//KİTAP TAVSİYEM
"HAYYAM'LA BAŞ BAŞA"
_Alıntılar
_Asıl haram nedir bilir misin?Sevmeyi bilmeyenin sever gibi görünmesidir.Sevmek yanmaktır,yanmak için pervâne olmakgerektir,ateşle halvet olmak her kişinin harcı değildir...
_Şarap mı dedin?Yarin yanağındaki pembelikten kadehini doldurmayan içse ne olur,içmese ne olur?Onlar yalnızca üzümün mayasıyla sarhoş olurlar,hepsi o...Biz sarhoş değil mestâne olanlardanız.Bize "cenneti" mündeleyen ,yârin elinde testi ile gelişidir ya da bahar tomurcuklarının açılışı...
_Onlar insan kanı içerler,biz ise üzüm suyu...
_Zanneder misin ki beni sarhoş eden içtiğim şarâp,ayaklarımıngötürdüğü meyhâne,elini tuttuğum sevgilidir?Şu koskoca devrânın yanıbaşımdan gürültüyle akarken başımı nasıl döndürdüğünü görmez misin?Her kendimegeldiğimde de bir adım öteye geçtiğimi...
_Kendini yaşadığın âna bırak...
_Zaman ki her seferinde alıp verdiğin iki nefes arası kadar kısa;her gözünü kırptığında kirpiklerinin buluşması kadar da hızlıdır...
_Gafletten uyanmak için sabahı bekleme çünkü bütün sabahlar,elinde fenerle gelen bir zaman hırsızıdır...
_İnsanda,doğada,bilimde,felsefede ve sanattaki cevhere sarılmadıkça geçemezsiniz "öte" ye...
_Kimi aklını köle etmiştir paraya pula;kimi tekkeye,manastıra...Kimi şöhrete,şânâ;kimi tesbihe,seccadeye,posta...Kimi de tâca,tahta...
_Unutma,aklı esaretten kurtarmanın yolu,ona haksız düzende haklı kılacak kaftanı giydirip tahta oturtmaktan geçer...
_Varsa yüreğinin derininde iyilik,aşk ve merhamet;en ufak parçasına kadar dağıt onları insanlığa...Aklın olduğu yerde kötülük olmaz,kötülüğün olmadığı yerde de savaş!
_Ön yargıları parçalamak,atomu parçalamaktan daha zordur...
_İyi yaşa,güzel yaşa,akıllı yaşa;elinde varken çoğalt,buna kim ne der ki?Çoğalttığını paylaş,mutluluk saç,dertlere derman ol...
_ Hepimiz sevgiyle yaratılmadık mı?Asıl marifet,yine sevgiyle erdemlice girmektir toprağa...
_İnsanı güçsüz kılan körlüğü,tembel kılansa kadere teslim olmasıdır...
_Yaşam dediğin aslında birçok zıtlığın bir arada olduğu yerdir...
_Kaçış yok!Bu mekânın ev sahipleri yalnızca doğum ve ölümdür... //KİTAP HAKKINDA
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
_Hayyam_
Merhaba kitapseverlerSizleri, güzel bir Hayyam rubaisinden dörtlük ile selamlıyorum bugün.
Aşk bir pervanedir diyor
Anlamayana günlük,anlayana tüm ömürlük...
Zor tuttum efendim kendimi.Dur demesem kendi kendime,altını çizdiğim her satırı yazacağım Öyleyim ben,sevince bir kitabı,okuduğum satırları herkes okusun istiyorum.Normal sevemiyorum vesselam.Abartarak seviyorum.Abartmazsan adı aşk olmaz der sevilmenin kıymetini bilenNeyse,kendi özümüzü bırakıp,kitabımızın özüne dönelim müsadenizle.
