İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü Gabriel Garcìa Mârquez’in kaleme aldığı Kırmızı Pazartesi’nin asıl adıdır aslında İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü. Öyle ki daha kitabı okumaya başlamadan kitabın orijinal adı bize kitapta ne olacağına, ne okuyacağımıza dair bilgileri verir. Bu özelliğiyle bile klasik cinayet romanlarından ayrılır zaten. Trajik bir metnin özelliklerini taşıyan roman daha doğrusu novella şöyle başlıyor: ‘’Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, piskoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 05.30'da kalkmıştı.’’ Cinayet işlendikten yirmi üç yıl sonra doğduğu kasabaya gelerek olay hakkında araştırma yapan bir gazetecinin anlatımıyla okuyoruz bu cinayet öyküsünü. Olaya tanıklık eden birden çok kişiyle tek tek görüşüyor, röportaj tekniğini kullanarak, objektif ve gözlemci bakış açısıyla anlatıyor. Öyle ya Mârquez’in de gazetecilik geçmişi olduğunu düşünürsek tarafsız olması gerekiyor zaten. Bir töre cinayetini konu alıyor yazar, çocukken tanıklık ettiği bir cinayet hatta. Ana kahramanımız Nasar olsa da, olay cinayeti işleyen ikiz kardeşler Pablo ve Pedro Vicario üzerinden anlatılıyor. İkizlerin kız kardeşi Angela kasabaya dışardan gelen bir adam ile evleniyor ve düğün gecesi bakire olmadığı anlaşılınca Nasar’ı suçluyor. Hâl böyle olunca da ikizler -her ne kadar istemeseler de- Nasar’ı öldürmeye karar veriyorlar. Öğrendikleri ilk andan itibaren cinayeti işlememek için birçok yola başvuruyor ikizler. Trajediden kaçmaya çalışıyorlar yani. Santiago’nun kapısının altından bir ihbar mektubu atarak başlıyorlar ilk olarak. Sonra, Santiago’yu öldürecekleri bıçaklarını bilemek için kasaba gidiyorlar. Tavırlarının garip olmasının yansıra kasap ile sohbetleri sırasında açıkça diyorlar ki ‘’Santiago Nasar’ı öldüreceğiz.’’ Bu cümleyi söyledikleri tek kişi olarak da kalmıyor kasap. Neredeyse tüm kasaba halkına, ilgili ilgisiz herkese Nasar’ı öldüreceklerini bir şekilde duyuruyorlar. Ancak herkesin bu bilgiye aldırış etmemek için bir sebebi olacak ki kimse de Santiago’yu uyarmıyor. Böylece trajedinin önlenemezliğine de şahit oluyoruz. İnsanlık halleri, toplumun ve normların bireye baskısı gibi konuların bir cinayet öyküsü etrafında ele alındığı Kırmızı Pazartesi de olduğu gibi olmaması ve öngörülen, yaklaştığı açıkça belirtilen tüm trajedilerin son bulması dileğiyle. Kitapların iyileştirici gücü sizinle olsun. ‘’Santiago, yavrum! Neyin var?’’ ‘’Beni öldürdüler, Wene Hala.’’ #kırmızıpazartesi #gabrielgarciamarquez #latinedebiyatı #kitap #books #kitapincelemesi

Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202077,7bin okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Begüm Kurgan