Fihi Ma Fih - Beşinci Fasıl
Dert daima insana yol gösterir... Mesela Meryem de doğum ağrısı olmadıkça, o baht ağacına gitmedi. Kur'an'da: "Doğurma sancısı onu bir hurma ağacının kütüğüne dayanmağa sevk etti." (Kur'an Sure. 19, Ayet: 22) buyrulduğu gibi onu o dert, ağaca götürdü ve kuru ağaç meyve verir hale geldi. Vücut da Meryem gibidir; her birimizin İsa'sı vardır. Bizde eğer o dert peyda olursa İsa'mız doğar. Eğer dert olmazsa, İsa da o geldiği gizli yoldan kendi aslına döner.
Alıntı: 
Fihi Ma Fih - S. 62
Bu meselede Hz. Meryem "nefis" olarak, Hz. İsa ise "ruh" olarak temsil edilmektedir.
Hz. Meryem doğum sancısı ile kuru bir hurma ağacına dayandı, acıdan Allah'a sığınan Meryem o kuru hurma ağacını diriltti, ağaçtan olgun hurmalar dökülmeye başladı. Rabbi ona seslendi: "Ye iç, gözün aydın olsun! İnsanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok esirgeyici olan Allah’a adakta bulundum; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım.” (Meryem, 26)
Hz. Meryem bunun üzerine bulunduğu topluluğa kucağında Hz. İsa ile karıştı ve zatını tanıyanlar iffetsizlik suçlamaları ile ona yüklenmeye başladılar.
Onu çirkin bir iş yapmakla suçlayan topluluk karşısında bir nevi susma orucu tutması için Allah tarafından emir alan Hz. Meryem, parmağıyla kundaktaki Hz. İsa'yı gösterdi ve Hz. İsa "Annem suçsuzdur" diyerek Allah'ın ona kitap verdiğini ve onu mübarek kıldığını söyledi.
Kur'an-ı Kerim'de Meryem suresinde aktarılan bu kıssada Hz. Meryem'in susması, en zor zamanda ve sıkıntıda nefsin susmasını temsil ederken, Hz. İsa'nın konuşması, nefsin susmasıyla ruhun açığa çıkıp dile gelmesi olarak yorumlanmaktadır. Nefis sustuğunda ruh dile gelir, dert ise daima yol gösterir.
~ M.T.
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.