Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Önsöz -Fatiha'sız namaz olmaz, Fatiha'nın manasını bilmeyenin de Fatiha'sı olmaz" Pir Muhammed Hüseyin (RA) Hamd: bütün fiillerinde, işlerinde, yarattığı her şey üzerinden kendisine hamd eden ve aşık kullarının üzerinden kendini seven, kendini seyreden Allah'a aittir; çünkü o Evvel'dir. Ahir'dir, Zahir'dir. Batın'dir, Vahid'dir. Ebed'dir. Allah'ın selat ve selamı Allah'ın nebilerinin, resullerinin, Hz. Muhammed Mustafa (sa.v.) Efendimiz'in, onun ehlibeytinin, ashabının, Mürşid-i kâmillerin, bütün irad ehlinin, mü'min ve mu'minatın, müslim ve müslimatın üzerine olsun. Allah Hz. Adem'den günümüze ve günümüzden kıyamete değin bütün insanların doğumundan ölümüne kadar geçen sürede yaptığı bu hayat yolculuğunu Kur'an-ı Kerim'de en net şekilde açıkça beyan etmiştir. Nerde doğarsa doğsun, kim olursa olsun herkes doğduğu andan itibaren bir yolculuğun içine girer. Bu yolculuk ilk etapta insanın kendini, hayatı anlayacak ve yorumlayacak olgunluğa erişmesi için zihinsel ve ruhsal olarak yaptığı manevi bir yolculuktur. Ister iman etmiş olsun ister etmemiş olsun herkes hayatı yaşarken kendi gönlüne doğru bir yolculuk yapar: ancak bu yolculuğu Allah'tan bir yol göstericiyle beraber yapmayanlar yaşadığı imtihanlar karşısında yanlış tarafa sapar, böylelikle hakikati bulamaz, tam tersine kendi nefsinin hevasına gömülür. Allah, Fatiha Suresi'nde nefsin yedi mertebesini ve birinci mertebeden en son mertebeye kadar yapılacak olan manevi yolculuğu anlatmıştır. Bu yüzden nasıl ki nefis mertebeleri itminandan önce ve itminandan sonra diye ikiye ayrılıyorsa Fatiha Suresindeki ayetler de "iyyake na'budu ve iyyake nestain" ayetinden önce ve "lyyake na budu ve iyyake nestain" ayetinden sonra olmak üzere ikiye ayrılır. "lyyake na budu ve iyyake nestain" ayetinden sonraki ayetler itminan mertebesinden: yani velayetten önceki nefis mertebelerini anlatırken önceki ayetlerde itminandan sonraki nefis mertebelerini ve manevi halleri beyan eder. "Ey itminana eren nefs sen ondan razi o da senden razi olarak rabbine dön gir kullarımin arasina gir cennetime" Allah, insana ruhundan nefhedip esmasiyla tecelli etmiş ve insanı "el hamdu lillahi rabbil alemin" ayetinin makamında yaratmıştır. Kul fıtrat itibariyle yaratıldığı en son makamdadir ve "el hamdulillahi rabbil alemin" ayetini üzerinde taşır, ama Allah onu dünyaya gönderirken en aşağıya indirmiş ve "haydi, yaratıklığın makamı olan 'el hamdu lillähi rabbil älemin' ayetine gel" demiştir. Bu yüzden insan hayatı yaşarken öncelikle başlangıç noktasında yani "gayri magdübi aleyhim ve lad dillin" ayetindedir ve kulun yaratıldığı makama çıkıp Hz. Insan olabilmesi için en alttaki ayetten "el hamdu lillahi rabbil alemin ayetine doğru bir yolculuk yapması gerekir. Insan "el hamdu lillahi rabbil âlemin" ayetine doğru yaptığ bu manevi yolculukta önce "gayril magdübi aleyhim ve låd dillin" ayetinden bir adım ileri atar ve "sıratallezine en'amte aleyhim" ayetine gelir, yani Allah'in kendisine nimet verdiği kullarla beraber olur, çünkü yukarıya doğru yapmam gereken bu yolculuğu tek başına yapamaz. Insanın bu yolculuğu yapabilmesi için Allah'ın nimet verdiği kullarla beraber olması gerekir. Bu nedenle kulun, nefs i emmareyi temsil eden "gayril magdübi aleyhim ve lad dallin ayetinden kurtulması için Allah'ın nimet verdiği bir kulla beraber olması, yolculuğu onunla beraber yapması şarttır. Allah Fatiha Suresi'nde sadece bu manevi yolculuğu anlatmaz, aynı zamanda bu yolculuğu nasıl yapmamız gerektiğini de anlatır. Biz de "Kur'an'in Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri" kitabında Allah'ın vuslat yolculuğunu nasıl anlattığını ve bütün Kur'an'ı Fatiha'ya nasıl sığdırdığını en sade haliyle anlaşılacak şekilde izah etmeye, anlatmaya çalıştık. Kardeşlerimiz, bu kitabı okuduğunda yaratıldığı makam olan "el hamdu lillahi rabbil âlemin" ayetine doğru nasıl bir seyir yapacağını, Fatiha'yla rabbine nasıl kavuşacağını öğrenecek, çabasını gayretini sarf ettikçe de en alttaki ayetten başlayıp en yukardaki ayete doğru bir yolculuk yaptığını bütün gönlünde hissedecek ve Fatiha'nın kulluğumuz