Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Deprem Bölgesi ve Sınır İllerimizde Demografik Yapının Değiştirilmesi Tehdidi Acımasız davranmakta insan kadar ustalaşmış bir başka canlı yoktur. Bu acımasızlığı anlatan bir kaç örnek verdikten sonra asıl konumuza geleceğim. Dünyanın her yerine bizim iznimiz olmadan bizim olanaklarımız ile cami yapanlar depremde göçük altından çıkartılan insanlar için kefen bezi yok diyerek insanları toprağa öyle gömmeyi uygun görebiliyorlar. Gösteriş yapmadan namaz kılabileceği evi üzerine yıkılmış insanlar bu camileri ne yapsınlar? Dini ve inancı sadece cami ve namaz arasına sıkıştıran zihniyetler hırsızlığı, yalanı, hileyi, sahtekârlığı, kamu malı talanını, ahlaklı insan yetiştirme ihtiyacını dinci siyasi ideolojilerin taleplerini toplum mühendisliği adına göz ardı edebilmektedir. Ve yine toplum mühendisliğinin bir parçası olan ve küresel din istirmarcısı emperyalizmin kurup yönettirdiği tarikat ve cemaatlerin çocuklara ve gençlere yönelik utanç verici uygulamalarını görmezden gelerek sözde din adına bizim olanaklarımız ile evine çoluk çocuğana alnının teri ile çalışarak kazanmış gibi götürerek harcayabilmektedir. Tarikat ve cemaatler tarafından çocuklara yapılan ahlaksız her davranışı siyasetin kurumlarının başında bulunanlar bir kereden bir şey olmaz, çocuğun rızası vardı diyerek aynı makamları işgal ederek insan yüzüne bakabilmektedir. Yeni yaşanan her rezalet bir öncekini arattığı halde hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam edebilenleri koruyup kollayan bir düzen hala yaşamaktadır. Deprem taş üstünde taş bırakmadı. Kimse depremi önleyemez yalnız deprem sonrası az hasar alma ve göçük altından insan kurtarabilme konusunda bu kadar beceriksiz kalan hazırlıksız yakalanan bir başka zihniyet dünyanın hiçbir ülkesinde bugüne kadar görülmediği halde hala işbaşında inşaatları en kısa sürede aynı yöntemler ile yapmaya devam edeceğiz diyeni de ilk kez görmektedir. Bu da bizim hatamız daha fazlası kabul edilemez diye hiçbir sorumluluk üstlenmiyorlar. En ibret verici durum budur. Bir konu daha var dikkatlerden kaçan ✓ Bölgemiz haritasını değişsin diye Irak'ta ilk bombayı parayla satan bu zihniyetti. ✓ BOP eşbaşkanı yine bu zihniyetti. ✓ Avrupa ile göçmen geri alım anlaşmasını para karşılığı yaparak ülkemizi göçmen tampon ülkesi yapan yine bu zihniyetti. Yeni bir test daha yaşanıyor; Üniversite öğrencilerinin kullandığı yurtları depremde zarar gören yurttaşların kullanması için bilim eğitimini dijital eğitim ile yapılabileceğini düşünen yine bu zihniyet oldu. Burada da gözden kaçar başka bir mühendislik çalışması var. Bölge insanı o bölgeyi terk etsin o boşluğu bölgenin değişen demografik yapısı daha da bölgede devlet kurmak isteyen emperyalizmin isteklerine uygun bir yer haline gelsin diye deprem emperyalist niyetlere fırsat sundu. Nitekim Hollanda ve Belçika yeni göçmenler Avrupa yerine para pazarlığı yapalım Türkiye'ye gelsinler diyerek ilk nabız yoklaması yaptılar. Buna kesinlikle izin vermemek gerekir. Bir ekmeğimiz var ise ikiye bölerek yiyeceğiz yalnız vatan bölünmesin diye çok uyanık ve akıllı bu