirmek istiyorsanız mutlaka okuyun. Paranızı neye harcayacağınıza da kitabı okurken karar verin sevgili okur ve eğer horoz şekeri görürseniz bir yerde benim için alın onu:)..

Kitaplar ve SigaralarGeorge Orwell · İthaki Yayınları · 20213,338 okunma

··

85 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meryem Sumer