Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1k’ya üye olduğumda buraya not defterim dedim. Şimdi not defterime içimden geçen bir şeyler karalamak istiyorum. Gecenin bu vaktinde bu satırları yazarken ısınamadığımı görüyorum. Battaniyenin altına giriyorum olmuyor. Ev mi soğuk, duvarlar mı soğuğu geçiriyor yoksa benim içim mi titriyor bilmiyorum. Ama ısınamadığım aşikar. Ve uzun süre belki hayatımızın sonuna kadar ısınamayacağız bizler. Bugün depremim altıncı günü. Diken üstünde yaşıyoruz. Ne yapacağımızı bilmeden. Altı gün önce bambaşka konular konuşurken, çizerken , izlerken şimdi hepimizin aklında gönlünde tek bir şey. O bir buçuk dakikayı nasıl anlatırım bilmiyorum ama unutmak için çaba harcıyorum. Hiçbir şey olmamış gibi düşünmek istiyorum. Mümkün mü değil! Uyku sersemiyle uyandım. Yatağımda bi on saniye kadar bekledim. Her zamanki küçük sarsıntılardan biri olarak düşündüm. Ve bir anda öyle bir şiddetlendi ki kendimi nasıl bıraktım yatağın kenarına hala hatırlamıyorum. Duvarlara baktım. Bir sağa bir sola zangır zangır sallanıyordu. Bir deprem ne kadar uzun sürerdi bilmiyorum. Çok uzundu. Hiç bitmeyecekmiş gibi. Artık bitmesi için dua ettim. Sadece durmasını istedim. Durmadı. Çığlıklarımı duymaya başladım. Ölüm korkusu mu? Hayır! Hayatım bu sarsıntının içinde devam edecekmiş gibi çaresizce beklemek korkuttu beni. O sarsıntıların içinde her şeye hazırdım. Kabullendim o gecenin benim son gecem olduğunu. Ölüm bu kadar yakındı bizlere…. O gece okuduğum Leylan kitabında ve 1k’ya yazdığım gönderide üzerine çok düşünmüştüm. “Ölümü başkalarına yaşamı kendimize yakın görüyoruz” . ‘Sen hiç kendine yakın gördün mü ölümü Zeynep ? Ölecek olsan şu an 30 yıllık hayatında istediğin her şeyi yaptın mı ya da yapmak istetip de yapamadığın şeyler var mı? ‘ Ben bunları düşünerek uyuya kaldım o gece. Ve iki saat sonra ölüm bana çok yakındı!
··
235 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.