Gönderi

512 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 40 days
Immanuel Kant'ın Birinci Kritiği
Kitabın adına dair:
Immanuel Kant
Immanuel Kant
'ın (1724-1804)
Arı Usun Eleştirisi
Arı Usun Eleştirisi
adlı eseri aklın, din veya mistiklik üzerinden bir yanlışlanması veya kötülenmesi değil, tersine aklın kendisi tarafından sınırlarının belirlenmesidir. Kitabın çevirisine dair: (İçeriğine dair bilgileri okumak isteyenler paragrafı atlayabilir) Kitabın çevirmeninin kelime tercihleri belki dikkatinizi çekebilir. Kendinizi önyargıyla hemen bir kötülemeye girişir bulabilirsiniz. Bu aldatıcı önyargı kimi toplulukların benzer eleştirilerini yinelemeleriyle kendine sığınak bulmayı isteyebilir; oysa D. Cündioğlu'nun da dediği gibi: "Aziz Yardımlı’nın çevirisi (ve tüm çevirileri) sağınlık bakımından alanında hala rakipsizdir. Öztürkçesine yönelik mızmızlanmalar özellikle kurgul felsefeye yeteneksizliğin bir belirtisi olarak ciddiye alınmamalıdır." Eğer sadece üstünkörü bir okuyuşla yetinmek istemiyorsanız kimi kavramlara karşılık düşen kelimelerin farklı karşılıklarını Türkiye Felsefe Kurumundan çıkan diğer Kant çevirileri ile karşılaştırabilirsiniz. Kant felsefesinin Türkçe anlaşılmasında Türkiye Felsefe Kurumundan çıkan Prolegomena iyi bir başlangıç olarak önerilebilir. Kelime tercihlerini baştan sabırla kabullenmeli gerekiyorsa tek tek sozluk.gov.tr 'den bakılmalıdır. Fakat Tdk sözlükteki anlamları doğrudan yapıştırmak zararlı olacaktır; anlam, kitabın okunması sürecinde bazen zamanla oluşacaktır. Okuma, her satırın tek tek tam olarak anlaşılması yöntemiyle değil, büyük ölçüde anlaşılması ve anlaşılmasında büyük güçlük bulunan cümlelerde anlamayı inatla diretmeyerek devam etmelidir. Böylece anlaşılmayarak bize zarar verdiği görülen güçlüğün, aslında bizi felsefi bakımdan geliştirmeye yaradığı -çevirinin böyle bir amacı olmasa da- fark edilecektir. Çevirinin tek amacı doğru karşılıktır. Kitabın amacına dair: Arı Usun Eleştirisi, Eleştiri projesinin bir parçasıdır, diğer iki parça
Pratik Aklın Eleştirisi
Pratik Aklın Eleştirisi
ve
Yargı Yetisinin Eleştirisi
Yargı Yetisinin Eleştirisi
'dir.
Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena
Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena
(mukaddime) önsöz olarak bu Eleştiri projesine dahil edilebilir. Arı Usun Eleştirisi'nin, tarihi verileri de göz önüne alırsak bir yandan Hume'un nedenselliğe dair açıklamalarını eleştirerek pozitif bilimlerin imkanını oluşturmak, bilginin imkanını kesinleştirerek aşırı kuşkuculuğu felsefe tarihi boyunca olduğu gibi yeniden eleştirmek ve felsefeyi canlı tutmak, dogmatik rasyonalizm ve dogmatik empirizminin savunucularının, varlığımıza dair açıklamalarının nerede yetersiz kaldığını göstererek yeni bir sentez ortaya koymak, “Sentetik a priori önermeler nasıl mümkündür?” sorusuyla salt aklın problemi diye ifade edilen temel probleme cevap vermek, ruhbilimsel, evrenbilimsel, ve tanrıbilimsel yanılgıların çözümü olarak transendental idealizmin açıklanması gibi amaçları vardır. Bu amaçların felsefeyi yaratmak ve filozof olarak aklın rüştünü ispatlamak ereği ile bağlılığını unutmamak gerekir. Bu noktada aklımız bunlardan başka başka birçok öznel, tarihi veya nesnel sebepler arayabilir. Kitabın bölümlerine dair: Kitabın içeriği iki önsöz ve iki ana bölümden oluşur. İlk sıradaki bölüm, Aşkınsal(transendental) Ögeler Öğretisi kitabın neredeyse bütününü oluşturur. Sonraki bölüm olan Aşkınsal Yöntem Öğretisi (423'ten başlar) bazı tanımların netleştirildiği bölümdür. Aşkınsal Yöntem Öğretisi hem giriş hem sonuç mahiyetinde bilgiler içerdiği için, tercih edilirse ikinci okumada başa alınabilir. Andrew Stephenson