Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

284 syf.
10/10 puan verdi
Ahlaka Dair Kapsamlı Bir Eser
Not: İncelememi 1000Kitap için kısalttım. Uzun hâlini okumak ve bu kitaptan yaptığım alıntılara ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayınız: sametonurr.medium.com/8e5e3f6fd513 Cemil Sena'nın "İnsanlar ve Ahlâklar" adlı kitabı, 1970 yılında Okat Yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Kitabın arka kapağında bu kitap için "bizde ilk kez yazılmış bir ahlâk felsefesi" olduğu belirtiliyor. "İnsanlar ve Ahlâklar" kitabı toplam 284 sayfa. Toplamda 5 bölümden oluşan kitabın kabaca içindekiler kısmı şöyle: 1. Bölüm: İnsan ruhundaki , dinî değerlerdeki ve ahlâkî değerlerdeki anarşi (s. 9-57) 2. Bölüm: Ahlâkın kaynağı ve prensiplerinin değeri ve ahlâk prensiplerinin değeri (s. 58-82) 3. Bölüm: Türlü ahlâklar, ulus ve ahlâk, demokrasi ve ahlâk, savaş ve ahlâk (s. 83-192) 4. Bölüm: Seks Ahlâkı (s. 193-217) 5. Bölüm: Bazı Ahlâkî Gerçekler (s. 218-272) Sonuç: Çağdaş Ahlâkın Özellikleri (s. 273-284) Cemil Sena, kitap boyunca eleştirel bir şekilde dine ve ahlâkî konulara yaklaşıyor. Kitapta birçok filozoftan alıntılar yer alıyor. Yer yer söz konusu alıntılar eleştiriye de tâbi tutuluyor. Cemil Sena, kitapta işlediği konular üzerinde sadece alıntı yapmakla kalmıyor, birçok konuda kendi fikirlerini, eleştirilerini çekinmeden ifade ediyor. Bu noktada bir Türk filozofun ahlâk, din, savaş, ulus, demokrasi, namus, vicdan, fazilet, özgürlük, dostluk, mutluluk gibi konularda fikirlerini öğrenmek isteyenlerin bu kitabı es geçmemesi gerek. Birinci Bölüm Yazar, kitabına ilk olarak insanın ve ruhi anarşinin ne olduğu konusuyla başlıyor. İnsan, bütün değerleri yaratan ve değiştirendir. Ruhi anarşi gibi görülen şeyler aslında insanın ileri veya geri atılımlarıdır. Aslında değişen şeyler eserlerdir, yoksa insanın ruhu aynıdır. Ayrıca ruhi anarşi, değişim, bozulma gibi gelen şeyler aslında eskilerin zihinlerinde oluşmaktadır. Bu durum da kuşaklar arası çatışma olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha sonra dini değerlerde anarşi konusuna geçiliyor. Burada dinin bütün maddi ve manevi değerlerimizi yaratan ana kurumlardan biri olduğu belirtiliyor. Dinler, insanın suç işlemesine engel olamadıkları için, vicdanı yeterli bir müeyyide saymamışlar, her suçu cezalandırmanın imkansız olduğunu anlamışlar ve başka dünyada adalet olacağını, orada haksızlığa uğrayanların intikamlarını alacaklarını vurgulamışlardır. Dinler dogmatik olarak bazı ahlâkî ilkeleri sabitlemişler ve müntesiplerini bunlara uymaya zorlamışlardır. Böyle olunca değişen zaman içinde yapılan fiiller ve dinlerin emirleri arasında bir anarşi olduğu gözlemlenmiştir. Dinî değerlerdeki anarşi konusundan sonra ahlâkî değerlerden anarşi konusuna geçiş yapılmış ve gelişime paralel olarak ahlâkî sistemin de değişmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Burada birçok filozofun kurmuş olduğu ahlâkî sistemden bahsedilmekte ve bunlar eleştiriye tâbi tutulmaktadır. Özellikle nihilizm eleştiri burada önemli. İkinci Bölüm Bu bölümde ahlâkın kaynağının ne olduğuna dair ortaya atılan iddialar irdeleniyor ve ahlâk prensiplerinin değeri üzerinde duruluyor. Bunun üzerine bilinç üzerinde duruluyor. Daha sonra Niçe'nin ahlâk teorisinin eleştirisine geçiliyor. Ahlâk prensiplerinin temeli olarak gösterilen saâdet, ödev ve hürriyet üzerinde analizler yapılıyor. Daha sonra ahlakî davranışları gerçekleştirmek için ortaya atılan yaptırımlar masaya yatırılıyor. En başta elbette dinlerin yaptırım gücü üzerine bazı açıklamalar yapılıyor, daha sonra vicdan ve ölüm müeyyideleri hakkında konuşuluyor. Üçüncü Bölüm Burada birçok farklı ahlâk inceleniyor. En başta mistik ahlâk üzerinde duruluyor. Devamında faydacı ahlâkların artı ve eksikleri birçok alıntıyla irdeleniyor. Daha sonra yazar, kendi ahlâk teorisi olan makina ahlâkı üzerinde duruyor ve bunun postülalarını açıklıyor. Bunları okumak için alıntılara bakabilirsiniz. Makina ahlâkı hakkında gerekli açıklarlar yapıldıktan sonra ulus, demokrasi ve