Gönderi

306 syf.
4/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Sarsıcı, düşündürücü fakat bir o kadar da rahatsız edici bulduğum bir kitabın yorumuyla merhabalar. Öncelikle şunu söyleyeyim de spoiler verdi diye düşünmeyin. Kitabın konusunu öğrenmek için özel bir çabaya lüzum yok. Yazar size sonucu dahi başta veriyor. Kitap bu sonuca nasıl gidildiği üzerine ve ben o kısımları anlatmayı düşünmüyorum zaten, merak etmeyin. Hannah Baker intihar eden bir lise öğrencisi. Ölümünün ardından onu bu sona sürüklediğine inandığı olaylar zincirini ve ona zarar veren insanları anlattığı 6.5 kaset dolduruyor. Kitabın çok gerçekçi, akıcı ve sarsıcı olduğu kabul. Bu korkunç şeyler, dünyada yaşanıyor. Birileri intihar ediyor, birileri acı çekiyor, birileri sessiz çığlıklar atıyor ve bunun ciddi anlamda bilincinde olan biriyim. Yine de bu kitabı 21 yaşın altındaki birilerine okutmak? Bu bana korkunç görünüyor. Şu sıralar okuduğu kitaplarla ilgili eleştirilen insanların sık sık "İstediğimi okurum, sizi ilgilendirmez." dediğini görüyorum. Bunu destekliyorum da. Bu kitabı okumayın demek için değil bu kadar uzun bir yoruma başvurma sebebim. Bu kitabı ergenlerin ve çocukların okumasının uygun olmadığını düşünüyorum. Şu an dizisi yüzünden iyice popüler hale geldi, insanlar deli gibi okuyor, reklamını yapıyor ve merakımızı cezbediyor. Buna da kabul. Ama ben sebeplerimin haklı olduğunu düşünüyorum. Gelişim psikolojisine girmeyeceğim ama temelde herkes ergenliğin en sarsıcı gelişim dönemlerinden biri olduğunu biliyordur. Hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak geçirdiğimiz değişimler, bu değişimlere uyum süreci, toplumun beklentileri ve arada kalan benliğin sesi, aile sorunları, arkadaşlık sorunları, sınav stresi, size onlarca sorun sayabilirim sanırım. Tüm bunlar olup biterken birçok kişinin de Hannah gibi sesini duyuramadığını, debelendiğini, gittikçe derine battığını, hayatın anlamını yitirdiğini görebilirsiniz. Onları kimse anlamıyor, anlasa da gerçekten yardım edemiyor. Bunca yığının arasında yalnızken akıllarına bir sürü kaçış geliyor. Canına kıymak, belki bunlardan biri. Kötü insanlarla muhatap olmak, madde bağımlılığı, kendine değer vermemek, her şeyden vazgeçmek... Binlerce şey olup biterken bu kitabı birine vermek ona; evet, kimse seni anlamayacak. Sen ölüp gitsen bile bir tecavüzcü eğlenmeye devam edecek. Canını yakan insanlar öylece yoluna bakacak. Ne ailen ne öğretmenlerin ne arkadaşın sandığın kişiler bu yalnızlıkla baş edebilir, demek. Bu kitabı okuyan herkes için geçerli olmaz ama kimin içinde nasıl bir kaos dolanıyor kimse bilemez. İntihar konulu kitapların en kötü yanı da bu. Kimse kelimelerinin gücünü dikkate almıyor. Kelimeler sizi fiziksel olarak yaralamaz ama sahih bir okurun içinde hasara yol açabilir. Ufacık bir kıvılcım olup gittikçe büyüyen bir yangının başlamasına sebep olabilir. Ben insanların bu sorunu görmezden gelmesini ya da destekler gibi kitaplar yazmasını değil, kelimelerin iyileştirici gücüne başvurması gerektiğini düşünüyorum. Yorumu sonuna kadar okudunuz mu bilemiyorum ama bir sınıf öğretmeni olarak size tavsiyem çocukların ve gençlerin okuduğu kitapları görmezden gelmemeniz. Bu kitabı yine okusun ama en çok duygularıyla düşündüğü bir dönemde değil. Her şeyin onu incitebileceği bir dönemde değil. Onca reklamın yanında belki tek uyarı olduğu için dikkate alınmaz ama umarım ne söylemek istediğimi anlatabilmişimdir. Peki kitabı niye bir yanım beğendi? Çünkü bunlar yaşanıyor. Birileri gerçekten bu korkunç tavırlara maruz kalıyor. Hatta daha kötüsüne. Bu kitap da bir anlamda o kişilerin sesini duyuruyor ama amaca hizmet etmediğini düşünüyorum. Yetersizdi. Güzel başladı, zaten iyi bir konu ama olmamış sanki yazar.
Ölmek İçin On Üç Sebep
Ölmek İçin On Üç SebepJay Asher · Artemis Yayınları · 20173,632 okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.