Gönderi

Canım Ata'm...
Atatürk hatasız bir insan değildi. Onu büyük yapan, gördüğü hatalarından derhal geri dönmeyi, hatalı uygulamalardan hemen vazgeçmeyi kabul etmesi olmuştur. Yanılmaz fikirlere, mutlak uyulması gereken kitaplara inancı yoktu. Her ne nedenle olursa olsun yanılmazlık iddia edenlerin yalancılar ve şarlatanlar olduklarını iyi biliyordu. Ulusunun her bireyinin her düşünceyi tartarak, inceleyerek, sınayarak tartışmasını, her bireyin kendi düşünceleri olmasını istiyordu. Demokrasinin kullar arasında değil, düşünen, bilgili insanlar arasında bir anlamı olduğunu dünyada en iyi kavramış liderdi. Yaptığı her şey ulusunu özgür kılmak içindi. Kendisi kul doğmuştu, özgür bir insan olarak yaşadı ve öldü. Aralarında doğduğu kulları, yani kendi yurttaşlarını özgürleştirdi, uygarlaştırdı. Onlara hiç kimseye kulluk etmek zorunda olmadıklarını hatırlattı. İnsan onurunu her şeyin üstünde tuttu ve o onurdan minicik bir ödünün bile verilmeden yaşanmasını önerdi. Bunun tek yolunun bilimin yolunda yürümek olduğunu iyi biliyordu. Bilim kendisine karşı çıktığı zaman bile, bilimin yolundan asla bu nedenle ayrılmamıştı. Bu nedenle bugün onu ve rejimini resmî tarih yaratmakla itham edenler, onun bilimsel niyet ve çabalarını, kendileri bilim yapmayı bilmedikleri için anlayamamış olanlardır. Hiç kuşkusuz Atatürk'ün tarih tezini sırf dalkavukluk yapıp bundan menfaat sağlamak için desteklemeye kalkışan sözde bilim insanları olmuştur. Ama Einstein fiziğini, yaratıcısı Yahudi olduğu için eleştiren ve sözüm ona Newton'u savunan Nazi dalkavuklarının varlığı asla Newton'un büyüklüğüne gölge düşüremez. Atatürk'ün tarih tezi de nihayet aynen Newton'unki gibi yanlışlanmış, ama tamamen bilimsel bir varsayımdan ibarettir. 1930-1936 yılları arasında hükümranlığı süresince son derece faydalı incelemelere neden olmuştur. Eğer hâlâ aynı tezi sırf milliyetçi/romantik nedenlerle savunanlar varsa, bu kişilerin tutumu Atatürk'ün tutumunun tam tersidir. Aynı şekilde, Türk Tarih Tezi'nin bilimselliğini sırf Atatürk ve rejimine saldırmak için bilimsel olmamakla suçlayanlar da gayribilimsel bir tutum içerisindedirler. "Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvafakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.."
Sayfa 137Kitabı okudu
··
447 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.