savaş ile ahlâk bağlantıları üzerine yoğunlaşılıyor. Cemil Sena'nın bu bölümde yer alan bazı önemli düşünceleri şunlar: - Hiçbir vakit manevi sefaletlerin önüne tam olarak geçilmeyecektir. (s. 92) - Hiçbir kötülük, emir ve ceza ile ortadan kaldırılamaz. Kötülükleri doğuran nedenlerin ortadan kaldırılması gerekir; oysaki her toplum ve her yüzyıl, kendi kötülüklerinin nedenlerini de kendi rezillikleriyle birlikte yaratır. (s. 92) - Nerede bir kötülük, bir ahlâksızlık varsa, bu, bir zümreye değil, bütün bir topluma mal edilmelidir. (s. 92) - En gerçek ahlâk, başkalarının ızdırablarını hissetmek, onları kendininki imiş gibi kabul edebilmekte saklıdır. (s. 94) - Ahlâka hangi anlam ve mantıkla olursa olsun, menfaati temel yapmak, kendisine ve etrafındakilere zararı dokunamayacak kadar kişisel menfaatlerinden de vazgeçmeyi bilmek demek olan ahlâkı yıkmak demektir. (s. 107) - Hayvanlar, ancak tabiatın kendilerine vermiş olduğu silahlarla ve mecbur oldukça savaşırlar; insan ise, birbirini boğlazlamak için, tabiatın kendilerinden esirgediği silahları icat ederler. (s. 178) - İnsanların birbiriyle değil, kendi nefisleri ile savaşmalarından daha yüce bir aksiyon olamaz. Hayatın kendisi bir savaştır, başarmak, zorlukları yenmek, olgun, dolgun ve üstün bir kişilik kazanarak ulusa ve insanlığa yararlı bir insan olabilmek için çalışmak, savaşların en kutsalıdır. (s. 192) Dördüncü Bölüm Bu bölüm tamamen cinsel ahlâka ayrılmış vaziyette. En başta iffet ve namus kavramları inceleniyor, daha sonra evlilik öncesi cinsel ilişkileri hoş gören ve görmeyen toplumlar hakkında birçok alıntıyla bilgi veriliyor. Devamında cinsel sapıklık konusunun tarih boyunca nasıl ele alındığı, günümüzde bu durumun nasıl olduğu hakkında açıklamalar yapılıyor. Bölümün sonunda sevmek ve aşk konusuna dair önemli alıntılar ve açıklamalar yapılıyor. Cemil Sena'nın bu bölümde yer alan bazı önemli düşünceleri şunlar: - Kanun bireylere ne kadar özgürlük verirse versin, toplumun gözü kendi yapısı ve güveni için zararlı olan her davranışı reddeder. (s. 201) - Asıl mutsuz insan, sevilmeyen değil, sevemeyendir. (s. 211) Beşinci Bölüm Bu bölümde birçok farklı konu hakkında açıklamalar bulunuyor. Bahis konusu yapılan konular şunlar: vicdan, fazilet, özgürlük (hürriyet), saâdet, hoşgörü, dostluk, büyüklere ve ölülere saygı, yalan ve yalancılık, saygısızlık, dalkavukluk. Cemil Sena'nın bu bölümde yer alan bazı önemli düşünceleri şunlar: - Öyle sanıyoruz ki, insan gerçek ve derin benliğinde aksiyonlarının ahlâkî değerini belirleyecek bir yargılama gücüne malik değildir. Fakat ideal olarak böyle bir güce malik olmak istenilir. (s. 218) - Gerçek fazilet, sadece rezilliği yapmamakta değil, bu çeşit hareketlerin önüne geçmek ve bir toplulukta iyilik sayılan aksiyonları, hem yapmak hem de yaptırmak ve yaymaktır. (s. 227) - En gerçek ahlâkî büyüklük, imkanları kendi bayağı tutkularımıza alet yapmakta değil, kendi irade ve isteklerimizi disiplin altına alarak malik olduğumuz kuvvetleri iyiliğe ve şerefli işlere sarf edebilmekte saklıdır. (s. 229) - İnsan, olana değil, olması gerekene aşık olan bir yaratık olduğu için onu, çıplak gerçeklikler rahatsız eder. Sanat bu yalancı ruhun eseri olduğu gibi, elbise giymek bile olduğumuz gibi görünmekten utanan bir ruhun eseridir. (s. 261) - İnsan hiç kimseye kusurlu ve eksik tarafını göstermek istemez, mevcut meziyetlerini de yalan güneşi altında daha parlak ve canlı göstermekten zevk alır. (s. 261) Sonuç Sonuç bölümünde ise çağdaş ahlâkın özelliklerine değiniliyor. Sena, bu bölümde değişmez ahlâk kuralları olmadığını, çağımızda tedavülde olan ahlâkın savunulamaz olduğunu belirtiyor. Son söz olarak, Cemil Sena, bu kıymetli eserinde ahlâka dair ortaya atılan gerek dini gerek felsefi birçok meseleye dair ciddi eleştiriler ve çözümler getirmeye çalışıyor. Bundan dolayı ahlâk konusunda oldukça kapsamlı olan bu unutulmuş kitabı tavsiye ediyorum.
İnsanlar ve Ahlaklar
İnsanlar ve AhlaklarCemil Sena Ongun · Okat Yayınevi · 19702 okunma
·
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.