“Bu ülke insanı her gece çaresizlik hissiyle uyutup sabah da sana ait olmayan bir utanç duygusuyla uyandırıyor. Gece sen bilmeden kim bilir ne rezaletler, felaketler yaşanıyor. Sabah da kendi kendimizi, bulunmadığımız yerlerdeki ölümler için suçlayarak, utanarak uyanıp… His kuşatması bu. Felç oluyoruz, felç! * Türkiye tarihinde demokrasinin en büyük kara lekelerden biri olan 12 Eylül’e ihtilal diyenlerle darbe diyenlerin hikayesini anlatıyor “Devir”. Siyasilerin toplumu zorla ikiye böldüğü, sen ocusun sen bucusun diyerek keskin uçurumlarla ayırdığı, insanları kılığından kıyafetinden saç-sakal kesiminden hangi “tarafa” ait olduğunu anlayabileceğiniz karanlık bir dönemi anlatıyor. Halbuki bir ülkeden milletten bahsederken hiç taraftan söz edilebilir mi? Hepimiz bu Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatları değil miyiz? Nedir bu ayrılık gayrılık telaşesi. Ama yok birkaç siyasinin menfaati uğruna ülke de karıştırılır, kardeş kardeşe de kırdırılır bizde. Gerçi yok öyle değildi, ne diyordu kitapta Sevgi hanım; kardeşi kardeşe kırdırmıyorlar, ülkücü komandoları silahlandırıp solcu çocukları vurduruyorlar. Daha 20’li yaşlarında gencecik fidanların daha özgür, daha adil bir ülkede yaşama arzusu niye bu kadar ürküttü devrin hükümetini? O nasıl bir devir ki kendi halkından, milletinden olanlara akla hayale sığmayacak işkenceler reva görülsün? Eşitlik istemek, adalet istemek; terör estirmek, anarşi çıkarmak olsun… İşte böyle bir devirde minik Ali ve Ayşe’nin gözünden yaşanan elim olaylara ayna tutuyor Temelkuran kitapta. İki ailenin hayatının kesişmesi ile Ali ve Ayşe de bu karanlık dünyadan geri kalmıyor. Kimi kesim susup sinesine çekilip meydanın onlara kalmasını beklerken, küçücük 2 yavrucak insanları kurtarmanın derdine düşüyor. Çünkü onlar da biliyor ki, biz bir olursak bizi kıramazlar. Birlikte olursak kelebekleri meclise sokabiliriz. * Temelkuran bu muazzam eserinde Türkiye gerçekliğine bir ışık tutuyor. Unutturulmak istenilen, hafızamızdan kazınması istenen zalimlikleri anlatıyor bizlere. Çünkü biliyor ki, bizim ülkemizde olaylar, durumlar yaşanır bir iki gün yas havasına bürünür herkes, sonrası hiçbir şey olmamış gibi gündelik hayata dönüş. Birilerinin tüm cesaretiyle ayağa kalkıp bunları haykırması hatırlatması elzemdir; ne diyor kitapta yazar, unutulmayacak olanlar kalır…Ya hatırlamayacaklarımız? Yazar muazzam bir akıcılık ve olay örgüsüyle kanaatimce oldukça başarılı bir anlatı kaleme almış. Hiç sıkılmadan -pardon kimi yerde ruhunuz sıkılarak, daralarak- bir çırpıda okuyabileceğiniz -ama bir çırpıda etkisinden çıkamayacağınız- kaliteli bir eser. Ece Temelkuran bu edebi hünerini gazeteci kimliğiyle de birleştirince ortaya fevkalade bir iş çıkarmış. Meraklılarına gönülden tavsiye edilir.

DevirEce Temelkuran · Can Yayınları · 20162,517 okunma

·

789 görüntüleme

sevim

@KlasikHukukcu ·

22 Şubat 2023 22:48

Yazarın röportajı: begenmeyenokumasin.com/devir-bir-ece-t...

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

sevim