Gönderi

608 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 15 days
"Düşün ki binlerce yıldır var olan, bizden sonra da binlerce yıl var olacak olan dünyadan gelip geçen sayısız ruhtan biriyiz. Hiç karşılaşmamış, birbirimizi tanımamış, hatırlamamış olabilirdik. Veya birimiz hatırlarken diğeri bu tanışıklığı inkâr edebilirdi. Veya hiç hatırlaşmadan birbirimizin yanından geçip gidebilirdik. Diğer yarısını bulamayan bölünmüş bir ruh gibi kıyamete değin hasret çekebilirdik. Dahası, farklı zamanlarda yaratılmış olabilirdik. Ama bak binlerle yıl içinde aynı zamanda doğmuş, bunca kalabalık arasında tanışmış olmamız eğer kader değilse nedir? Bu bir mucize Rabb yazdı, 'Rabbin adına şükürler olsun." (S.603) Çok uzun bir aradan sonra bir inceleme yazmaya çalışalım bakalım. İncelemeye başladığım bu alıntı kitabın temel kısmı desem olmaz, kitabın özeti desem olmaz gibi ben en iyisi kitabın can noktası diyeyim siz gerisini anlayın. Kitap gibi incelememi tabiki uzatmak istemiyorum ama sanki uzayacak gibi:) Kitabın konusu hepimizin çok iyi bildiği Ashab-ı Kehf yani bulundukları zalim toplumdan kaçan ve bir mağaraya sığınıp orda uzun yıllar uyuyan yedi arkadaştan yola çıkarak kurgulanıp ele alınmış. Tabi bu yedi arkadaşın durumunu İsmet Özel dizeleriyle dile getirsek yerinde olacak gibi: "Evet, ilmektir boynumdaki Ama ben kimsenin kölesi değilim, Tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya Tarantulaymış benim adım diyecek değilim, Tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime Rabb bellemeyeceğim" Tam olarak bu yedi arkadaşın bulundukları topluma isyanlarını bu dizeler çok güzel bir şekilde açıklıyor. Genel olarak bu konunun Roma tarihine uyarlanmış hâli olarak söylemiş olalım. Ayrıca Platon'un Mağara metaforu çok güzel bir şekilde konuyla harmanlanıp bizlere sunulduğunu ifade edeyim. Her yedi arkadaşın tek tek yaşadıkları olaylara değinilip en sonda Kehribar adlı köpeğin yol göstericiliği ile bir araya geldiklerini görmekteyiz. Daha fazla detay vermeyip gerisini siz okuyucuya bırakayım bence:) Yazarımız Nazan Bekiroğlu'na gelecek olursak keşke kitapları bu kadar kalın olmasa.. okurken çok fazla detaya girmesi çoğu yerde okuyucuyu yani beni kitaptan kopardı. Bunu bir tek ben yaşamıyorumdur inşallah:) Yazarın konuya hakimiyeti o kadar çok iyi ki her detayı muazzam bir şekilde veriyor ama tabi aşırı detay okuyucu için fazla geliyor bence:) Kitabın kalın olması dışında çok fazla olumsuz bir durum görmedim. Konunun güzelliği bence okumaya değer, tabi sabırlı biriyseniz. :) Son olarak şu alıntı ile bitirmiş olayım kitabı: "Son bir ateş yakmaya kalkıştığında "Ya bütünüyle sönsem ya hayata dönsem," demişti. Evet kim için ne olduğumuzu net olarak bilmek bizleri ikilikten çıkarır. Yazar bir yerde "kelimeler kelimelerden tiksindi" diyordu. Ben niye bu kadar kelime döktüm bilmiyorum:) Tarihi roman okumayı seviyorsanız muhakkak okuyun. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyorum.
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20217 okunma
··
186 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.