Gönderi

180 syf.
·
Not rated
İstemdışı meydana gelen bir hata ile bu kitabın varlığı biraz komik, yazarın dikkat çekmeye çalıştığı noktadan bakıldığında da biraz ironik ve biraz da kara talih. Kitabın içindekiler bölümünde beş bölümlük bir kitap olduğu gösteriliyor ama okuduğumuzda ya da okumaya çalıştığımızda aslında üç bölümle karşılaşıyoruz. Son bölümler bir bütün olarak işlende de içindekiler kısmında bu karıştırılmış. İlk bölümde Din ve dinler tarihi işleniyor. İlkel dinlerden çoktanrılı dinlere, buradan da tek tanrılı dinlere geçilip günümüze bağlantı sağlanıyor. Anlatılan semavi dinlerin arasına Zerdüştlük ve Yezidilerin eklenmesi, yazarın bu kitabı nereye götüreceğini anlatıyor aslında. Dinler konusu işlenirken bazı yerlerde, dinlerin ve elçileri hakkında olumsuz yargılarını da öğreniyoruz yazarın. İkinci bölüm mitoloji üzerine ve Kutsal Hilal coğrafyasından doğan mitler anlatılıyor burada. Yine bu bölümde de yazarın anlatmak için can attığı bölüme bir değinme var. Bu değinme bir mit üzerine. Belki de efsane ya da masal veya hikayedir bu olay ama değindiği bu bölümde şuna dikkat çekiyor yazar; ezilmişlerin, sömürülmüşlerin her zaman bir isyan ile varlıklarını sürdürmeye çaba harcaması eylemi kutsal bir görevdir. Üçüncü bölüme Halklar adını veriyor yazar ve bu bölümde baştan beri odak noktası olan Sümerler, Asurlular anlatılırken, özellikle anlatmak istediği yeri son sayfalara saklıyor yazar. Bu bölümün son Halkı, Kürtler. İlte bu baskının en bahtsız yeri burası çünkü bu bölümde sekiz sayfa aralıklı olarak eksik. Bu bir baskı hatası ama bu bölüne denk düşmesi çok enteresan bir o kadar da komik. "Şansa bak yaa!" nidası tam buraya uygun. Baştan beri hazırlık yaptığı yerin bu baskı için böyle sonuçlanması okuyucu için de talihsizlik.
Tarih ve Uygarlık
Tarih ve UygarlıkŞerefxan Cizîrî · Doruk Yayınları · 199713 okunma
·
63 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.