İnsanlar, burada din denilen inanış yönleri çerçevesinde de, inanılmayacak davranışlar sergilemektedirler. Bu arada bilmeniz gereken, dünyada çoğu daha eski olan büyük dinler ve büyüklerden kopan daha küçük din toplulukları vardır. İstisnasız bütün dinler en doğrusu olduklarını iddia ederler. Öyle olunca da başka dinlerin mensuplarını imansız olarak etiketlerler. Bunu yaparken, kendilerinin veya atalarının tahrif ettiği ya da anlayamadığı metinlere dayanırlar. Şiba gezegenini defalarca ziyaret eden atalarımızın ziyaretlerinden bile, insanlar çeşitli dinler yaratmışlardır. Bu dinler, dünyanın geçmişinde -ve bugün- hâlâ korkunç savaş- ların nedeni olmaktadır. Kendi mantıksızlıklarının ve kendilerini sınırsız önemsemeleri arasında; kendi dinlerinden olmayan her hangi biri imansız sayılınca, dolayısıyla da Tanrı'nın çocuğu olmayınca, o kimsenin katledilmesinin onlar için ahlaken hiçbir sakıncası yoktur. Bizim düşünce biçimimize ters düşen bir yanları da; savaşçılarını tanrılarının veya peygamberlerinin adına savaşa göndermeleridir. İnsanlar bu duruma ancak ilgili dine inandıklan takdirde razı gelirler. Bunu hep yapmalan için de, koca koca uluslar kültürsüzlük durumunda bulundurulurlar. Bilgilendirilmek yasaktır. Dinî bayramlarda kaydettiğim bazı resim dizilerini size faksladım. İnsanlar kutsal bir taşa derin bir huşuyla ibadet ediyorlar, başkaları koca göbekli büyük heykellerin önünde diz çöküyor, daha başkaları bedenlerinin yumuşak bölümlerine iğneler saplıyor veya kadın heykellerini şarkı söyleyerek ve dua ederek sokaklarda taşıyorlar. Dünya nüfusunun en büyük bölümü, tahta bir haça çakılı bir insan cesedine tapınıyor. Onun, Uluların Ulusu olan Tanrı'nın oğlu olduğunu söylüyorlar. Dinsel törenlerinde çeşitli renklerde giysilere büründüklerini ve bir yığın komik ve saçma hareketlerde bulunduklarını siz de görüyorsunuz. Bunlan anlaşılmaz bir ciddiyetle ve peygamberlerinin sözlerine içten inanarak yapıyorlar.