için ne kadar gerekli olduğunu, Allah'tan bize ne kadar büyük bir ikram, nasıl büyük bir nimet olduğunu anlayacak, bunun için hamd edip şükredecek inşallah. TAKDİM Fatiha ummul kitaptr (kitaplarm anasıdır). kur'an'm uzetidir, özüdür." (Hadis-i şerif) Bütün Kur'an'ı bir sayfada toplamaya kalksak çıkacak sonuç Fatiha olur. Fatiha'yı da tek bir kelimeyle özetlesek bu kelime de muhakkak ki "la ilahe illallah"tır; çünkü Fatiha Suresi Kur'an'ın kapısıdır, nasıl ki bir odaya girmek için önce kapıyı açmak gerekiyorsa Kur'an'a girmek için de kapısı olan Fatiha'yı açmak gerekir. Fatiha, Kur'an'ın özü olduğu için Allah bütün Kur'an'ı Fatiha da özet olarak anlatmış, izah etmiştir, yani Fatiha'yı tefsir etmeyen, Fatiha'nın da tefsir etmediği tek bir ayet bile yoktur. Eğer Fatiha Kur'an'ın özetiyse ve Allah da ayetlerinde kendisinden başka ilah olmadığını ve sadece kendisine kulluk edilmesi gerektiğini anlatıyorsa bu durumda "la ilahe illallah" da Fatiha'nın özü, özeti, demektir. Bu yüzden Fatiha'yı bilen, manasını hikmetleriyle beraber anlayan bir kul bütün Kur'an'ı beraberinde özetle anlar. Nasıl ki Fatiha'yı bilenler Kur'an'ı özetle bilmiş oluyorsa bir de bunun tam tersi olarak Fatiha'yı bilmeyenler Kur'an'ı bilemez, Fatiha'yı anlamayanlar da Kur'an'ı anlayamaz; çünkü Allah'ın Kur'an'da anlattığı her şey Fatiha'da özet olarak mevcuttur. Öyleyse Kur'an'ı öğrenmenin, Allah'ın bize indirdiği vahiylerdeki muradını anlamanın en kestirme yolu Fatiha'yı manasıyla beraber bilmek, Allah'ın Fatiha'da bizden ne istediğini öğrenmektir. Herkesin Kur'an'ı kitap olarak öğrenme imkânı olmayabilir; ama herkesin Fatiha'yı öğrenme imkânı mutlaka vardır; çünkü Allah 23 yılda indirdiği vahyini Fatiha'da yedi cümleyle özetlemiş, beyan etmiştir ve Fatiha tam olarak inen ilk suredir. Bu durumda bize düşen; Kur'an'ın özeti olan Fatiha'yı öğrenmek, anlamaya çalışmak ve iman edip amel etmektir. 10/384 "And olsun ki biz sana tekrar edilen yediliyi (fatiha y) ve kur'an'ı indirdik." (HİCR 87) Fatiha, Kur'an'ın içinden bir suredir, Kur'an'ın bir parçasıdır; ama Allah ayetinde tekrar edilen yediliyi; yani Fatiha'yı ayrı, Kur'an'ı ayrı olarak zikretmiştir. Fatiha, Kur'an'dan bir parça olduğu halde Allah ayetinde Fatiha'yı ve Kur'an'ı ayrı olarak zikrediyorsa o halde bunun bir hikmeti vardır ve bu hikmeti anlamak lazımdır. Allah nasıl ki ayette önce Fatiha'yı indirdiğini söylemiş, sonra Kur'an'ı indirdiğini beyan etmişse bu durumda bunun hikmeti; Kur'an'a önce Fatiha'dan başlamak, önce Fatiha'yı anlamaktır. Nasıl ki bir kitaba başlamadan önce o kitap hakkında bilgi sahibi olmak için tanıtım yazısını okuyorsak ve bu sayede o kitapta ne yazıldığı hakkında bilgi sahibi oluyorsak işte Fatiha da Kur'an'ın tanıtım yazısıdır ve Allah Kur'an'da ne anlattığını Fatiha'da kısaca beyan etmiştir. Bu yüzden Fatiha'yı bilen hiç kimse "ben Kur'an'ı bilmiyorum" diyemez; çünkü Fatiha'yı manasıyla beraber öğrenen herkes Allah'ın Kur'an'da ne anlattığını kesin olarak öğrenmiş olur. Biz de kardeşlerimiz namazlarda günde en az yirmi sefer tekrarladığı Fatiha'nın ne manaya geldiğini bilsin, Fatiha'yı okurken Allah'a nasıl bir söz verdiğinin farkında olsun, öyle ki Fatiha'nın ne kadar önemli olduğunu, Fatiha'nın kendisi için bir nimet olduğunu anlasın, ona sarılıp "el hamdu lillahi rabbil âlemin" ayetine doğru bir yolculuk yapsın ve "ben Kur'an'ı anlamadım, bilmiyorum" diyen hiç kimse kalmasın diye Fatiha sohbetlerini yaptık, kardeşlerimizle yaptığımız bu sohbetleri de "Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri" adıyla kitap haline getirdik. Bu yüzden rabbini bilmek, tanımak ve kendisine ne vahyettiğini anlamak isteyen herkes; "Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri" kitabını okuduğunda hangi ayetin Fatiha'daki hangi ayetle ilişkili olduğunu öğrenecek, Fatiha'nın neden Kur'an'ın özü, özeti, kapısı, anası olduğunu bilecek ve bunun hikmetini en ince noktasına kadar anlayacak bir de okuduğu her ayeti Fatiha'ya bağlayabilme seviyesine gelecek inşallah. Pir Muhammed Hüseyin Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
··
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.