Korkunç bir yozlaşma ve çürüme...
Öncelikle Taşra Üniversiteleri isimli kitabı okumaya başlamadan evvel kitabın yazarı gazeteci 
Tuğba Tekerek 'i hiç duymadım, hiçbir yazısını/eserini okumadım ve hiçbir söyleşisine katılmadım. Twitter'da takip ettiğim bir hesabın yaptığı retweet aracılığıyla Taşra Üniversiteleri-AK Parti'nin Arka Kampüsü isimli eseri gördüm ve henüz yayımlandığı ilk haftalarda bu eseri edindim ve okumaya başladım. Eser /yazar ile olumlu görüşlerim olduğu kadar benim için önem arz eden birtakım olumsuz görüşlerim de bulunuyor.
Olumsuz görüşlerimden başlamak gerekir ise eseri bitirir bitirmez yazar Tuğba Hanım hakkında kısa bir araştırma yaptım ve kendisinin, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından kapatılan "Taraf" gazetesinde çalışmış olduğunu hatta bu gazetenin bir eki olan Etraf'ın genel yayın yönetmeni olduğunu gördüm. Bu bilgi benim için çok önemli çünkü bu cenahtaki bir gazetenin bu denli üst bir kadrosunda yer alması benim nezdimde, Fethullah Gülen'in "İmkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım. Ben zannediyorum kalkarlar da." dediği 2010 Türkiye Anayasa Değişikliği Referandumu'nda Tuğba Hanım'ın "Evet" reyi verdiği yönünde bir kanaat oluşturdu. Ancak kimsenin de günahını almak istemiyorum. Buna ek olarak yazarın, kitabın belli sayfalarında kullandığı; "Kürt illeri", "Kürt coğrafyası", "bir Kürt şehrinde", "bir Kürt ilinde" ve "Dersim/Dersim'de/Dersim'in" gibi ne Anayasa ile ne de kanunlar ile bağdaşan bu ifadelerini son derece problemli ve suiniyetli buldum.
Eserle ilgili olumlu görüşlerime gelirsem... Gerek eserin muhtevası gerek ise de eserin yazımı için harcanan çaba, araştırma ve emek takdir edilesi. Türk akademisinin geldiği nokta gerek somut verilerle gerek gözlemlerle gerek ise de bölgede çalışan akademisyenler ve eğitim gören öğrencilerle yapılan mülakatlar ile desteklenerek enine boyuna incelenmiş. Tüm bunlara ek olarak incelenen üniversitelerin websitelerindeki paylaşımlar da kaynak olarak kullanılmış. Yapılan araştırma sonucunda; 2006 yılı sonrasında açılan taşra üniversiteleri başta olmak üzere yüksek öğretimin sistematik bir şekilde ilahiyatlaştığı, akademisyenlerin kendi alanları haricindeki alanlarda da ders vermek zorunda kaldığı, eğitim-öğretim yapılmaya uygun olmayan kırsal bölgelerde yalnızca kağıt üzerinde kalan bir eğitimin verildiği, üniversitelerin kimi bölümlerinde geçin yüksek lisans ve doktora yapmış kişilerce ders verilmeyi liselerden hatta ilkokullardan getirilen kişilerce ders verildiği, öğrencilerin gerek kaldıkları yurtlarda gerek ise de üniversitelerde başörtüsüne davet edildiği, Ramazan ayı sebebiyle kantin/yemekhane gibi yapıların kimi üniversitelerde kapalı olduğu, akademisyen alımlarında liyakat sahibi adayın değil de memleketten/partiden kişilerin seçildiği, gerek akademisyenlerin gerek ise de öğrencilerin baskı altında olduğu, kütüphane/sınıf/alet-ekipman/ısınma/yurt gibi konularda büyük eksiklikler olmasına rağmen kampüslere öğrenci kapasitesinin üzerinde camiler yapıldığı, laik eğitim ve öğretimin tabiri caizse köküne kibrit suyu döküldüğü, niteliksiz ve bilimsellikten uzak sempozyumlar düzenlendiği, kadrolaşmanın adeta kural olduğu, son derece niteliksiz yüksek okullar aracılığıyla ilçelerin kalkındırılmaya çalışıldığı gibi sonuçlara ulaşılmış. Tüm bunlara ek olarak bir kısmı olumlu gibi gözüken -ya da olumlu olan- daha pek çok çıkarım ve sonuç da bulunmakla birlikte bu incelemenin amacını aşacağını kanaatinde olduğum için bunları burada paylaşmıyorum. Bu tespitlerin ardında eserin son kısmında ise bu kötü gidişe bir dur demek ve bahsi geçen menfî durumları ortadan kaldırmak için yapılabilecek birtakım tavsiyeler paylaşılmış.
Başta taşrada ve taşranın da taşrasında bulunan ve adında "üniversite" geçen ancak üniversiteden başka her şeye benzeyen bu kurumları tanımak, bu kurumların yaptığı faaliyetleri anlamak, başta siyaset ve yerel halk ile olan ilişkilerini görmek, adına eğitim denilebilir ise verdikleri eğitimin içeriğini incelemek ve Türk akademisinin yozlaşmasını görmek isteyen tüm okurlara 
Taşra Üniversiteleri isimli bu eseri tavsiye edebilirim. Eser, beni bu "üniversiteler" ve işleyişleri hususunda bir hayli aydınlattı.
·
299 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.