Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ölüm ve yaşam korkusu(döngü)
“Otto Rank "Hayat Korkusu ve Ölüm Korkusu" adli makalesinde iki savunma arasindaki iliskiyi aydinlatan temel dinamigi anlatır. Rank, bireyin içinde kendisini bazen ölüm korkusu bazen de hayat korkusu olarak gösteren birincil bir korku oldugunu düşünür. Rank, "Hayat korkusu”yla “daha büyük bir bütünle baglantiyi kaybetme" karşısındaki anksiyeteyi kastetmektedir. Hayat korkusu, hayatla yalıtılmış bir birey olarak yüzlesme korkusudur; bireyselleşme korkusudur, "ileri gitmek", "dogadan ayrilmak" korkusudur. Rank, hayat korkusunun ilk örneginin "dogum", yani ilk travma, ilk ayrılık olduguna inanmistir. Rank, "ölüm korkusu" ile yok olma korkusuna, bireyselliğin kaybolmasi, bütünün içinde tekrar cözülme korkusuna göndermeler yapar. Rank soyle der: "Bu iki korku olasiligi arasinda, bu korku kutupları arasinda birey bütün hayati boyunca bir ileri bir geri fırlatılır.." Birey kendini ayirmaya, bireysellesmeye, özerkligini dogrulamaya, ileri gitmeye, potansiyelini gerçekleştirmeye çalisir. Fakat hayat karşısında korku gelistirdigi bir an gelir. Bireysellesme, ortaya çıkma ya da bu bölümde belirttigim gibi, özel olusun doğrulanması bedelsiz degildir: Korku dolu ve yalniz bir korunmasızlık hissine neden olur -insanin yön degistirerek azalttığı, bir histir bu: Insan "geriye gider", bireysellesmeden vazgeçer, birlesmede, kendini çözmede, kendisini bir baskasina birakmada rahatlık bulur. Ancak bu rahatlık sabit degildir, çünkü bu alternatif de korku uyandırır bu da ölüm korkusudur: vazgeçme , hareketsizlik ve son olarak da cansızlaşma. İnsan bu iki korku kutbu, yani hayat korkusu ve ölüm korkusu, arasında hayatı boyunca mekik dokur.”
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.