durumu yönetmemiz gerekiyor. Biz artık yoğurdu üfleyerek yiyecek kadar akıllandık. Sınırlarımızdan göçmenler ülkemize sorunsuz giriş yapsınlar diye mayınları temizleyen zihniyet siz değil misiniz? Mevcut zihniyetin böyle bir tuzağa yine düşeceğini bildiğimiz için uyarıyoruz. BOP eşbaşkanı olmaktan vazgeçtiğine dair hiçbir açıklaması olmayan mevcut Cumhurbaşkanı eşbaşkan olduğu zaman da Türk ulusundan habersiz ve izin almadan bu göreve talip olmuştu. Bu bölge bu yüzden kangren oldu. Rusya bile sıcak denizlere inme başarısını bu sayede gösterdi. Ruslar Akdeniz'i rüyalarında görebiliyordu. Suriye'de üs kurdular bizim uçaklarımızın uçmasına bile izin vermiyorlar. Amerika ile o bölgede ki çıkarı bugün ortak bize karşı yönetiyorlar. Bunları anlayabilmek Atatürk'ün askeri olmak ve ileri görüşlü olmayı gerektirir. Siz Mustafa Kemal Atatürk ve eseri Cumhuriyet ve devrimlerine bile sahip çıkmadınız. Deprem sonrası bölgenin demografik yapısının değişmesinini yaratanın bir lütfu görerek tek adam rejimi gibi değişmesine izin vermemek gerekir. Bu konuda yaşadığımız gerçekler batıya asla güven olmadığını ortaya koymaktadır. Paramız olmayabilir. Biz Türk ulusuyuz. Kurtuluş savaşı yıllarında olduğu gibi dik durmasını bilmek zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk yüzünden Anadolu üzerinde ki planlarımızı bir asır ertelemek zorunda kaldık diyen siyonist zihniyeti biz unutmadık. Onlar bu konuda yine aldatmak için her türlü yolu deneyebilir. Allah ve milletim bizi affetsin benzeri bir pişmanlık yıllar sonra toprak kaybı ile sonuçlanır. Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri ve Kuvayı Milliye gücü bir yurttaş olarak şimdiden uyarıyoruz ve gözümüz üzerinizde olacak. Büyük komutan Cengizhan'ın bir sözü ile yazımı bitiriyorum. ✓ İçinde ki düşmanı yenemeyen bir ulus, ordusu ne kadar büyük olursa olsun hiçbir zafer kazanamaz. Irak ve Suriye bataklığı buna en güzel örnektir. Kaybeden ordu değil orduyu bu bataklığa sürükleyen zihniyettir. Irak'a atılacak ilk bombayı paraya satan zihniyetler Türklüğü anayasadan çıkartmak için o para verenlerin verdikleri gaz ile siyaset yapmaya kalkıyorlar. Size Anadolu'nun toprakları sonra dar gelir. Gün gelecek Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığınız tartışılır hale gelecek. Siz kimsiniz Türklüğü anayasadan çıkartmaya kalkıyorsunuz. Bunu bütün dünya bir araya gelse bile beceremez. Her yazımda yazdığım bir uyarıyı bir kez daha yazarak hatırlatıyor ve bu konuda sonuç alana kadar yazmaya devam edeceğim. Yabancıya toprak, mülk, maden ruhsatları ve yurttaşlık satışı yasasını ivedi bir şekilde bir daha gündeme alınmasını da önleyerek lütfen iptal edin. Anadolu Filistin olmasın. Gelecekte böyle bir kötülük ile anılmak istemiyorsanız en azından böyle bir iyilik yapın. Zararın neresinden dönersek yarardır. Türk ulusu bütün gerçekleri yavaş yavaş öğreniyor. Bu sürecin sonu sizin için iyi olmaz. Türk atasözü der ki; ✓ Göz o ki dağın arkasını göre, akıl o ki başa geleceği bile. ] Önder KARAÇAY [
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
·
143 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.