tarafından hazırlanan ve Kaan H. Ökten tarafından Türkçeye çevrilen bir şema kitabın bölümlerini ve içeriğini anlamada yardımcı olabilir. İngilizcesine şuradan ulaşabilirsiniz: academia.edu/1732187/Critiqu... Türkçesine şuradan ulaşabilirsiniz: twitter.com/Kaan_H_Okten/st... Kitaptaki felsefenin genel görünümü ve tepkilere dair: Öncelikle Kant felsefesinin ve Arı Usun Eleştirisinin bilim camiası tarafından defalarca ele alındığını ve bu anlamda popüler olduğunu aklımızda tutabiliriz. Övücü eleştirilerin bir değerlendirmesini kitabın çevirmeni yapmıştır; A. Yardımlı, Kant felsefesini sıradan bilince yakın görmüş ve ağır denebilecek eleştiriler yöneltmiştir. Bunca değerlendirme eleştirinin bize gösterdiği şey şudur: Kant felsefesi ve Arı Usun Eleştirisi felsefecilere felsefe yapmaları için kavramlar vermiştir kavramlar tanıtmıştır. Arı Usun Eleştirisi'nin Tanrı'nın dış dünyada, salt bir idea ve idealden fazlası olarak varlığına dair delilleri eleştirmesi de onun popülerliğine katkı sağlamıştır. Öyle ki kendisinden sonra metafiziğin sınırı onun koyduğu sınırları onaylamak veya eleştirmek yoluyla gelişmek zorunda kalmıştır. Böylece Kant felsefeye dair "derin ve yüksek" ne varsa konuşmuştur. Kitapta bizi zorlayacak olan şey soyutlamanın tüm kitaba hakim olması dolayısıyla fikirlere uygun örneklerin birçok kere hemen düşünülememesinden kaynaklı anlaşılma problemidir. Bundan başka daha ciddi problemlerin de var olduğu iddia edilmektedir. Kimi çelişkiler, belirsizlikler, yeterince temellendirilmemiş noktalar, tamamen delilsiz kabuller, fazlalıklar ve hatta sırf simetrik düşünce uğruna olduğu söylenen kavramlar, haksız kabuller, yanlılıklar, hatalar... Bunlara rağmen Kant kendi Eleştiri projesi için öyle bir iddiada bulunur ki akıllara şaşkınlık verir: Kritik felsefenin ortaya çıkışından önce felsefe diye bir şey yok idi. (kaynak: youtu.be/X5pdtT-T6kI?t=2472) Çok çok büyük iddialara rağmen bomboş içeriklerin olabileceğini dinler tarihinin birbirlerini dışlayan iddialarından tanırız. İddiacı tavırlara aldanmamak gerekir. Eğer kant felsefenin yoluna gönül bağıyla bağlı ise haklı eleştirilerden memnuniyet duyması gerekir. Çünkü bu yolla bilgisi genişlemiş, hatadan korunmuş, (Sokrates'e inanırsak) erdemsizliğin biricik sebebi cehaletten arınmış oluruz. Eleştiriden incinmemek genellikle haklı olduğunu pekinlikle bilmek zor olduğu için zordur; haklılık hemen kanıtlanmaz ama eleştiri hemen karşımızdadır. Kitabın özne devrimine dair: Kant felsefesi "kendinde şey" kavramı merkezinde önemli sonuçlar edinir. Bu kavram transendental idealizm öğretisinden, bir soyutlamadan oluşur. Kant kendi transendental idealizm öğretisi ile "varlık" ve "bizim için varlık" arasında ayrım yapmanın zorluğuna işaret eder. Böylece epistemoloji ve ontoloji arasında, varlık ve bilgi arasında bir ayrımın nasıl yapılacağı problemi ortaya çıkar. Bizim için bilgi yoksa yani öznemiz yok olmuşsa bizim dışımızda herhangi bir şeye nasıl var diyeceğiz? İdealizmin bu biçiminde bile giderek, 'var demenin olanağı olan özne yoksa varlık yoktur', demeye giden bir yol vardır. Bu noktada tam da bu düşünceleri onaylayan bir başka filozofa işaret ederek yazıyı bitiriyorum:
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Temel eseri olan
İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya
İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya
adlı yapıtının sonuna eklediği "Kant Felsefesi Eleştirisi" bölümü Arı Usun Eleştirisi ve Kant felsefesine dair yetkin değerlendirmeleri içerir. İyi okumalar.
Arı Usun Eleştirisi
Arı Usun EleştirisiImmanuel Kant · İdea Yayınevi · 2020213 okunma
·
239 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.