Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler olabilir.
Merhaba 1k okurları. Ben okuduğum kitapların incelemesini yazarken spoiler vermemeye dikkat ederim. Neredeyse hiç spoiler vermedim bu güne kadar. Ama bu gün spoilerli bir inceleme olabilir. Nedeni şu ki; beni sarsan kitapların duygusunu geçirebilmemin yolu kitabı yaşayarak anlatmaktan geçer. Bir diğer nedeni de kitaba olan önyargılar. Daha ilk başladığım gün, "okuma", "yarım bırak" diye yorumlar aldım. Kitabın isminden rahatsız olanlar, yazılanları yanlış bulanlar, böyle bir aşkın var olamayacağını düşünenler ki çok yanılmış sonuncular. Evet, bu kadar büyük aşklar var. Ve gerçekten de bu kadar yoğun duygular mevcut. Siz yaşamadınız diye kimse yaşayamaz gibi bir şey yok yani. Aşık oldunuz mu? Siz hiç aşk acısı nedir bilir misiniz? Sevdiğinizin gözlerindeki hayran bakışları belleğinize kazıdınız mı hiç? Bir kerecik isminizi aşkla söylesin diye saatlerce telefon başında beklediniz mi? Yada siz onun elinizi tutuşundaki o anı hücrelerinize kazımak için sımsıkı kenetlendiniz mi onun eline? Beraber geçirdiğiniz dakikalar akıp gitmesin diye içinizden dua ettiniz mi;" N'olur zaman dursun, bu an hiç bitmesin", diye? Yukarıdakı soruları Gülşah sormuyor. Ben soruyorum. Eğer bütün bunları yaşamadıysanız, yada "olamaz" diyorsanız, zaten okumayınız Gülşah'ın aşkını. Evet. Gülşah'ın aşkıydı. Başlayan da, bitiren de Gülşahdı çünkü. Bana acımasız diyebilirsiniz. Herkes Gülşah'a ağlarken, ben Şahin'e ağladım. Uzak durarak korudu, gölge gibi sahiplenerek korudu, en zor anında bile ona zarar gelmesin diye korudu. Kendinden taviz vererek sevdi hep. İncinmesin sevdiği diye kendini incitti. E sonuç? Kim daha yaralı? Kim daha tükenmiş? Aşk'ta kazanan, kaybeden olmaz. Acı çeken, yara alan olur. Gelelim kitabın ismine. Ben siyaset sevmem. Kürt de severim, Türk de severim, Arap da severim. İnsan olsun yeter bana. Bir evin içinde bile 5 kardeşin hepsi aynı değilken, ırkından dolayı, dininden dolayı kimse yargılanmayı haketmiyor. Gülşah Şahin'e olan sevgisinde asla onun Kürt olmasını kınamadı, tam aksine ailesinin önyargılarını, sığ düşüncelerini yargıladı. Ve o yargılara sırt çevirdi. İsyan etti. Gülşah Kürt sevdiğinde imanı gördü,merhameti gördü, yiğit bir delikanlıyı gördü. Sevdiğine helali olmadıkça dokunmayacak asil bir erkeği gördü. Peki neden kitaba karşı bu kadar önyargı var? Yazdıkları günümüzün gerçekleri. Tam da bu noktada bana söz düşmez. Çünkü kardeş ülkemin günlük yaşamından bahsetmek bana düşmez. Kader savururken aşıkları oyunlar oynar. Çok sevmek acı verir. "Ölçülü sev" diyor Mevlana. Ve en son çocukluk travmalarından bahsediyor Gülşah zaman zaman, buna değinmek istiyorum. Biz doğarken, yada çocuk sahibi olmaya karar verirken, ne bize sorulur "istiyor musun doğmayı", ne de biz sorarız doğacak çocuğumuza. Ama sevmek her zaman anne babaların elinde. Çocuklarımızın belleğini yüklerle doldurmayalım ki, bir gün hayat yolunda tıkanmasınlar. Pranga vurmayalım düşüncelerine. Ruhu ölmüşler diyarına yolcu uğurlamayalım büyütürken. Uzun zamandır kitap okurken bu kadar içten ağlamamıştım. Şahin ağladı, ben ağladım. Özür dilerim Gülşah, ben kendim için ağlayamadım. Keyifli okumalar diliyorum. Ya başlamayın okumaya, yada yarım bırakmayın. Yarım kalmış aşk'ı bir de siz yarım bırakmayın
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,678 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.