TEMUÇİN’İN YÜKSELİŞİ
Bir bozkır aristokratının gücü, hem maiyetinin ve klanının, hem de aynı “kemiğe” mensup başka klanların desteğine bağlıydı. Zenginliği başlıca sürülerinden ve bunun yanı sıra rakip klanlara ve kabilelere yaptığı akınlarda elde edilen ganimetlerden ibaretti. Başarılı bir akımdan sonra rakibin sürüleri kendininkilere ekleniyordu. Başarısız bir akın lideri hem akrabalarının hem maiyetinin nezdinde itibarını yitiriyordu. Hatta maiyetinden bazıları dahi onu terk edip daha güçlü bir noyanın yanına gidebiliyorlardı. Şayet atları ve sığırları bulaşıcı bir hastalıkla kırılırsa veya başarılı bir hasım tarafından alınıp götürülürse bu onun hayatına mal olabiliyordu. Hayatta kalabilirse, o ve akrabaları fatihin köleleri olabilirlerdi. Kölelikten kaçmaya muvaffak olursa yoksullukla karşı karşıyaydı ve avcılık ve balıkçılıkla eline geçenle geçinmek zorundaydı. Bu durumda muhtemelen maiyetinin tamamı ve akrabalarının ekserisi tarafından terkedilmiş olur, sürek avı yapmak için adamı olmaz, büyük av hayvanlarını avlayamaz ve dağ sıçanları ile tarla farelerini yakalamakla yetinmek zorunda kalırdı. Bunlar, müstakbel cihan fatihinin de gençliğinde başına gelmişti. Ancak demir gibi insanlar bu şartlar altında ümitsizliğe kapılmazlar, aksine başarı şansı az bile olsa sonunda öç almak için plan yapmaya devam ederler. Temuçin böyle bir insan olduğunu ispat etti. Çocukluğundan beri zihnine nakşedilen klan gelenekleri ve kaderine olan inancı, sebat etmesine destek oldular.
Temuçin doğuştan Moğolların Borcigin klanına mensuptu.48 Sadece Tatarlara değil, Çinlilere de saldırmak cesaretini göstermiş olan güçlü Kabul Han’ın torununun çocuğuydu. Tatarlar tarafından mağlup edildikten sonra Moğol klanlarının gücü oldukça azalmıştı. Temuçin’in babası Yesügey Bagatur dedesine kıyasla önemsiz bir reisti, ama içinde yaşadığı küçük dünyada kahraman bir savaşçının ve bagatur toplumunun şampiyonunun, klanının geleneklerine layık bir temsilcisi olmanın itibarına sahipti. Moğollar arasında âdet olduğu üzere Yesügey klanının şeceresini ezberlemişti ve sonra da oğullarına ezberletmişti. 1240’ta bu şecere kaleme alınmış ve Moğolların Gizli Tarih denen resmî tarihine dahil edilmişti. Kısmen gerçek olaylara dayanmakla beraber ilmî bir çalışmadan ziyade hamasî bir şiirdi Gizli Tarih.
48 Temuçin’in biyografisinin temel kaynakları şöyledir: Moğolların Gizli Tarihi; Çingiz Han’ın seferlerinin Çince hikayesi; ve Reşidüddin’in Cami et-tavarih’i. Bu eserlerin edisyonları ve tercümeleri için Kaynaklar’a bkz.. Çingiz Han’ın biyografileri için Bibliyografya’ya bkz.. Ayrıca 1362 yılındaki Moğolca kitâbeye, Cleaves, Inscription I, s. 83-85’e bkz..
Bu şecereye göre Moğollar bir çift totem hayvanının soyundan gelmişlerdir: bozkurt (Borte Çino) ve karaca (Koa-Maral).49 Bu münasebetle kurdun ve geyiğin (veya karacanın) Türklerin ve aynı zamanda kuzey İranîlerin totem hayvanları arasında olduklarını kaydetmek gerekir.50 Koa-Maral’a ilaveten Moğollar ataları olan başka bir kadının, aslî ata çiftinin soyundan gelen Dobun-Mergan bagaturun karısı Alan-Koa’nın anısına hürmet ediyorlardı. Alan-Koa adı özel bir dikkati hak etmektedir. “Koa,” “güzel” demektir. “Alan” ise çok muhtemelen etnik bir addır –güçlü İranî kavim Alanların adıdır.– Evvelce bahsolunduğu üzere Moğol kabilelerinin içinde Alan asıllı klanlar vardı. Başka bazı Moğol klanlarında olduğu gibi Borciginlerde de Alan kanı karışmış gözüküyor. Moğolca “ihtişam” (aldar) kelimesinin Alancadan alınmış olması önemlidir.51 Osetçede52 “aldar”, “reis”, “prens” demektir.53 Çok muhtemelen eski zamanların Alan bagaturları Moğolların atalarını yaptıkları muhteşem işlerle etkilemişlerdi. Tesadüfen Mingrelcede alani (Alan) “kahraman”, “yiğit” demektir.54 Ezcümle Alan-Koa adı “Alan Güzeli” diye tercüme olunabilir.
Moğollar ve Ruslar Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.