Gönderi

Hikmetnâme: Özdeyişler Kitabı
Bugünden, bu geceden ya da Bir şey isteme, Dünün getirdiklerinden başka. Her kim doğmuşsa en kötü günlerde, Onun hoşuna gidecektir en kötüler bile. Ne uğraşıyorsun dünyayla? O, yaratılmış bir kere; Kainatın efendisinin gücü yetmiş her şeye. Atılmış kaderinin zarı, izle bilge olanı, Yol başlamış gayri, tamamla devranı. Çünkü ne kaygılar değiştirebilir onu ne de üzüntüler, Bütün bunlar, yalnızca seni sonsuza kadar dengenden eder. Yakındığında ezilen büyük dertlerle, Yardım edin, bütün umutlar tükendi, diye, Siz yine de devam edin onu iyileştirmeye, Sevgi dolu sözcüklerle. Ne kadar da muhteşem ve uçsuz bucaksız miras payım! Servetim de, ekeceğim tarla da, sadece zamanım. İyilik uğruna yap iyiliği sadece! Ve karıştır onu kanına; Çocuklarına geçmese bile, Torunlarının işine yarar elbette. Dayanılabilecek daha aptalca bir şey yoktur, Aptalların kalkıp da bilge kişilere, Alçakgönüllü olmalarını söylemelerinden, Büyük günlerde. Eğer Tann da kötü bir komşu olsaydı, Senin ve benim olduğumuz gibi, Bu yüzden pek gururumuz okşanmazdı, Çünkü ne ise, o olarak bırakır Tanrı herkesi. Itiraf edelim: Doğu'nun şairleri Daha büyüktür biz Batılı şairlerden, Geri kalmayışlarıdır birbirlerinden nefret etmekten. Bizleri aratmayan yanları ise Her yerde herkes, en tepede olmak istemekte. Devranı böyle yaratılmış bir kere. Elbette haşin olabilmeli herkes, Ama bildiği alanlarda sadece. Nasıl oluyor da her yerde Bunca iyi ve bunca budalaca soz birlikte? En gençler en yaşlıların sözlerini yinelemekteler Ve onların kendilerine ait olduğunu zannetmekteler. Asla izin verme Seni çelişkilere sürüklemelerine! Cehalete gömülür bilgeler, Cahillerle tartışmaya girdiklerinde. "Hakikat, neden bunca uzakta? Neden saklanmakta bunca derinliklerde?" Kimse anlayamıyor zamanında! Eğer zamanında anlayabilseydi insan, O zaman yakında ve apaçık olurdu hakikat, Sevimli ve hoş olurdu elbette. Ne kadar renkli bir topluluk bu böyle! Tanrının sofrasında dostlar ve düşmanlar birlikte. Eğer göstereceksem etrafı sana, Önce tırmanmalısın dama. Suskun kalanın derdi azdır; İnsan, dilin altında saklı kalır. İki uşağı olan efendi Pek iyi bakılmaz. İçinde iki kadının bulunduğu ev Yeterince temizlenip paklanmaz. Allah'a neden mi teşekkür ediyorum yürekten? Acı ile bilgiyi ayırdığı için birbirinden. Çaresizlik içinde kalırdı her hasta, Hastalığı doktor kadar tanısa.
Sayfa 53
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.