Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
402 günde okudu
Kitleler Psikolojisi İnceleme
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu kitap okunup kenara koyulacak bir kitap değil. Arada bir bakıp kendinize tekrar hatırlatmanız gereken bir sürü satır var. Bu kitap sayesinde şu ana kadar kafamda oturtamadığım birçok şeyi anladım. Bir kitabın amacı okura bir şeyler katmaksa bu kitap bunu fazlasıyla yapıyor. Kitabın yazarında bahsetmem gerek öncelikle. Gustave Le Bon bir Fransız. Tıp eğitimi almış olsa da asıl ilgi alanı olan sosyolojiye yönelmiştir. Bir süre Fransız ordusunda görev alıp Prusya’ya karşı savaşmıştır. Daha sonrasında ise Paris Komününe tanık olmuştur. Fransız Devrimini çok sıkı bir şekilde inceleyip bu kitabın temelini o devrimde olanlarla bağdaştırmıştır. Kitleler Psikolojisi 1895 yılında yayınlandı. Şimdi şöyle bir yorum yapılabilir. 1895’te yayınlamış bir kitap günümüzü ne derece yakalayabilir? Kitapta anlatılanlar kesinlikle her dönemde olan şeyler. O zamandan bu zamana değişen bir şey yok. Eskiden meydanlarda yapılanlar şimdi sosyal medya üzerinden yapılıyor. Başta Twitter olmak üzere birçok sosyal medya uygulamasında yapılan linçlerin başka bir izahı yok. Bir kitleye dahil olan birey, yalnızken yaşadığı güçsüzlüklerin acısını çıkarırcasına kitleden sağladığı güçle kendini tanrılaştırması, güce kavuşması ve bu gücü insafsızca seçilen kurbanlara yöneltmesi bu kitapta anlatılanlarla o kadar benzer ki. Linç toplumu gerçeği halen devam etmekte ve daha da acımasızlaşmaktadır. Tabi bir kitleye dahil olan birey bazı bedeller ödemek zorundadır. Mesela artık beynini kullanmaması sadece kitlenin buyruklarına itaat etmesi gibi. Gerçi bu kitapta da okuduğu ve benim de defalarca şahit olduğum gibi insanlar beyin kullanmaktansa yani düşünmektense buyruk atına girip emredileni yapmayı tercih ederler. ”Kitleler ancak kendilerine dayatılmış olan fikirlere sahiptirler, asla akıl yürütmeye dayalı fikirler öne süremezler”. S.160 Yalanlara gerçeklerden daha çabuk inanırlar. Zira gerçekler çoğu zaman can sıkıcıdır. Hayaller ve yaratılan algılar her zaman çok daha caziptir. Lozan 2023’te son bulacak, Türkiye’nin her yerinden petrol fışkıracak saçmalığı insanların diline bu kadar dolanması yine planlı bir şekilde yaratılan algının ürünü değil midir? Ya da insanlar sakin, nezaketli, aklı selim kişiler yerine neden Hitler, Luther, Napolyon, Robespierre gibi kavgacı, dediğim dedik, acımasız ve hoşgörüsüz insanların peşlerine takılırlar? Ne farkları vardır bu liderlerin diğerlerinden? İnsanların içinde olan yıkım duygusunu körükleyerek mi yükselmişlerdir ya da yüzbinlerce yıl evvel oluşan bilinçaltımız bize hala saldırgan olanın mı hayatta kalacağını telkin etmekte midir? Kitlelere etki eden faktörler nelerdir? Dini inanışlar neden kitleleri peşinde koştururlar? Bir lider için itibar nedir? Bir liderin itibara sahip olması ona her şeyi yapma hakkı tanır mı? İtibar her türlü otoritenin kaynağı mıdır? Gerekli araçları kullanınca her türlü manipülasyona açık olan seçmen kitlelerinin oy kullanması seçim midir yoksa hitabı güçlü olanın kitleleri parmağında oynattığı bir oyun mudur? Kitleler neden eğitimsiz ya da az eğitimli liderleri eğitimli liderlere tercih ederler? O kadar çok şey var ki bu kitapla ilgili anlatacak. Yaz yaz bitmez gerçekten de. Ve bu kitapta anlatılan her şeyin Türkiye’de de bir karşılığı var. Gündeme bakış açınızı değiştirecek ve gerçekleşen olaylar daha da anlam kazanacak bu kitap sonrası. Le Bon bunları yazarken sadece Fransız İhtilalini inceleyerek yazmış. Ne 1. Dünya Savaşını ne 2.sini ne Ekim Devrimini bu kitabına taşıyamamıştır. Oradaki gözlemlerini de katma imkânı olsa nasıl bir kitap karşımıza çıkacaktı acaba.
Kitleler Psikolojisi
Kitleler PsikolojisiGustave Le Bon · Zeplin Kitap · 20203,743 okunma
··
1.802 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.