Susam ve Zambaklar; yazarın iki farklı başlık altında yapmış olduğu konuşmalarından derlenmiştir. "Susam: Kralların Hazineleri" başlığının verildiği 1. bölümde eğitimin asıl amacının ne olması gerektiğini, okumanın önemini ve doğru okumanın ne şekilde yapılması gerektiğini anlatmıştır. İkinci bölümü ise "Zambaklar: Kraliçelerin Bahçeleri" olarak adlandırmış yazar. Zambaklar olarak nitelendirdiği kadınlardır. Kadınların hayattaki, ailedeki ve devletteki rolünün ne olması gerektiği ve meziyetlerini geliştirmesi için yapması gerekenler ikinci bölüm altında aktarılmıştır. Bu kitabın adına, Cemil Meriç'in "Bu Ülke" adlı eserinde rastladım. Cemil Meriç, Susam ve Zambaklar'ın, kitaplarla ilgili bir bölümünü tercüme ederek Bu Ülke adlı eserinde kullanmıştır. Cemil Meriç'in tercüme ettiği bölüm o kadar hoşuma gitti ki hiç vakit kaybetmeden kitabı sipariş ettim ve iki gün içinde elime ulaşan kitabı bir gün içinde okudum. Zor olmadı zira 87 sayfalık kısa bir kitaptı. Yorumuma ve beğenime gelince; Anladım ki Cemil Meriç, kitabın en güzel, en etkili kısımlarını tercüme etmiş. Kitap neden okunmalı? Kitap nasıl okunmalı? Hangi kitaplar okunmalı? sorularına cevap getiren kitabın ilk bölümü gerçekten çok güzel ve çok etkileyici yazıldı. Okuyucuyu kitap okumanın gerekliliği hususunda kesinlikle ikna ediyor. Yazarın aynı zamanda bir hatip olması, ikna yeteneğinin daha keskin olmasına katkıda bulunmuş diye düşünüyorum. Kadınları "Zambaklar" benzetmesiyle anlattığı ikinci bölüm ise bence çelişkilerle dolu. Konferansın verildiği 1864 yılı için kadına sunulan mevki ve itibar belki bulunduğu döneme göre ileri sayılabilir ancak bugünle kıyaslayınca bir kadın olarak "Hadi oradan" diyerek okuduğumu itiraf etmeliyim. Aslında kadına o kadar çok övgü dizmiş ki... Öncelikle kadının çok büyük bir idarecilik gücüne sahip olduğunu, yeteneklerini, tatlılıklarını ve zarafetlerini kullanarak hem kendilerini, hem ailelerini, hem de ülkelerini çok yükseklere taşıyabileceklerini yazmış yazar. Ancak, kadınlar bilgiyle desteklenip kendilerini bulduklarında erkeğe hükmetmemeli, eşsiz zekaları ve sezgileriyle eşlerinin yanında yer almalıdırlar. Kadını yüceltmeyi daha da ileri götüren yazar, dünyadaki savaşlardan bile kadınları sorumlu tutarak yaradılışlarındaki incelikleri çarçur ettiklerini ifade etmiştir. Ama öte yandan tüm bu becerilerine rağmen kadın haddini bilmeli ve ancak kendini idare etmeyi beceremeyen kocasını perde arkasından idare etmeli, kendisini yetiştirmek için çok ağır olmasa da zararlı olmayan kitaplar okumalı, evinin birliğini, dirliğini devam ettirmelidir!!! (Bu cümle kadınlık gururu incinmiş okuyucunun yorumudur.) Yine de dönemin şartlarını düşündükçe yazarın kadınların yanında durduğunu görebiliyorum. Okunur mu? Okunur, özellikle ilk bölümü mümkünse okunmalıdır diye düşünüyorum.

Susam ve ZambaklarJohn Ruskin · Şule Yayınları · 2016944 okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatma Sonay