Gönderi

210 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Kahramanımız köyleri gezip halk şarkılarını derliyordur. Bir gün bir köye gelir ve bir öküze bir sürü isimle seslenen bir adam görür. Bir öküzün bir sürü isminin olmasına şaşırır ve ona öküzün adını sorar. Bu soru üzerine adı Fugui olan adam ona hikâyesini anlatmaya başlar. -SPOILER İÇERİR- Fugui, ailesinin maddi durumu iyi olan ama kendi eğlencelere düşkün biridir. Babasının 65 dönümlük arazisini kumarda kaybeder, zaten kaybetmemesi imkansızdır çünkü kumar oynayan kişiler hileyle oyunu kazanıyordur. Karısı Jiazhen, kumarhaneye gelip kumarı bırakmasını istediğinde bile onu döver, üstelik karısı hamiledir. Babası 65 dönümlük arazisini kumar borcuna karşılık verir. Ödenecek parayı da bakır para olarak seçer çünkü bakır ağırdır. Ve parayı taşıyacak olan Fugui’dir, burada paranın kolay kazanılmadığını anlatmak ister. Ev de ellerinden gider daha küçük bir yere geçerler. Ben burada babasına çok üzüldüm özellikle tarlada gezerken orada çalışanlara bana artık bey demenize gerek yok dediğinde ve gezdiği yerlerin artık ona ait olmadığını gördüğünde… Babası bir gün düşer, boynunu kırar ve ölür. Zaten durumları iyi değildi artık daha da kötü olacaktır. Jiazhen’i de babası alıp götürür artık Fugui ile evli kalmasını istemez. Fugui, Longer’dan arazi kiralar ve onu ekmeye başlar. Daha önce efendiyken bir ırgat olmuştur artık. Fugui, serveti tüketince yanında çalışan Changgen’i de işten çıkarmak zorunda kalmıştır, o da artık yaşlandığı için iş bulamamış ve dilencilik yapmak zorunda kaldı. Fugui’nin bir hatası pek çok hayatı mahvetti. Fugui, Changgen’i yanına tekrar almak istese de Changgen bunu kabul etmedi ve gitti. Jiazhen, doğurdu. Youqing adında bir oğulları oldu. Oğluyla birlikte Fugui’ye geri döndü. İyi kötü devam ederlerken Fugui’nin annesi hastalandı, Fugui kasabaya doktor bulmaya gitti. Orada biriyle kavga etti ve komutan onları gördü, Fugui’yi zorla askere aldı. Fugui eve dönmek istiyordu ama bu şu an imkansızdı. Fugui askerde yaşlı Quan ve daha çok genç olan Chunsheng ile arkadaş oldu. Yaşlı Quan defalarca askerden kaçmaya çalışmıştı ama başaramamıştı zaten başaran da yoktu. Chungsheng ise daha 16 yaşında falandı. Askerde de onları zor günler bekliyordu. Sürekli silah sesleri, açlık derken bir sürü zorluk yaşadılar. Quan öldü, Chungsheng ise ekmek aramaya gitti ve Fugui onu bir daha görmedi. Çünkü Kurtuluş Ordusu savaş sırasında onları kurtarmıştı. İsteyen asker olmaya devam etti isteyen de evine döndü. Fugui eve döndüğünde iki yıl geçmişti. Annesi ölmüştü, kızı Fengxia ise ateşli bir hastalık geçirip konuşma yetisini kaybetmişti. Fugui oğlunu okula göndermek istiyordu ama maddi durumları iyi değildi. Toprak Reformu çıkmış ve Longer’ın toprakları kiracılara paylaştırılmıştı. 3 dönümlük toprak da Fugui’nin oldu, Longer’ı da idam ettiler. Fugui, oğlu okusun diye kızı Fengxia’yı evlatlık verdi. Yaşlı bir çifte bakacaktı, oradan gelecek parayla da oğlunu okula gönderecekti. Youquing, ablasından ayrılmak istemiyor okula da gitmek istemiyordu. Babası çok söylendi başta bir şey yapmadı ama sonra onu poposuna vura vura dövdü. Okula gitmek zorunda kaldı ve okula gittiğinde de öğretmeni onun yerinde duramayan bir çocuk olduğunu bunu da ailesine söylemesini istemiş. Youquing, bunu babasına söyledi babası sinirlendi ama ona poposu mor olduğu için yerinde oturmadığını acıdığını