Gönderi

"Vasatlığa Giriş Dersleri"
*Vasat, en az enerji harcayacağı dünya görüşünü benimser. ... *Vasat, dünyada sadece kendi bilincinin farkında olduğu için kendini önemli zanneder. Sadece özbilinçten ibaret olan bir farkındalık, egonun şişmesine sebep olur. Başka farkındalığa ihtiyaç duymaz vasat; kendisi ona fazlasıyla yeter. Hiçbir şey bulamazsa işediği organın boyuyla ya da adetinin düzeniyle övünür. *Vasatın özgürlüğü ancak afyonunu seçme özgürlüğüdür. *Vasat, kendisine kendisini ve önemsizliğini hatırlatan her şeyden nefret eder, bu nedenle geceleri yıldızlara bakmayı fazla sevmez. ... *Vasat bilgi karşısında edilgendir; o bilgi edinmez, bilgiye maruz kalır. O bilgiyi içselleştiremez; bu nedenle bilgisi arttıkça büyüyüp genişlemez, bilginin baskısıyla büzüşür. ... *Vasatlığın en temel özelliği yerelliktir. Vasat, zaman içinde geçmişe ya da geleceğe doğru genişleyemez. Ebedi bir "şimdiki zaman" tutsağıdır, zaman görünmez bir kafes içinde onu "şimdi"ye mahkum etmiştir. Onun evreninde geçmişte yaşananlar, gelecekte yaşanacak olanlar, kendi yaşadığı ülke, şehir, köy, mahalle, ev dışında kalan mekanlar, kendi deneyimi dışındaki deneyimler hiç ama hiç yer kaplamaz. Onun gerçekliği, yaşadığı yer ve yaşadığı zamanla sınırlıdır. *Vasat, hiçbir soruyla asla baş başa kalamaz; kendine derhal onu etkisizleştirecek bir cevap edinir. Hatta ortada henüz bir soru yokken dahi önlem olsun diye yanında üç-beş hazır cevap bulundurur. ... *Vasatın libidosu her an kınından çıkarılmaya hazır bir kılıç gibi davranışlarının fonunda durur. ... *Cehalet, vasatın göğsünde bir madalya gibidir; büyük bir gururla öne çıkarır ve bununla övünür. Kendisi bir konuyu bilmiyor olmasının eksikliğini hissetmediği gibi bir başkasına, o konuyu biliyor olmasından dolayı suçluluk duygusu yaşatır. *Vasat kıçının en önemli özelliği kendisinden daha kuvvetli bir güce dayanmasıdır. O ana kadar bir şekli olmayan ve başatın şeklini alan vasat, o andan itibaren etrafa şekil vermeye başlar. Kıçı bir yere dayanmadığı sürece vasat hareket etmez ve dünyada harekete geçen vasattan tehlikeli pek az şey vardır. ... *Vasat, varlığını onaylatmaya muhtaçtır. Ne kadar önemsiz, ne kadar az ve ne kadar uzak olursa olsun kendisinden farklı bir tek şey bile onun bu eğreti varlığını tehdit etmeye yeter. İşte bu yüzden o, kendisinden farklı olanlara tahammül edemez ve çevresiyle olan bütün ilişkisi, çevresindeki her şeyin kendisiyle aynı olması ya da onunla uyumlu olmasına yöneliktir. suçluluk duygusu yaşatır. ... *Vasatın savunduğu doğrular, hemen daima çıkarlarıyla örtüşür. ... *Vasat, bankada sıra beklerken önüne geçene bütün varlığıyla tepki gösterir; çünkü bilinciyle fark ettiği tek haksızlık budur. Etrafında olup biten ve kendisini bundan milyonlarca kat daha çok ilgilendiren haksızlıkları bilincine çıkaramaz. Onun için dünya gayet dengeli, adaletli ve düzen içindeyken birden birisi gelip banka sırasında önüne geçivermiştir. Apaçıktır olay, son derece yalındır, haklı olduğu ortadadır ve bulup bulabileceği en güvenli itirazdır. Bütün varlığıyla tepki göstermesinin nedeni budur. ... *Vasatın ahlakının kapsama alanı pek dardır; dünyanın çoğu kapsama alanı dışındadır. Vasat bu karanlık bölgelerde konumlananlara karşı hiçbir ölçü ya da sorumluluk tanımaz. Kapsama alanı dışındakilere yapabileceği her türlü kötülüğü yapması için önünde hiçbir engel yoktur.
