Gönderi

·
Not rated
·
Liked
İlk başta anahtar ve uyduğu kilit çok farklıymış gibi görünebilir
Öncelikle kitabı henüz yeni bitirmiş olmanın verdiği çoşkuyla burada olduğum için umarım aklımdan geçen her şeyi unutmadan yazarım çünkü kitabın son %10'luk kısmı aklımı başımdan aldı. İlk kitaptan da alışık olduğumu üzere sevgili yazarımız
Brandon Sanderson
Brandon Sanderson
tempoyu düşürüp sonradan şaha çıkarmayı oldukça iyi başarıyor. Lord Hükümdar'ın yenilmesi ve Kelsier'ın zamansız ölümünün ardından ekip ve Vin Luthadel'i toparlamaya ve yeniden şekilendirmeye çalışıyor. İlk kitaptan tanıdığımız ama henüz çok vakit geçirme vaktimizin olmadığı Elend kral olmuş ve bu kitabın merkez noktalarından birisi haline gelmiş. Elend bence ikinci kitap için önemli bir karakter. Oldukça idealist ve kendi değer yargıları sağlam olan bir karakter. Bu kitapta onun Skaalar ve krallık için çabalamasını, krallığını kazanmasını ardından kaybetmesine şahit oluyoruz. Vin ise kendini Elend'i ve krallığı korumaya adamış vaziyette. Sissoylu olarak kendini bir süikastçı olarak görmek istemese de öyle davranıyor. Bir leydi olmayı özlüyor ama kendini o şekilde düşünmek ona yanlış geliyor. Halk tarafından ise ilahi bir konuma yükseltiliyor. Bir nevi Vin kendini arıyor ve konumlandırmaya çalışıyor. Elend ile olan ilişkisi bu kitapta ortaya çıkan gizemli karakterimiz Zane tarafından manipule edilmeye çalışsa da sonunda daha sağlam ama bulundukları vaziyet için daha tehlikeli bir hale sokuyor. Ekip üyeleri ve Sazed'i de sık sık görüyoruz. Bir grup hırsızın siyaset ve ülke yönetimiyle boğuşması yer yer çok zevkli ve çetrefilli olabiliyor. Sazed'in ise kehanet ile olan araştırması okuyucunun aklını sürekli karıştıarak onu canlı tutuyor. !!!kitapla ilgili büyük spoiler içerir!!! Öncelikli olarak kitabın beğendiğim ve şok olduğum bir kaç yerine değinmek istiyorum. İlk kısım hainin kim olduğuyla ilgili. Kendimi ekipten birinin bir kandra tarafından yendiğine o kadar inandırmıştı ki Vin'in sürekli yanı başında olan ve her söylediğini sorgusuz sualsiz inandığım OreSerur'un yani TenSoon'un Zane tarafından kontrol edilmesi fikri beni bir hayli şaşırttı ki yazar küçük ipuclarıyla bunu aslında baya belli etmişti. İkinci olarak ekipteki üyelerin savaşta ölmesini bekliyordum ama 2 kişiyi öldürüo birde üstüne Breeze'i, muhteşem teskincimiz Breeze o halde bırakması beni bir hayli üzdü. Kitabın en büyük gizemi ve benim ilk kitaptan beri en ilgi çekici bulduğum karakter olan Marsh ise bize sorular dolu bir çelenk armağan etti resmen. Üçüncü kitapla ilgili en merek ettiğim kısımlar kesinlikle Marshla iligil. Son olarak ise kitabın sonlarıyla ilgili konuşmak istiyorum. Bu kitapta Elend karakrteri bir hayli ön plana çıkmış durumdaydı. Vin'in en büyük zaafıydı ve Kehanette ki kişiyle de bence benzerlikler gösteriyordu. Bu yüzden yazar ters köşe yapıp acaba Çağların Kahramanı'nı Vin değilde Elend mi yapacak diye bir hayli düşündüm. Ama sonra yazar onu öldürmeye karar verdi. İlk kitabın sonunda Kelsier'i birden öldürünce biran için Elend'i de öldürecek diye çok üzüldüm. Ama sonra ne olsun Elend Venture uyanış yaşadı ve kardeşi Zane gibi bir Sissoylu çıktı. Artık kuşatma bitmiş ve ellerinde iki Sissoylu olan İmparatorlukla üçüncü kitapta neler yapacaklarını merakla bekliyorum.
Sissoylu / Kuşatma
Sissoylu / KuşatmaBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2020783 okunma
·
122 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.