söyledi. Bu sahnede ona çok üzülmüştüm. Aradan zaman geçtikten sonra Fengxia onları ziyarete geldi. Hepsi ağlıyordu. Birkaç gün kaldı ama tekrar gidecekti. Fugui, kızını yaşlı aileye götürmek üzere yola çıktı. Eve vardıklarında ise Fengxia onun yüzünü okşadı ve Fugui onu bırakamayacağına karar verdi. Açlıktan ölseler de kızını bırakamazdı. Kuzularla Youquing ilgileniyordu. Onlara ot kesilmesi gerekiyordu, Youquing sabah erkenden kalkıyor işleri hallediyor koşarak okula gidiyor ve okuldan erken çıkıp koşarak eve geliyor ve yine otları kesiyordu. Bu koşuşturma arasında ayakkabıları yırtılmıştı ve yeni alacak para yoktu. Okula bir süre sonra babası dediği için ayakkabısız gitmeye başladı, karda bile. Bir gün halk komünleri kuruldu. Tüm halktan topraklarını, tencereleri de eritmek için aldılar. Kimse artık evinde yemek yapmayacaktı bir çadır kurulacak ve orada yemek yiyeceklerdi. Ve bu demirleri eritmek için bir ev lazımdı yaşlı Sun’un evini uygun buldular ve o evi yaktılar. Adam çok üzüldü, insanların bireysel hiçbir şeyi olmamaya başlamıştı. Jiazhen, hastalandı. Doktora gittiler ve kemik erimesi olduğu ortaya çıktı. Ve tedavisi yoktu. Burada beni en çok üzen Jiazhen’in en azından tedavisi yok olsa o masrafları nasıl karşılayacaktık demesi oldu. Youquing’in baktığı tüm kuzuları kestiler, yemekhanede pişecek et kalmamıştı. Bu yüzden yemekhaneyi kapattılar artık herkes eskisi gibi tencere tava alıp kendi yemeğini yapacaktı. Jiazhen iyice güçten düştü, evin sorumluluğunun çoğu Fengxia’ya kaldı. Youquing okulu bırakmak istediğini söyledi. Annesi hastaydı durumları kötüydü ama Fugui yine de oğlunun okula devam etmesini istiyordu. Bir gün Fugui derste Youquing’i gördü, hiç dersi dinlemiyordu. Fugui onu her şeye rağmen okula gönderdiğini düşünerek çok sinirlendi ve sınıfa gelip onu dövdü ama pişman oldu çünkü Youquing küçük düşmüştü. Bir iki ay hiç konuşmadılar, Fugui de üzgündü mutlu olsun diye bir kuzu aldı. Zaten ekonomileri de kötüydü kuzu iyi olacaktı. Youquing bu sırada koşu yarışmasına katıldı ve 1.oldu. Çıplak ayak koşmuştu, beden öğretmeni onu destekliyor ve atletizmden ilerlemesini istiyordu ama Fugui buna sıcak bakmıyordu. Köylülerin ektikleri pirinçler su altında kaldı, doğru düzgün yiyecek bir şey kalmamıştı. Fugui mecbur kuzuyu satmak zorunda kaldı. Jiazhen’in durumu iyi değildi ama herkes açtı. O da o hâliyle kasabaya babasının yanına gitti ve pirinçle geri geldi. Evde pişirip yediler herkes o kadar açtı ki iştahla yediler. Ama bacalarından duman tüttüğü için köydeki diğer insanlar bunu fark etti ve kapılarını çaldılar. Başkan da gelmişti ve diğer köylüleri kovdu ve onlardan da pirincin birazını istedi. Jiazhen pirinci verdi ama ağladı da. İşte açlık böyleydi bir avuç pirince insan ağlıyordu. Youquing’in başına gelenler yıktı beni. Valinin eşi doğum sırasında çok kan kaybetmiş bu yüzden de kana ihtiyaç varmış. Youquing’in kanı uyumlu olduğu için ondan kan almışlar. Ama doktor o kadar abarttı ki Youquing’in neredeyse bütün kanını aldı. Ve o da öldü… Fugui, hastaneye gelip bunu öğrenince doktora saldırdı sonra valiyi gördü ve ona da saldırdı. Vali onun askerdeyken arkadaş olduğu Chunsheng çıktı. Youquing’in ölümüne çok üzüldüm, onu çok seviyordum bana çok masum geliyordu. Bir daha okula koşarak gitmeyecekti, koyunları sevmeyecekti. Fugui de çok ağladı, onu bazen dövmüştü pişman oldu. Özellikle onu gömerkenki hâli içler