··
487 views
Bertha Mason okurunun profil resmi
Bir de şeyi eklemek lazım bence şuraya; Vasatlık asla yaratıcı olmaz, vasatlardan orijinal insanlar çıkmaz. Yazılanları okuduğumuzda hep tek tip insan canlanıyor gözünüzün önünde.😅
Kaan okurunun profil resmi
Katılıyorum :)
Sibel okurunun profil resmi
Kitap okumak kadar standart bir eyleme imreneceğim aklıma gelmezdi hiç. Sanki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi.
Kaan okurunun profil resmi
Ne diyeceğimi bilemiyorum, ama kalbimin sizinle olduğunu bil, lütfen.
Kaan okurunun profil resmi
*Vasatın bilincinin gerçeklikle teması, sadece doğrudan yaşadıklarıyla olanaklıdır. Kafasına yemediği sürece dünyada kimsenin copla dövüldüğünü bilmez. Kendi şehri bombalanıp kendi evi yakılmadığı sürece hiçbir şehir ona göre bombalanmış sayılmaz. *Vasat, iki şeye karşı büyüteç gibi işlev görür: başkalarının hatalarına ve kendi egosuna. *Vasat, içinde yaşadığı evrenin en sorgulanabilir ve en düşünülmesi gereken kısımlarını doğumsal-coğrafi nedenlerle edindiği maneviyatının kucağına atıp beynindeki olası bütün soruları dışarıya süpürür. *Vasatın yaşamı ökse otu gibidir; her yerine yapışmış binlerce yalanı peşinden sürükler. *Vasat için söz konusu kendisini kollamaksa mantık ve gerçeklik teferruattır. *Vasatın, nitelik yoksunluğuna bulduğu en pratik çözüm niceliği genişletmektir. *Vasat, toplumunu yaşar. Vasat birey, toplumunun zamanda tezahür ettiği bir mekandır. *Vasatın dünyasında anlık kahramanlıklar, hikmet içeren tesadüfler, çalışmanın dışlanması, doğuştan yeteneklerin yüceltilmesi vardır. O, karşısında edilgen kalmaya hazır bir halde mucize avına çıkmıştır. *Meşruiyetin en küçük birimi vasattır. Devlet bir rıza üreticisidir; vasatsa rızanın dölyatağı... Devlet, vasatta rıza döller, vasat bir seferde binlerce rıza doğurur. Vasatın en değerli üretimidir rıza. *Vasatın dilinden devlet damlar. Vasat devlet terler, her salgısında az çok devlet vardır. Vasatın kanından devlet akar, devletinden de kan. *Devlet, vasat için zaman üretir; daha çok dizi izlesin, daha çok alışveriş yapsın diye. Vasatla nesnel gerçekliğin arasındaki arayüzdür devlet; nesnel gerçekliğe bakıp vasata özetler. Vasat, değerli vaktini bunlarla harcamamak için devletini görevlendirmiştir. Devlet, vasata okullarda ve haber bültenlerinde sadece sonuçlarını söyler. *Vasatın beyni, devletinin varlığına bitişiktir; bilinci devletin gövdesine iliştirilmiştir. Aralarında belirgin bir sınır olmadığından devlet nerede biter, vasatın beyni nerede başlar pek anlaşılmaz. Ancak devletin bittiği yerde vasat da biter. *Her mevsim devlet, vasatta kendini temize çeker.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.