Gönderi

Afrika düzlüklerinde dolaşan bir hayvan -zürafa, fil ya da aslan- olduğunuzu düşünün. Yaşadığınız her gün, kararlarınızın çoğunun hızlı bir etkisi olmaktadır. Her zaman ne yiyeceğinizi, nerede uyuyacağınızı ya da yırtıcı bir hayvandan nasıl uzak duracağınızı düşünüyorsunuzdur. Sürekli olarak şimdiki zamana ya da çok yakın geleceğe odaklısınızdır. Bilim insanlarının hızlı getiri ortamı dediği bir ortamda yaşamaktasınızdır çünkü eylemleriniz net ve hızlı sonuçlara neden olur. Şimdi insan halinize dönün. Modern toplumda bugün yaptığınız tercihlerin çoğu size hemen getiri sağlamaz. İş yerinde iyi bir şey yaparsanız maaş çekini birkaç hafta içinde alırsınız. Bugün egzersiz yaparsanız belki de önümüzdeki yıl kilo fazlanız olmaz. Şimdi para biriktirirseniz belki onlarca yıl sonraki emekliliğinizde yeterince paranız olur. Bilim insanlarının gecikmiş getiri ortamı dediği ortamda yaşamaktasınız çünkü eylemlerinizin amaçlanan karşılığı sağlaması için yıllarca çabalamanız gerekebilir .İnsan beyni hayat için bir gecikmiş getiri ortamında gelişmedi. Homo sapiens sapiens olarak bilinen modern insanın en eski kalıntıları yaklaşık iki yüz bin yaşında. Bunlar beyni nispeten bizimkine benzeyen ilk insanlardı. Özellikle neokorteks -beynin en yeni kısmı ve dil gibi daha ileri fonksiyonlardan sorumlu bölgesi- iki yüz bin yıl önce kabaca bugünküyle aynı boyuttaydı. Başka bir deyişle, Taş Devrindeki atalarınızla aynı donanıma sahip olduğunuz söylenebilir. Toplumun ağırlıklı olarak gecikmiş getiri ortamına kayması daha yakın -son beş yüz yılda gerçekleşmiş- bir olaydır. "Beynin yaşıyla mukayese edildiğinde modern toplum çok yeni kalmaktadır. Son yüzyıl içinde arabanın, uçağın, televizyonun, kişisel bilgisayarların, internetin ,akıllı telefonların ve Beyonce'nin yükselişine tanık olduk. Dünya son yıllarda çok değişirken insan doğasında büyük bir değişiklik olmadı. Afrika savanalarındaki diğer hayvanlara benzer bir şekilde, atalarımız günlerini ciddi tehditlere karşılık vererek, bir sonraki öğünü çıkarmaya çalışarak ve fırtınalara karşı sığınacak yer arayarak geçiriyorlardı. Hızlı hazza yüksek değer biçmek akla yatkındı. Uzak gelecek ise daha küçük bir endişe kaynağıydı. Ve hızlı getiri ortamında yaşayan binlerce nesilden sonra beyinlerimiz hızlı sonuçları uzun vadelilere yeğleyecek şekilde gelişti. Davranışçı ekonomistler bu eğilime zaman tutarsızlığı adını veriyor. Başka bir deyişle, beyninizin ödülleri değerlendirme şekli zamana göre tutarsızlık sergiler." Şimdiki zamana gelecekten daha fazla değer verirsiniz. Genelde bu eğilim işimize yarar. Şu anda kesin olan bir ödül tipik olarak gelecekte sadece mümkün olan bir ödülden daha değerlidir. Ancak hızlı hazdan yana olmamız zaman zaman birtakım sorunlara yol açar. Bir insan, akciğer kanseri riskini artırdığını bile bile niye sigara içer? Bir insan obezite riskini artırdığını bile bile neden aşırı yer? Bir insan cinsel yolla bulaşan hastalıklara yol açabileceğini bile bile neden korunmasız seks yapar? Beynin ödüllere nasıl öncelik verdiğini anladığınızda cevaplar netlik kazanır: Kötü alışkanlıkların sonuçları gecikirken ödülleri hızlıdır. Sigara içmek sizi on yıl sonra öldürebilir ama şu anda stresinizi azaltıp nikotin isteğinizi yatıştırır. Aşırı yemek yemek uzun vadede zararlıdır ama şu anda iştahınızı dindirir. Seks -güvenli olsun ya da olmasın- bize hemen zevk sağlar. Hastalık ve enfeksiyon günlerce ya da haftalarca, hatta yıllarca ortaya çıkmayabilir. Her alışkanlık zaman içinde birden fazla sonuç üretir. Ne yazık ki bu sonuçlar genellikle yanlış hizalanır. Kötü alışkanlıklarımızda hızlı erişilen sonuç genellikle iyi gelir ama nihai sonuçlar kötü hissettirir. İyi alışkanlıklarımızda ise tam tersidir: Hızlı sonuç genellikle keyifsizdir ama nihai sonuç iyi gelir. Fransız ekonomist Frederic Bastiat bu sorunu şu sözlerle çok iyi izah etmiştir: “Yakın sonuç hoşunuza gittiği zaman daha sonraki sonuçların felaket olması neredeyse kaçınılmazdır ve bunun tam tersi de geçerlidir... Genellikle bir alışkanlığın ilk meyvesi ne kadar tatlıysa daha sonraki meyveleri o kadar buruk olur.” Başka bir deyişle, iyi alışkanlıklarınızın bedeli şu anda ödenir. Kötü alışkanlıklarınızın bedeli ise gelecekte.
Sayfa 201Kitabı okudu
·
66 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.