acısıydı. Jiazhen hasta olduğu için başta ondan sakladı ama bir süre sonra Fugui sürekli Batıdan geldiği için durumu anlamıştı. Fugui’den onu oğlunun mezarına götürmesini istedi. Fengxia’nın yaşı gelmişti artık evlenmesi gerekiyordu ama konuşamadığı için ona evlenecek birini bulmak da zordu. Kafası yamuk Erix adlı birini buldular. Erix hamallık yapıyordu durumu fena değildi, ikisi evlendiler. Erix, Fugui’nin ailesine de çok yardım etti, onları ziyarete geldiler. Sonunda mutlu olmuşlardı ama tabii ki bu da uzun sürmeyecekti. Fengxia, hamile kaldı. Doğum sırasında çok kan kaybetti ve öldü. Fugui oğlunu kaybettiği hastanede bu sefer de kızını kaybetmişti. Doğurduğu çocuk erkekti adını Kugen koydular anlamı acı kök demek. Erix için zor günler başlamıştı. Hem hamallık yaparken eşyaları taşıyor hem de oğlunu sırtında taşıyordu. Fengxia’nın ardından Jiazhen de öldü. Acı kayıplar gelmeye devam ediyordu. Erix Kugen’in yüzüne baktıkça Fengxia’yi görüyordu. Bir gün yönetim değişti. Chunsheng valiydi bu yüzden onu dövdüler, sürekli dayak yiyordu. Fugui’yi ziyarete geldi ölmek istediğini söyledi. Oğullarının ölümünden dolayı onu sorumlu tutsalar da onu yaşaması için teşvik ettiler. Yaşayacağına söz verdi ama dayanamadı 1 ay sonra yaşamına son verdi. Erix de hamallık ederken iki beton arasında sıkışıp öldü. Kayıplar devam ediyordu. Kugen babasının öldüğünü anlamamıştı bile o zaman ona çok üzüldüm. Fugui ona olanları anlattı çok ağladı ama böyle yaşamayı öğrenmesi gerekiyordu. Fugui çalışırken Kugen’i de yanında götürüyordu. Karnının ağrıdığını söyledi Fugui onu eve bıraktı ve yemesi için fasulye bıraktı. Ama onlar fakirdi fasulye yemesini bile bilmiyordu bu yüzden yerken boğuldu ve öldü. Herkes ölmeye devam etti. Fugui çok kalmadan kendisinin de öleceğini düşündü ama öyle olmadı uzun yıllar yaşadı. Kendine öküz almaya karar vermişti, tam kesilecek olan yaşlı bir öküzü satın aldı. Onun da öleceğini düşünüyordu ama ikisi de yaşamaya devam etmişti. Kendisiyle öküzü benzetiyordu, bu yüzden öküze Fugui adını verdi. Fugui’nin acı dolu yaşam hikayesi burada bitmişti. Bu kitaptan çıkarılacak çok şey var. Öncelikle ölüm sırayla olan bir şey değil. Yaşlı olan ne kadar yerini hazırlasa da ölüm buna göre ilerlemiyor. Fugui hep öleceğini düşündü ama torununun bile öldüğünü gördü. Ben bunu istemezdim, sevdiklerimi kaybetmek istemezdim. Ve hayatlar aslında ne kadar birbirine bağlı bunu da görüyoruz. Fugui’nin kumarda tüm serveti kaybetmesiyle felaketler başlamıştı. Gerçekten güzel bir kitap ama sürekli olumsuzluklar ve birilerinin ölmesi mahvetti beni. Bir insanın hayatından hiç mi bir şey iyi gitmez diye düşünmedim değil. Youqing her zaman kalbimde bir yara olarak kalacaksın. Fengxia’nın da çocuğuyla mutlu olmasını isterdim. Bu kadar acıya Fugui katlandığı için onu takdir ettim. Kitabın sonunda artık iyice her şeyi şakaya vuran biri olmuştu. Bunun sebebi de belliydi hayat onunla öyle bir dalga geçmişti ona öyle kazıklar atmıştı ki onun da bu hayatı alaya almasından başka çaresi kalmamıştı. Çünkü yaşadıklarımıza oturup ağlarsak acının şiddeti artar. Bundandır ki en kötü olayları bile komikleştiririm. Yaşam farklı, çok boyutlu. Kitabın adı Yaşamak ama yaşama dair bir iz yok, daha çok yaşamın acı yanlarının yaşam olarak adlandırılması var…
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633.7k okunma
·
168 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.