Gönderi

191 syf.
·
Puan vermedi
Spor değil, keyif işi. Kitap ile ilgili not aldığım ilk cümle bu olmuş ve bu cümlenin direkt olarak yürümenin tanımlarından biri olduğunu düşünüyorum. En azından benim yürüyüşlerimin tanımını bu. Yürüyüşleri spor amacı ile değil, içime dönmek, düşüncelerime odaklanmak ve kendimi dinlemek, anlamak amacı ile yaparım. Kitapta da şu cümle ile ele alınmış bu durum; ''İnsanın kendini sevebilmesi için uzun mu uzun bir yol gidebilmesi gerekir.'' Daha önce spor salonlarında da yürüyüş yaptım ama hayır yürüyüş değildi onlar. Tekerlekte koşan bir fare gibi hissediyormuşum, gerçekten yürümeye başladığımda anladım. Yaşamın yoğunluğu, koşturmacası, farkında olmadan geçen dakikalar ve saatlerin arasında bir orman veya deniz kenarında yürümektir yürüyüş. Bir başka değinilen konu ise zihinsel üretkenlik. Yazarın da söylediği gibi bütün kaliteli düşünceler de hareket halinde iken ortaya çıkar. Bunu deneyimlediniz mi hiç? Bir yere kısılıp oturduğunuzda veya hareketsiz bir halde bir şeye kapandığınızda zihinsel üretkenliğiniz nasıl oluyor? Herkes kendine bu soruyu sormalı. Deneyimlenmediyse güzel bir yürüyüş ile zihin tekrar izlenmeli. Fiziksel olarak da aslında; hareket halindeyken kan vizkositesi artar ve beyne giden kan akımı artar. Bu da bilimsel yanı. Bununla ilgili kitapta da yer alan çok güzel bir alıntı var. “Yürümeden hiçbir şey yapmam, benim çalışma odam kırlardır. Masa, kağıtlar ve kitaplardan oluşan bir manzara beni daraltır. Çalışma araç gereçleri bezginlik verir bana, yazı yazmak için masaya oturursam yazacak bir şey bulamam ve bir düşüncem olması gerekliliği beni tamamen düşüncesiz bırakır.” J.J. Rousseau. Yürümek tüm detayları açar ve varoluşu düşündürür.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,9bin okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.