Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çağımız Ahlakı Savunulabilir midir?
Çağımızı sarmakta olan ahlâkta özgürlük ve başıboşluk savunulabilir mi? İnsan kişiliğinin büyüklüğü beşeri ülkülerin bukadar dar ve hasis değerlere bağlanmasına engel değil midir? Bir ahlâkcıya yakışan soru budur. Yüzyılımızın ahlâkı, ülkücü bir ahlâkcı için yürekler acısıdır. Fakat gerçeklik bunun dışındadır. İnsanlar savaştan ve yalınız maddî olan çıkarlardan tiksinmedikleri sürece, gerçekten insan sevğisile kutsallaşmış bir ahlâk düzenine kavuşamayacaklardır. Düşman yaralılarını ve açlarını şefkatle tedavi edip beslerken, onları yaralamış öldürmüş ve aç bırakmış olanların başlarına zafer ve şeref taçları giydiren bir insanlık, henüz faziletin kendisile alay eden ilkel bir sürü sayılır. Mantık, türlü tevil ve yorumlamalarla bu çeşit hareketleri meşru gibi savunmaya nekadar güçlü ise, bireylere başarı ve mutluluk getiren ahlâksızlıkları da okadar ciddiyetle savunabilecek bir fazilete maliktir. Denebilirki, bugünün ahlakî eğilimleri, doğmatik ahlâklara karşı bir yerği (hicviye) dir. İnsanı mutlu kılan, bunlardan hangisidir? Bunun karşılıgını gelecek yüzyıllar verecektir. Fakat insanlıgın bugün yeni yeni bir fazilet susuzlugu içinde kavrulup durdugu da bir gerçektir; ve unutulmamalıdır ki, her toplum gibi her çağ da kendi sosyal kurumlarını yine kendisi yaratır. Hayat ve tabiat kanunlarının bu başarıcı ve yaratıcı akışında geriye dönme imkânı yoktur ve esasen bunda bir fayda tasarlamak da beyhudedir. Bu geçici hayatta insanı mutlu kılan şeyler, yalınız maddi ve organik hazlar değildir. Hatta hayatın kendisinden bile daha değerli ülküler olmasaydı, insanlık bugünkü uygarlık derecesine yücelemezdi. Bir kimseyi oldugu kadar da bir ulusu ileri götürebilmek için, fazilet yolunu seçmek, onlara, içgüdülerile başka toplumlardan akıp gelen türlü olumsuz davranışlardan uzaklaştıracak büyük idealler vermek, sanat, hakikat, ulusuna, insanlıga hizmet, özgürlük, şeref ve haysiyet duygularıyla büyük ve asîl dâvâlara hizmet aşkını vermek gerektir. Hemen her yerde gençlerin çektikleri sıkıntı ve bunun yarattıgı disiplinsizlikler bu türlü ülkülerin derinden verilememiş olmasının ürünüdür.
Sayfa 283-284
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.