Aynadaki aksinle konuşur gibi,içinin iç sesiyle yolculuğa çıkmış gibi,bir zaman makinesiyle Hayyam'a misafir olmuş gibi hissettiren bir eser kitabımız.Hiç panik yapmadan,bir elinizde çay,bir elinizde kitap ile keyif içerisinde okuyorsunuz kitabı.Ben daha çok iki dostun sohbetini dinler gibi bir tat aldım.Sayın yazarımız Ekrem Ataer,dünyanın baş döndürücü bir hızla değiştiği günlere bir serzenişte bulunuyor önce bizlere.Okuruyla sohbet ediyor tabiri caiz ise.Öyle bir cümle var ki bu sohbetinde,zat_ı aline katılmamak na mümkün.
"İnancı inancımıza ya da çıkarı çıkarımıza uymuyor diye birçoğunu görmezden geliyoruz" diyor ve ekliyor,
"Hâlâ varsılların küpü,yoksulların emeği ve alın teri ile dolup taşmaya devam ediyor.Eşitlik,emek,adâlet üzerine de büyük büyük laflar etmişiz ama ne dinleyen olmuş,ne anlayan..." Haksız mı peki?Çok haklı.Lâkin haklı olmakta yetmiyor bazen.Bırakıyoruz geride neyimiz varsa,Ataer ile birlikte başka bir zamana,başka bir iklime,başka bir şehre ve insanlara doğru yolculuğa çıkıyoruz.Adına ister içsel yolculuk deyin,ister cihan perdesini aralamak.Kocaman bir bahçeye giriyoruz ardından,kapısı ki,daima herkese açık olan...Güller,hatmiler,küpe çiçekleri karşılıyor bizi ve "O"...Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim el_Hayyam.Dili tutulan yazarımıza Hayyam de,kâfi diyor.Ve ardından başlıyor o leziz sohbet...İlk nasihati "kendini yaşadığın ânâ bırak" oluyor büyük ustanın.Sonrasında öyle güzel,öyle kıymetli sorular geliyor ki Ataer'den,verilen cevaplar mest ediyor okuru...
_Sen değil misin diyor Ataer,Sen değil misin "Getir şu şarãbı alsın aklımızı" diyen?Bu ne menem bir uyanıklık halidir Hayyam?
_Yaşam iksiriyle dilediğin kadar sarhoş ol, diyor Hayyam.
Kızıyor sonra bir adım öte'ye gidemeyişimize,gözümüzü doyuramayışımıza,cevherimizi bulup sarılamayışımıza...
Görmek başka,bakmak başka derdi rahmetli ninem,meğer Hayyamca konuşuyormuş.Hayyam da baktığımızı göremedikçe,görene bühtan ettikçe bin yıl değil,beş bin yıl da geçse ilerleyemeyeceğimizi söylüyor.Böyle sürüp gidiyor lezzetini kaybetmeden sohbet.Dünyayı diyor üstad,sonsuz aydınlık kurtaracak.Söz veriyor sonra Ataer,sen hayal değilsin Hayyam.Anlattıkların hayal değil,anlatacağım herkese bu konuştuklarımızı.Bu kürre_i arz'ı yumruk göstererek perişan etmek.isteyenlere karşı iyiyi,doğruyu,özgür düşünceyi işaret edenlerin dili ile anlatacağım.
Veee işte,vakit o vakit.Sözünü tutmuş bir pir'in anlatmaya söz verdiklerini kitaplaştırdığı vakit.Ben okudum,almam gerekenleri aldım.
Eridim...tekrar var olmaya yolundayım.Ne güzel diyor ya Hayyam,
"Ne güzel eriyip tekrar var olmak"
Şimdi sıra sizde.Hazır mısınız Hayyam ile buluşmaya?Hem de baş başa...
Kim bilir hayal diye görünenler gerçek,gerçek diye görünenler hayalidir belki.Takdir sizin
İnsanın evrimi nerede tıkandı ya da hiç başlamadı mı? Siz de öğrenin.
Bu müthiş sohbete eşlik etmek isterseniz @vagonkitap farkı ile 
ekrem kaya Ataer in kaleminden HAYYAM'LA BAŞ BAŞA kitabını okuyun derim.
Emeği geçen herkese teşekkürler.
LÜTFEN SEVDİKLERİNİZE KİTAP HEDİYE EDİN
Tavsiye Ederim
Sevgiler
Zehra Gaylan
·
129 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.