Gönderi

20.02.2015
Başlıktaki tarih, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun katledildiği tarih. O tarihte, lise çağlarında henüz fikir yapım oturmamış, aidiyet hislerimin bağlanacağını bir ideal bulamamıştım. Kitap okuyan ve elinden geldiğince araştıran bir çocuktum. Bir gün bültenlerde gördüğüm bir haber, anlamadığım şekilde derinden sarsılmama sebep oldu. "Karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası neticesinde bir kişi öldü." minvalindeki haberi görür görmez araştırmaya başladım ve nitekim ölen kişinin hakkındaki bilgiler de televizyonda dolaşıyordu. Hiç tanımadığım biri ve kapsamlı bilmediğim bir ideale mensup olmasına rağmen, içime bir acı oturmuştu. Araştırmalarım sonucunda öldürenlerin karşıt görüşlü değil, terör sempatizanı olduğunu öğrenmiştim. Fırat ağabeyi de tanımıştım zamanla, hakkında yazılan yazılar, yapılan küçük çaptaki videolar yoluyla. Nihayetinde zaman geçti ve bir gün arkadaşımın ufak çaplı kütüphanesinde Hüseyin Nihal Atsız'ı anlatan "Vaktiyle Bir Atsız Varmış" isimli biyografik eseri gördüm, aldım, okudum. Sonra kendi eserlerini okudum, daha çok okudum. Özetle ideal, ülkü, mefkûre her ne demek isterseniz, şuuruna ulaştım en azından elimden geldiğince. Böylelikle başta bahsettiğim aidiyetim oluştu. Türkçülük fikri zihnimde ve kalbimde sönmez bir meşale gibiydi. Bu sönmez meşalenin etkisiyle Türk Dili ve Edebiyatı okumak, Türklük deryasına bir damla olsun katkı sağlamak arzusu uyanmıştı içimde. Lâkin bir sebep daha vardı, Fırat ağabeye mezar olan Edebiyat Fakültesinde okuyup, onun hayal edip yapamadıklarını yapmaktı niyetim. Tarih okumasam da Türk Dili ve Edebiyatı okudum, kendimce kapsamlı bir bitirme teziyle mezun oldum. Halihazırda öğretmen olmak için formasyon alıyorum fakat asıl niyetim akademik basamakları tırmanarak, yukarıda belirttiğim Türklük deryasına bir damla su ile katkı sağlamak. Şimdi büyüdüm ve Türkçülük hala beni sönmeyen meşalesiyle aydınlatıyor ve evet hala Fırat ağabeyin acısını taşıyarak, gerçekleştiremediklerini gerçekleştirmek isteği bana güç sağlıyor. Mekanın uçmak olsun ağabey. "Sızladı gönlümüz düştün diye yasından, Koşar adım gideceğiz daima arkasından." Yukarıdaki dizeler de Atsız'a nazire oldu, şiirin esası onundur.
·
80 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.