Gönderi

128 syf.
·
Not rated
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, İdam uygulamasının yanlış olduğu,  bir insanın gaflet anında yaptığı bir hatadan ya da davranıştan dolayı giyotinle başı kesilerek cezalandırılmasının acımasızca,  vicdansızca , adil olmayan bir uygulama olduğu birçok örnekler anlatılarak verilmiştir. Uygulamalarda yapılan eksiklikler, giyotinin tam kesmemesi, acılar içinde sallanan başlarla dolaşan insanlar, hakim bulunmadığı anlarda cellatların keyfi kararları, bunu kayıtsızca izleyen ve hiçbir etkisi olmayan seyirci halkın  durumu dile getirilmiş. Kitabımız,  idamın nasıl yanlış bir uygulama olduğunu anlatan önsözle başlar,  bir tiyatro sahnesinden alıntıyla devam eder. İdama mahkum olan kahramanımızın yaşadıkları ürkütücü,  can acıtıcı,  vicdan sızlatıcı , düşündürücü...günlük şeklinde  not aldığı,bir monolog gibi,  tasvirlere, olaylara, duygularına,  hayallerine,  anılarına yer verdiği cümlelerle devam eder. Ayrıntılı bir şekilde mahkeme aşaması, idam ya da kürek mahkumu olma seçenekleri ki ikisi de birbirinden acımasızca bir durum, yaşarken hergün tekrar tekrar ölmek gibi zor olduğunu dile getirmiş. Karar ve sonrasında yaşadıkları,  öleceğini bilmek  , çaresizlik,  bu düşünceyle beklemek, çevredeki gardiyanların insancıl, sevecen tavırları, kapana sıkışmak gibi kımıldayamamak, gökyüzünü,  güneşi,  denizi, maviliği, yeşilliği,  insanları, sevdiklerini,  ailesini, kızını bir daha görememek fikrinin verdiği sancıyla kıvranırken beklemek...ölümü beklemek, beklerken ölmek... Adım adım idama gidiş aşamaları, kendini hiç tanımayan insanların okumadan imzaladıkları karar kağıtları... İnsanlara son bir pişmanlık,  affedilme hakkının verilmemesi...Tanrı' nın verdiği canı insanın alması..insanlara hatalarını,  yanlışlarını düzeltme hakkının tanınmamasındaki adaletsiz uygulamalar çok açık ifadelerle anlatılmış.. Bütün idamları film izler gibi izleyen ya da bir eğlence şöleni havasında izleyen, her şeye sessiz kalan toplum sorgulanması gereken başka bir konu.Adaletsizliğe ses çıkarılmazsa bir gün o adaletsizlik seni de bulur ve etkisinde kalırsın o zaman da iş işten geçmiş olur. "Giyotin en acımasız ölüm şekliymiş. Oysa bedensel acı,  ruhsal acının yanında hiç kalır. Belki günü geldiğinde,  zavallı bir insanın bu son sözleri,  payına düşeni yapacaktır. " "..ölüp  geri gelenler var mıdır acaba?" "İnsan,  keyfinden kötü kalpli olmaz." İnsanları suça sürükleyen gerek kişisel sorunlar, gerek ailesel , gerekse de toplumsal sorunlar,  bazen birinin bazen hepsinin neden olabileceği,  insanları patolojik duruma getirebileceği konusunun gözardı edilmesiyle verilen idam kararına eleştirisidir. "Fiziksel acı,  zihinsel acının yanında nedir ki?" İnsana öleceği günü söylemekle ,  hayatının biteceğini, sevdiği,  mutlu olduğu  her şeyin son bulacağı günü bilmenin   insanda ruhsal acıya,  ruhsal ölüme neden olacağı bunun da bir defa çekilen fiziksel acıdan( giyotinle idam) çok daha fazla şiddetli bir acıya neden olacağını ifade etmiştir. " Can çekişen düşüncelerin bu tutanağında,  durmadan artan acılarda,  bir idam mahkumunun zihni otopsisinde,  insanları yargılayanlar için birçok ders olmayacak mı?" Belki yaşanılanlar,  toplumun  dikkatinin çekilmesini sağlar da bir nebze bu yanlış davranışlar karşısında tepkisiz kalmamalarını sağlar, belki ders çıkarırlar , uygulamaları kendi lehlerine değiştirirler.Belki bütün bunlara neden olan yöneticiler,  karar organları yaptıklarının doğruluğunu sorgulayabilir. Zihni otopsi, ifadesi o kadar açık bir şekilde anlatmış ki, yaşanılanları, çekilen acıyı, ancak bu şekilde doğru anlayabileceklerine dair bir gönderme. Can çekişen düşünceler; yerine ulaşamayan,  anlaşılamayan,  başkalarının umrunda olmazken bir hayat için var olma çabaları... " Bütün insanlar, günü belirsiz bir idama mahkumdur. " İki şekilde yorumlayabiliriz,  birincisi, doğan her insan zaten ölümlüdür,  yani zamanı belli olmamakla birlikte birgün ölecektir. İkincisi, yazarın yaşadığı toplum insanının akıbeti aynı olacaktır,  ses çıkarmadıkları sürece hergün o idam sehpasında birinin başı giyotinle buluşacaktır. Yazıldığı dönem göz önüne alındığında, dönemin önemli sorunlarını,  toplumsal yapısını yönetim şeklini oldukça iyi ele almıştır..Aydınlanma, modernleşme dönemine kadar oldukça adaletsiz bir yapıya sahip olan Avrupa..!!
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Kapra Yayıncılık · 2020122.1k okunma
·
83 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.