Gönderi

Hz. Muhammed'e Dair - 8 (Dindarlık Görüşü)
O, dinliliği, asık suratla dünya işlerini ve hazlarını ihmal ederek ömrü yalnız ibadetle geçirmekte görmemiştir. "Eğlenin, oynayın, çünkü kabalık ve katılık görmekten hoşlanmam!" demek suretiyle insanların dünyayı kendilerine zindan etmelerinde kutsal bir hayır görmediğini belirtmiş; “Güzel elbiseler giyinin, binekleriniz de iyi olsun" ve, "Nimeti açıkça göstermek, o nimetin eserini, onların yiyip içmelerinde, giyinip kuşanmalarında görmek istediğini" bildirirken insanların haysiyet, şeref ve vakarlarını korumalarını önemli bir ödev saymış; yurt içi ve yurt dışı gezileri tavsiye etmiş; beşerî münasebetlerde uyulması gereken bütün protokol kaidelerini en ince ayrıntılarına kadar öğretmiştir. Şu hadis, Onun vermiş olduğu hayat derslerinin her dönem ve her ulus için gerçekliği zorunlu olan bir örnektir: "Zanna kapılmaktan sakınınen yalanıdır. Halkın ne yaptığını gözetlemeyin; söze (yani dedikoduya) kulak asmayın; üstün olmaya kalkışmayın; birbirinizi kıskanmayın; birbirinize kinlenmeyin; birbirinizden yüz çevirmeyin; Tanrı kulları kardeş olsun". Diyebiliriz ki, Hz. Muhammed, insanların birbirlerine karşı yapmalarını zorunlu bulduğu ödevleri ibadetten daha üstün görmüş, hatta saydığımız faziletlerden çoğunun, altmış, yetmiş yıllık ibadetten üstün olduğunu bildirmiş, çağımızda olduğu kadar da ilerde insanların hürriyet ve uygarlık adına yapacakları hareketlerden hiç birini hor görmeyecek kadar insanın yaradılışındaki eğilim ve yönsemeleri tabiî karşılamıştır. Bunun içindir ki o, "İnsanlar, babalarından ziyade zamanlarına benzerler"; "Her yerde söylenecek başka sözdür, her zamanın başka adamları vardır" diyerek her türlü yeniliği, evrim, değişim ve oluşumu olduğu kadar da insanların topluluk ve birlik içinde, birbirini seven ve sayan varlıklar olarak yaşamalarını sağlayacak olan uygar bir hayatı tavsiye etmiş; bedevîliğin, göçebeliğin vahşî ve ilkel yaşayışını yermiştir. O, bunlar ve bunlara benzeyen diğer hadis ve ayetlerle, muhafazakârlığın, geleneksel olduğu kadar da göreneksel hayat, inanç, düşünce ve aksiyonlarının aleyhinde bulunmuş, ardıllarını kendilerine benzetmeye çalışan geçmiş kuşakların yaptıkları olumsuz; zan sözlerin gayretlerin beyhudeliğini açıklamıştır.
Sayfa 562-563
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.