Sergüzeşt sizi alır ve minik bir kalbin içine koyar. Dilber'in hikayesini onun gözünden görür ve onun hissettiklerini hissedersiniz. Bazen Dilber için üzülür, bazen de hayatın adilsizliğine kızarsınız. Okurken bir küçük bedenin onca acıyı nasıl taşıdığını ve nasıl savaştığını gördüm. Yazar detaylı betimlemelerle kafanızı karıştırabiliyor fakat kitabın yazıldığı dönemin özelliklerine bakacak olursak bunun çok normal olduğunu görürüz. Dilber ve yaşadıkları beni derinden etkiledi, hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan bir tanesi oldu. Umarım sergüzeşt sizinde kalbinize dokunur...