Yaşamış olduğumuz depremden iki gün önce okumaya başladığım, depremden sonra okumaya ara verdiğim 
Tarık Tufan 'ın kitabı. İçerisinde 1999 yılında yaşanan depreme ait bölümün olmasını sonradan okumam günler önce yaşadığımız felaketin acısını derinden hissettirdi.
Kitabın karakterlerine değinecek olursak:
Hakan : Kitabın ana karakteri. Kendi doğum günü partisinde pastanın üzerinde yazılı olan ismin farklı olması ile başlıyor hikaye. Hakan'ın gerçek adı neydi, yıllarca anne babası diye bildiği insanlar gerçekte kimdi, asıl anne babası kimdi. İş hayatına atılırken seçmelere iki kişi kaldığı, finalde kendisine fedakarlık yapıp seçmelerden çekilen Yıldız ile yapmış olduğu evlilikte mutlu bir hayat sürdürebilecek miydi. Yoksa yıllar sonra karşısına tesadüf sonucu çıkan sevdiği kadın duygularını etkileyecek miydi. Hakan geçmişte yaşanan depremde göçük altında kalan sevdiği kadın ile geçmişin hesaplaşmasını yaptığında neler hissedecekti.
Yıldız : Yıllar önce bir olaya istemeden şahit olduktan sonra babasına karşı duyduğu öfke ile büyümüş bir kız çocuğu. Bu öfke yüzünden sırf babasına inat evlenmişti Hakan ile. İnat ile yapılan bu evlilik ne kadar sürecekti, aradaki sevgi olduğuna inandırdığı bağ ne kadar kuvvetliydi, yıllarca çocuk sahibi olma çabaları amacına ulaşacak mıydı. Yaşadıkları aile içi sıkıntıları kendi aralarında çözebilecekler miydi.
Sonay : 1999 depreminde göçük altında kalan depremzede. Hakan ile kaldığı o gece yaşanan deprem sonucunda göçük altında kalmıştı. Yıllar sonra tesadüfen bir kitap söyleşisinde karşılaştı Hakan ile. Geçmişe dair yaşamış olduğu acıları tekrardan hissetti Hakan ile yüzeşirken. Geçmişte yaşanan acılar, geleceği etkileyecek miydi. Hakan'a karşı hisleri ne şekilde değişmişti.
Reha İleri : Yıldız 'ın babası. Bir askeri personelin oğlu. Yıllarca babası tarafından takdir görülmeyen, sevilmeyen evlat. Kardeşleri arasında kendini değersiz hisseden en küçük kardeş. Eşi İnci ile aralarında geçen tartışmada İnci dengesini kaybedip düştü mü, yoksa onu balkondan aşağı Reha Bey mi itmişti. Reha Bey yaşlılığında yakalandığı Alzheimer hastalığında geçmişe ait izleri unutmaya başladı. Yıldızın tek isteği onun geçmişini hatırlayıp acı çekmesiydi.
Murat : Yıldız'ın erkek kardeşi. Belçika' da yaşarken para kazanma hırsından bütün her şeyini kaybettikten sonra ülkeye dönüp aileye ait olan binayı satma isteği ile ablasının rızasını alabilecek miydi. Rıza ileri o gece ailenin bir araya tekrardan geldiğinde geçmişi nasıl hatırlamıştı. Yaşanan hararetli tartışma sonucunda sabah Reha bey ölü bulundu. Reha Bey'e yapılan otopsi normal bir ölüm olduğunu gösterirken, o gece evde kalanlar arasında olan Hakan'ın, Reha Bey'in odasında gördüğü gölge kime aitti.
Yazar kitabın sonunu biz okuyuculara bırakarak açık kapı bırakmış. Cinayeti kimin işlediğini kendi sezgileriniz ile çözeceksiniz. Kitabın anlatım tarzı akıcı okurken sizi sıkmayacaktır. Ayrıca depremin yaşandığı anın anlatımı yaşanan depremde ve yaşanması muhtemel başka bir depremde neler olabileceğini acı gerçekle okuyucunun yüzüne vurmuş. Depremin değil de binanın öldürdüğü güzel ülkemde, umarım bu son felaketten ders çıkartılarak yaşanabilecek depremlerde yetkili kişiler ve millet olarak önlemlerimizi almış oluruz. Rabbim son depremde vefat edenlerin mekanlarını Cennet, kabirlerini Nur ile doldursun. Geride kalan aile bireylerine sabırlar ihsan eylesin.
··
1,405 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.